Polis avukatlara saldırıyı izlemekle yetindi
Polis avukatlara saldırıyı izlemekle yetindi
Polis avukatlara saldırıyı izlemekle yetindi
Çağlayan adliyesinde avukatların ve hukukçuların yaptıkları her türlü demokratik protestoya orantısız güç kullanarak müdahalede hiç geç kalmayan polisler ve özel güvenlik görevlileri bu kez avukatlara yönelik saldırıyı izlemekle yetindi. Güngören davasının bugün görülen duruşmasının sonucunda uğradığı saldırı nedeniyle burnu üç yerinden kırılan avukat Bahri Belen ANF’ye yaptığı açıklamada, polis ve güvenlikçilerin saldırgan grubu engellemediğini söyledi. Üstelik teşhis için asıl saldırganların değil 7 kadının getirildiğini ve onları darp eden erkeklerin ellerini kollarını sallayarak adliyeden çıktığını belirten Belen, “Bu avukatlık mesleğine yönelik bir saldırıdır” dedi.
POLİS VE GÜVENLİK İZLEDİ
Güngören davasında ilk celsesinden beri saldırıya uğramalarına, polis memurlarına ve amirlerine yaptıkları tüm uyarılara rağmen, Çağlayan Adliyesinde yine gereken güvenlik önlemlerinin alınmadığına dikkat çeken Bahri Belen, polisin ve güvenlik görevlilerinin grubu uzaklaştırabilecekken, ancak saldırı gerçekleştirildikten sonra müdahale ettiklerini belirtti. Belen saldırıyı şöyle anlattı: “Duruşma çıkışında 30 kişilik bir grup etrafımızı sararak , ‘Alçaklar, Allah belanızı verecek’, ‘Evinize gidemeyeceksiniz’, ‘Katilleri koruyorsunuz’ gibi hakaret ve tehditler savurmaya başladı. Biz ne kadar aileleri sakinleştirmeye çalışsak o kadar saldırganlaştılar. Birden bir kargaşa çıktı ve grubun arasından bir kişi yanıma yaklaşarak beni yumruklamaya başladı. Attığı bir yumruk alnıma diğeri burnuma isabet etti. Yediğim bu darbeler sonucunda burnumdan kan gelmeye başladı. Tüm gömleğim yüzüm kan oldu. Kendimi mezbahadan çıkmış gibi hissettim. Saldırı sonrası hemen Adli Tabipliğe götürüldüm, burnumda kırık şüphesiyle Okmeydanı Hastanesi'ne gönderildim. Orada filmler çekildi, burnumda 3 kırık tespit edildi.
TEŞHİSTE SALDIRGANLAR YERİNE KADINLAR
Akşamüstü saldırganları teşhis etmek üzere adliyeye geldiklerinde erkek olan esas saldırganla değil sözlü hakarette bulunan 7 kadın ile karşılaştıklarını anlatan Belen, “ Teşhise getirilen 7 kadından sadece biri her duruşmada saldırıları tahrik edendi. Beni darp eden erkekler ise getirilmemişti. Onların normalde adliyeden çıkamaması gerekirken ellerini kollarını sallayarak o kadar polis ve güvenliğin bulunduğu adliyeden çıkması dikkat çekici” diye konuştu.
BU AVUKATLIĞA SALDIRIDIR !
Bu saldırının avukatlığa ve savunma mesleğine yapılan bir saldırı olduğunu vurgulayan Belen, “Ben onları tanımıyorum, onlar da beni tanımıyorlar” dedi. Ailelerin arasında hep olayları kışkırtan bir kadın olduğuna dikkat çeken Belen, “Ailelerin yanı sıra oraya bize özellikle saldırmak üzere insanların getirildiğini düşünüyorum. Avukatlar geç saatlerde adliyeye çağrılarak teşhis işlemi yaptırıldı, söz konusu 7 kadının da ifadesi alınarak serbest bırakıldı. Ama şu iyi bilinsin ki hiçbir saldırı bize savunma görevimizden geri adım attıramayacak” dedi.
Olaya tanık olan diğer avukatlar ve Bahri Belen yaptıkları başvuruda Belen’in Adli Tıp Kurumu’na sevkini ve haklarında şikayette bulundukları emniyet görevlileri ile amirler ve özel güvenlikçiler ve saldırıda bulunan müdahiller ve yakınları hakkında kamu davası açılarak cezalandırılmalarını talep ettiler. Ayrıca kamera kayıtlarının silinmesi tehlikesine karşı acilen 12. Ağır Ceza Mahkemesi ve koridorda bulunan kamera kayıtlarının istenilerek dosyada muhafaza altına alınmasını istediler.