PKK 11. kongresini yaptı
PKK 11. kongresini yaptı
PKK 11. kongresini yaptı
Gerillanın denetimindeki alanlarda 11. kongresini gerçekleştiren PKK, AKP’nin çözüm sürecini ciddiye almayan "ciddiyetsiz yaklaşımları", Kürt hareketinin attığı "tarihi adımları seçimlere kurban etmesi" ve "Rojava Devrimi’ne düşmanlığı"nın yeni bir karar almayı zorunlu kıldığını belirtti. PKK, "AKP'nin süreci ciddiye alması ve adım atması için gerillanın geri çekilmesinin durdurulması önerisinin irade birliğiyle KCK yönetimine sunulması kararlaştırılmıştır" dedi. PKK'nin 11. kongresi Öcalan ve halkın özgürlüğünü sağlama temelinde "zafer ve final kongresi" olarak tanımlandı.
PKK, 11. Kongresi'ni gerillanın denetimindeki Medya Savuma Alanları’nda (MSA) gerçekleştirdi. Kürdistan’ın 4 parçası ve yurtdışından 125 delegenin katıldığı kongrenin yüzde 40’tan fazlası kadınlardan oluştu.
5-13 Eylül tarihleri arasında gerçekleştirilen kongrede önemli kararlar alındı. Kongrenin sonucu Parti Merkez Komitesi tarafından “PKK’nin 11. Kongresi tüm yoldaşlara, halkımıza ve insanlığa kutlu olsun!” başlıklı bir bildirgeyle kamuoyuna açıklandı.
2012 yılındaki şiddetli savaş nedeniyle bir yıl gecikmeyle gerçekleşen kongrenin yoğun gündem, kapsamlı tartışmalar ve aldığı önemli kararlarla başarıyla tamamlandığına vurgu yapılan bildirgede, "Önder Apo'nun perspektifleri ve raporların okunmasından sonra siyasal durum, ideolojik ve örgütsel durum, Önder Apo'nun yeni savunmaları ekseninde Program-Tüzük değişiklikleri, birçok çalışma ile ilgili karar tasarıları, eleştiri ve özeleştiri gündemleriyle 8 gün süren kongremiz, kırk yıllık mücadelemiz açısından önemli bir dönemde gerçekleşmiştir” denildi.
DEMOKRATİK KONFEDERALİZM, ÇÖZÜM ALTERNATİFİ
Dünya, Ortadoğu, Türkiye ve Kürdistan'da önemli gelişmelerin yaşandığı bir süreçte gerçekleşen kongrede, özellikle son siyasal gelişmelerin kapsamlı bir biçimde değerlendirildiği belirtildi. Bildirgede şunlar kaydedildi: “21. yüzyılın ilk çeyreğinde, dünyada insanlığın yaşadığı ağır toplumsal sorunlara, demokrasi, özgürlük ve eşitlik temelinde çözüm bulunamaması kapitalist moderniteden kaynaklanmaktadır. Kapitalist modernite şahsında beş bin yıllık devletçi sistemin iflası yaşanmaktadır. Eski devletçi politika ve uygulamaları çökerken yeni devletlerin eskinin yerine geçirilmesi de hiçbir sorunu çözememektedir. Devletin alternatifi olan demokratik topluma dayalı demokratik konfederalizm tek çözüm alternatifi olarak tarihteki yerini tekrar alacaktır. Baskının ve sömürünün olmadığı demokratik sosyalizm de demokratik konfederalizmle gerçekleşme imkanı bulacaktır.”
TEK ÇÖZÜMLEYİCİ ALTERNATİF POLİTİKA
Kapitalist modernist emperyalist güçler ve klasik statükocu iktidar odaklarına karşı Ortadoğu'da halkların ayağa kalktığının vurgulandığı bildirgede, “Meşruiyetleri olmayan bu güçlerin yerine, mezhepçilikle milliyetçiliğin birleştirilerek yeni devletçi iktidar arayışları sorunlara çözüm olmamaktadır. İslam’a da en büyük saygısızlığı yapan bu tür siyasal yaklaşımlar İslam’ın barış, eşitlik ve kardeşliğinin tersine halkları birbirine düşürerek sorunlara çözüm olmak bir yana daha da ağırlaştırmaktadır. Ortadoğu'daki siyasal durum ve yaşananlar, Önder Apo'nun üçüncü çizgi olarak tanımladığı antikapitalist tüm etnik, dinsel ve toplumsal farklılıkların demokratik konfederal temelde yarattıkları demokratik ulusu tek çözüm alternatif haline getirmektedir. Suriye'de ve Rojava’da görüldüğü gibi tek çözümleyici ve alternatif politika bu üçüncü çizgi olmaktadır.”
Özgürlük hareketinin 40 yıllık mücadelenin sonucu Kürtlerin Ortadoğu'da iradeli, örgütlü ve siyasal gelişmelerin yönünü belirleyen güç haline geldiği tespitinin yer aldığı PKK’nin 11. Kongre sonuç bildirgesinde şu ifadelere yer verildi: “Ortadoğu'da eski statükonun yıkıldığı, yeni statükoların kurulmak istendiği bir süreçte Kürtlerin böyle bir güç olmaları, Kürtleri ilk defa bu düzeyde dört parçada özgür ve demokratik yaşama yakınlaştırmıştır. Kırk yıllık mücadele gerçeği göstermiştir ki, Kürtlerin ve tüm Ortadoğu halklarının özgür ve demokratik yaşamının güvencesi şu ya da bu dış güç değildir, halklar ancak gerçek demokratikleşme temelinde özgür ve demokratik ortak yaşam güvencesine kavuşabilirler. Her türlü baskıya ve dış güçlere karşı da demokratikleşen halkın ve toplumun gücüyle karşı koyabilirler.”
ROJAVA DEVRİMİ
10. Kongreden bu yana geçen 5 yıllık siyasi ve askeri mücadele ile Temmuz 2012'de gerçekleşen Rojava Devrimi’nin değerlendirildiği 11. Kongre’de, 5 yıllık sürenin demokratik topluma dayalı mücadelenin neleri yaratabileceğini ortaya koyması bakımından önemli olduğunun altı çizildi. Bildirgede şunlar dile getirildi: “10. Kongreden bu yana bu zihniyetle PKK öncülüğünde gelişen mücadele önemli gelişmeler sağlatmıştır. Eğer parti öncülüğü daha iyi yapılabilse ve gerçek anlamda parti ölçüleriyle çalışılsaydı Önder Apo ve Kürt halkının özgürlüğünün de sağlanması mümkün olacaktı. Kongremiz Rojava Devrimini de kapsamlıca değerlendirmiş, yaşanan başarıların Önder Apo'nun üçüncü çizgisinin pratikleşmesi olduğunu vurgulamıştır. Önder Apo'nun tüm halkların demokratik birliğine dayalı demokratik Suriye stratejisi pratikleştiğinde sadece Rojava Devriminin kalıcılaşması değil, Suriye’nin demokratikleşmesinin de gerçekleşeceği, bunun ise tüm Ortadoğu'nun özgür ve demokratik yaşamının önünü açacağı vurgulanmıştır.”
AKP'NİN TASFİYE POLİTİKALARI İFLASA GÖTÜRÜLDÜ
40 yıllık birikim, 2012 yılındaki gerilla direnişi, zindanlarda tutsakların 14 Temmuz ruhuyla geliştirdikleri direniş, halkın kesintisiz süren serhıldanları ve Rojava Devrimi’nin AKP'nin Kürt Özgürlük Hareketi'ni tasfiye etme politikalarını iflasa götürdüğünün belirtildiği bildirgede, “Önder Apo Türk devletinin savaşla tasfiye etme politikasının iflasının demokratik çözüme fırsat sunduğunu düşünerek Demokratik Kurtuluş Ve Özgür Yaşamı İnşa Hamlesi başlatmıştır. Kürt Özgürlük Hareketi, Önder Apo'nun öngördüğü sürecin tüm gereklerini yerine getirerek Türkiye'nin demokratikleşmesi ve Kürt sorununun çözümü için hükümetin adım atacağı çok önemli bir ortam yaratmıştır” denildi.
AKP'NİN TUTUMUNA KARŞI YENİ BİR KARAR ALINMALI
AKP'nin sürece karşı tutumunun da kapsamlıca değerlendirildiği kongrede, AKP'nin adım atma yerine oyalama siyasetini izlediği vurgulandı. Bildirgede şunlar kaydedildi: “AKP’nin süreci ciddiye almayan ciddiyetsiz yaklaşımları, Kürt Özgürlük Hareketi'nin attığı tarihi adımları seçimlere kurban etmesi ve Rojava Devrimi’ne düşmanlığı 11. Kongremizin yeni bir karar almasını zorunlu kılmıştır. AKP'nin süreci ciddiye alması ve adım atması için gerillanın geri çekilmesinin durdurulması önerisinin irade birliğiyle KCK yönetimine sunulması kararlaştırılmıştır. Bu önerinin KCK yönetimi tarafından kararlaştırılıp pratikleştirilmesi de kongre platformumuz tarafından selamlanmıştır.”
Kongrede PKK ve Kürt özgürlük hareketinin tüm başarılarında Öcalan’ın tutumunun ve İmralı’daki duruşunun belirleyici olduğunun altını çizildi: “Önder Apo'nun yol göstericiliğinde önümüzdeki dönemde mücadelenin tüm parçalarda ve Türkiye'de başarılı olma imkanlarının arttığı, Türkiye ve Suriye başta olmak üzere demokrasi ve özgürlük mücadelesinin diğer halklarla birlikte geliştirilecek mücadeleyle başarılı olacağı tespitini yapmıştır. Bu temelde önümüzdeki dönemin en öncelikli çalışması olarak halkların ortak örgütlenme ve mücadelesinin sağlanması olduğunu önemle vurgulamıştır. Kürt halkının tüm parçalardaki devrimci demokratik gücünü de halkların ortak mücadelesinin en temel gücü olarak görmüş ve PKK'ye bu gücü halkların özgür ve demokratik ortak yaşamının gerçekleşmesi için örgütleme ve harekete geçirme görevi vermiştir. Kongremiz diğer halklarla ortak hareket etme ve birlikte mücadele yürütmeyi çok önemli ve stratejik olarak gördüğü gibi, Kürtler arası birliği ve bu birliğin somut ifadesi olan Kürt ulusal kongresinin de gerçekleşmesini tarihsel bir çalışma olarak değerlendirmiş, Ortadoğu'daki siyasal gelişmeler dikkate alındığında bu çalışmanın gecikmeden yapılmasının hem Kürtler hem de Ortadoğu halkları için önemli sonuçlar yaratacağını da özellikle belirtmiştir."
PARTİLEŞME VE KADROLAŞMA İÇİN ÖNEMLİ KARARLAR
Partileşme ve kadrolaşma çalışmalarının da kapsamlı tartışıldığı kongrede önemli kararlara varıldığının belirtildiği bildirgede şu ifadeler yer aldı: “Parti tarihimizde olduğu gibi 10. Kongreden bu yana süren beş yıllık yoğun mücadele sürecinde başarının da başarısızlığın da parti öncülüğü ve kadro duruşuyla kesin bağlantılısını ortaya koymuştur. Demokratik konfederalizm, demokratik ulus ve demokratik özerkliğin tam olarak örgütlendirilip inşa edilmemesinde parti öncülüğü ve kadronun yetersizliklerinin belirleyici olduğu sonucuna varmıştır. Bu çerçevede parti öncülüğünü önemsemeyen ve kadro ölçülerini yükseltmeyen anlayışları parti dışılık olarak ele almış, eğitim ve eleştiriyle düzeltmeyi başarının koşulu olarak görmüştür. Parti öncülüğünü zayıflatan kadro duruşlarının bundan sonra kabul edilmeyeceği vurgulanarak eksiklerin giderilip parti örgütlemelerinin her alanda geliştirilip güçlendirilerek parti öncülüğünün tüm çalışmalarda rolünü oynaması gerektiği kararına varılmıştır.”
Kapitalist modernitenin bireyi kişiliksiz ve iradesiz kılması, toplumsal sorunları her gün daha da ağırlaştırıp insanları çaresizliğe ve umutsuzluğa sürüklemesi gerçeğinin de önemli bir tartışma gündemi yapıldığı kongrede, "kapitalizmin kanserli gerçeğine karşı PKK'nin kuruluşunda somutlaşan toplumsallık ve insanlığın o güne kadar yarattığı değerleri ifade eden ve Haki Karer’de temsilini bulan Parti kişiliği ve Yoldaşlığı maneviyatıyla karşı durulup toplumcu demokratik sistemin kurulacağının önemle vurgulandığı" ifade edildi.
Bildirgede devamla şunlar kaydedildi: “Kapitalizmin toplumu ve bireyi bu kadar hiçleştiren toplum düşmanlığına karşı insanlığın geleceğinin Önder Apo'nun demokratik ekolojik kadın özgürlükçü toplum paradigmasına dayalı demokratik sosyalizmde olduğunu belirterek parti öncülüğünün en önemli görevinin kadrolardan başlayarak bu kimliği temsil edip toplumsallaştırması olduğu bir daha ortaya konmuştur. Demokratik konfederal temelde demokratik sosyalizmin inşa edilmesinin öncü güçlerinin de başta kadın ve gençlik olmak üzere emekçi halkın ve ezilen toplulukların olduğunu, örgütlenen kadın ve gençliğin demokratik ekolojik kadın özgürlükçü bir yaşamı gerçekleştireceği üzerinde önemle durmuştur.”
YENİ PKK MERKEZ KOMİTESİ BELİRLENDİ
Kongrede tüm görevlerin başarıyla yerine getirilmesi açısından yönetim ve kadronun durumunun da önemle değerlendirildiği belirtildi. Bildirgede, şöyle denildi: “Yönetim ve kadronun eksiklikleri ve yetersizlikleri üzerinde somut olarak durulmuştur. Kongrenin bu yönlü tüm değerlendirmeleri temelinde PKK'nin 2008 yılındaki 10. Kongresinde seçilen yönetimi kongre platformu karşısına çıkmış, kongre delegelerinin eleştirisi karşısında beş yıllık pratiklerinin özeleştirilerini vermişler ve mücadelenin yeni sürecinde görev ve sorumluluklarını yerine getireceklerinin irade ve kararlılığını ortaya koymuşlardır. Bu temelde kongremiz yeni Parti Merkez Komitesini belirlemiştir. Kongremiz yapılan tartışmalar sonucu tüm kararları tam bir anlayış ve irade birliğiyle almış ve 11. Kongreyi Önderliğimiz ve halkımızın özgürlüğünü sağlama temelinde zafer ve final kongresi olarak tanımlamıştır."
HALKA ÇAĞRI
Bildirgede halka da parti öncülüğü etrafında birleşerek mücadele etme çağrısında bulunularak şu ifadelere yer verildi: “11. Parti Kongremiz tüm örgüt ve kadro yapımızın kongremizde ortaya çıkan irade ve aldığı kararları yüksek bir sorumluluk bilinciyle yerine getirmeleri gerektiğini vurgulamış, halkımıza da parti öncülüğü etrafında birleşerek mücadelenin her alanında zafer yürüyüşünde yerini alması çağrısında bulunmuştur. Tüm Ortadoğu ve dünya halklarına da, sömürücü iktidarcı ve kapitalist modernist hegemonik güçlere karşı demokrasi, özgürlük ve sosyalizm mücadelesinde partimizle birlik ve dayanışma içinde olmaya çağırmıştır.”