PKK ‘Eylül şehitleri’ni andı
PKK ‘Eylül şehitleri’ni andı
PKK ‘Eylül şehitleri’ni andı
PKK Yürütme Komitesi ‘Eylül ayı şehitlerini’ andı. Hiçbir halkın bedel ödemeden özgürlüğüne kavuşmadığı ve onurlu bir yaşamı hak etmediğini belirten PKK Yürütme Komitesi, “Eylül ayında Kürdistan özgürlük mücadelesinde böyle onlarca altın değerinde yiğit PKK militanı canlarını ortaya koyarak, kanlarını damla damla akıtarak, bugün ortaya çıkan değerleri yaratmışlardır. Bu değerleri yaratan şehitlerimizin izinden ileriye yürümek dün olduğu gibi bugünde zafere yürümek boynumuzun borcudur” dedi.
Yazılı bir açıklama yayınlayan PKK Yürütme Komitesi ‘Eylül ayı şehitlerini’ andı. Hiçbir halkın bedel ödemeden özgürlüğüne kavuşmamış ve onurlu bir yaşamı hak etmediğini belirten PKK Yürütme Komitesi, “Acılara son vermenin en doğru yolu, şehitlerimizi ölümsüzleştirmektir. Bunun anlamı ise, onların bağlı bulundukları amaçları gerçekleştirmek için daha fazla mücadele etmektir. Mücadele yükseldikçe, şehitlerimiz de halkımızın engin yüreğinde sonsuza kadar yaşayacaklardır. Şahadetlerin çizgisinde yürümesini bilmeyenlerin eylemleri, zaferleri fazla anlamlı olamaz. Şahadetin gereklerine göre yaşayabilmek ise, yaşamların en zorudur” dedi.
Ortadoğu’da yaşananlarda bunun böyle olduğunun daha çarpıcı bir şekilde görüldüğü ve yaşandığı da kaydedilen açıklamada, özelde Şengal’de, genelde ise Rojava’da uluslararası toplama bir çete örgütü olan IŞİD’in Kürt halkına ve bölge halklarına karşı geliştirdiği kıyım ve vahşeti tüm dünyanın vurgulandı.
Bölge ülkelerinin kimisinin çetelere açıkça destek verdiği, kimisinin de sessiz kaldığına da dikkat çekilen PKK Yürütme Komitesi açıklamasında, şunlara yer verildi: “İnsanlıktan nasibini almamış bu çete güçlerine karşı Kürt özgürlük güçleri olarak sessiz kalınmadığı gibi bugüne kadar onlarca şehit verilerek en sert karşı duruş sergilenmiş bundan böyle de bu mücadelede yerlerini bedeli ağırda olsa alacaklardır.
Şahadetleri her zaman zorbaların ve zalimlerin terörüne ve bundan kaynaklanan korkuya yenik düşmemek ve daha cesaretli adımlarla üzerlerine yürüyebilmek biçiminde ele alarak; anıya böyle karşılık verilmiştir. Bu şahadetlere karşılık verme tarzımız, Mazlum ve Kemallerin önceden kararlaştırdıkları, mücadeleyi kesintisiz kılmak olmuştur. Bu kararın başarısı süreci kesinleştirmek, imha, teslimiyet ve her türlü düşmeye karşı can siperane direnebilmektir. Bu direnme ve şahadetle kurtarılan ve kesinleştirilen, parti hareketinin, bu insani hareketin ve bu halkın yaşamasıdır. Ve bunun gerekleri, böyle önderlere yaraşır bir biçimde yerine getirilmiştir.”
Eylül ayının Kürdistan özgürlük mücadelesinde böyle onlarca altın değerinde yiğit PKK militanının canlarını ortaya koyarak, kanlarını damla damla akıtarak, bugün ortaya çıkan değerleri yarattığı da belirtilen açıklamada, “Bu değerleri yaratan şehitlerimizin izinden ileriye yürümek dün olduğu gibi bugünde zafere yürümek boynumuzun borcudur.
Tarihe altın harflerle isimlerini yazdıran Eylül ayı şehitlerimizin başında 22 Eylül 1984 günü şehitler kervanına katılan Mardin-Derikli olan Kerim Baytar yoldaşımız gelmektedir. Kerim Baytar yoldaşımız öğretmen okulunu bitirse de bir gün bile TC devletine hizmet etmeyerek 1980’ler öncesi profesyonel bir devrimci olarak PKK saflarına katılmıştır. Bulunduğu alanda en ileri düzeyde çalışmalara katılarak özgürlük mücadelesinin seçkin bir militanı olan Cemil yoldaşımızın anısına en ileri düzeydeki bağlılık onun on yıllar önce yaptığı TC okullarını protestoyu bugün tüm halkımızın yapması olacaktır.
Özgürlük mücadelemizde kadın direnişçiliğinin ve de seçkin militanlığının en ileri örneklerinden olan Sivaslı Jiyan-Zeynep Erdem yoldaşımız 13 Eylül 1996 yılında ilkel milliyetçiliğe karşı Etruş’ta Maxmur halkımızın direnişine öncülük ederken ilkel milliyetçiler tarafından katledilmiştir. Jiyan yoldaşımız bu duruşuyla özgürlük mücadelesinde hep anılacaktır.
1998 yılının Eylül ayında özgürlük mücadelemizde büyük direniş destanları yaratarak onlarca yoldaşı ile şehitler kervanına katılan Botan’ın en güzel simalarında olan Nujin-Vesile Güleç yoldaşımız ve Hebûn-Belgin Gül Öcalan yoldaşımız olmuşlardır” dedi.
Rojava devriminin bir kadın devrimi olduğu da ifade edilen PKK Yürütme Komitesi açıklamasında, Rojava’nın en güzide ve gözde kadın militanlarından birisinin ise özgürlük saflarında 23 Eylül 1997’de Katolar’da yaşamını yitiren Şervin-Necah İbrahim olduğu vurgulandı.
“Şervin yoldaşımız uzun yıllar ülkemizin birçok cephesinde en ileri düzeyde görevler üstlenerek PKK kadın militanlığın bir sembolü olarak özgürlük mücadelesinde yaşatılacaktır” denilen açıklamada, özgürlük mücadelesinin ilk filizlendiği alanlardan olan Pazarcık’ın değerli evlatlarından biri olan Doğan-Davut Hacıoğlu’nun da 23 Eylül 1993’te Beytüşşebap zozanlarında sömürgecilere karşı içine girdiği çarpışmada yaşamını yitirdiği hatırlatıldı. Doğan - Davut Hacıoğlu’nun Pazarcık’ın örnek bir militanı olarak özgürlük mücadelesinde hep anılacağı ve yaşatılacağı ifade edildi.
Kürt halkı eğer büyük bedeller ödeyerek, bugünlere gelmesini bilmiş ise bunun bir nedeni onlara ölümüne bağlı yaşamasını bilen evlatlarının gösterdiği büyük direniş kültürlerine bağlılık olduğu da vurgulanan açıklamada şunlara yer verildi:
“PKK’nin büyük direniş kültürünün bir abidesi ise Kürdistan’ın kuzeyinde yola çıkarak 1997 yılının Eylül ayında Zap-Kure Jahro’da şehitler kervanına katılan Faraşin-Esengül Akgül yoldaşımız olmuştur. Dersim direnişçiliğinin seçkin örneklerinden olan Faraşin yoldaş her zaman özgürlük mücadelemizde Beselerin ve Zarifelerin direniş ruhu anılacaktır.
Özgürlük mücadelemizin güleç yüzlerinden Doğu Kürdistanlı olan Karwan- Mehran Muhammedi yoldaşımızı 29 Eylül 2007 yılında şehitler kervanına uğurladık. Kürdistan gençliğinin en güzel renklerinden biri olan Karwan yoldaşımızı özgürlük mücadelesinde her zaman yaşatacağımıza ve her bir Kürdistanlı genci Karwanlaştırarak özgürlüğe yürüyeceğimizin sözü sözümüz olacaktır.
Tarihin en kadim halkı olarak dilimizle, kültürümüzle yaşamak ve kendi kaderimizi özgürce tayin etmek istediğimiz için varlığımızı ve onurumuzu hiçe sayarak ortadan kaldırmak isteyen egemen ve faşist bir anlayışla karşı karşıyayız. Böyle bir zihniyete karşı şehitlerimizin çizgisinde son ferdimize kadar mücadele edeceğimiz bilinmelidir.
Kürdistan analarının acılarına köklü bir biçimde son vermek ve ülkemizde özgür ve onurlu bir yaşamı geliştirmek için her şart ve koşul altında Kürdistan’ın özgürlüğü için nasıl ki bugün Kürdistan’ın dört parçasında en ileri düzeyde mücadele ediyorsak yarında aynı kararlılık ve iddia ile halkımızın Özgürlüğe olan tutkusunun bir gereği olarak mücadelemizi sürdüreceğimiz bilinmelidir.
Bütün kalbimizle inanıyoruz ki, kahraman şehitlerimizin temel amacı olan Önderlik çizgisindeki barışçıl, demokratik ve özgür bir ülke yaratma mücadelesi halkımızın görkemli direnişiyle daha da yükselecek ve zafere mutlaka ulaşacaktır.”
Açıklamada son olarak, Kürt halkı, dostları ve demokratik kamuoyu ‘şehitlerin’ yol göstericiliğinde Rojava, Şengal, Kuzey ve Güney Kürdistan’da daha fazla özgürlük mücadelesiyle dayanışmaya ve buluşmaya çağrı yapıldı.