Türkiye Barış Meclisi geçen yıl olduğu gibi bu yıl da 1 Eylül'ü 34 Kürdün katledildiği Roboski'de karşıladı. TBM Dönem Sözcüsü Hakan Tahmaz, "Türkiye'nin barışının Kürt sorununun çözümünün Roboski'den geçtiğini düşünüyoruz. Bu yara kanamaya devam ettiği sürece, yani Türkiye Roboski ile yüzleşmediği sürece Türkiye'de Kürt sorununun çözümü, analarımızın gözyaşının dinmesi mümkün değildir" dedi. 

Türkiye Barış Meclisi heyeti, dün geldikleri Roboski'de ailelerle görüştükten sonra bugün de, katliamda yaşamını yitirenlerin yakınlarıyla birlikte mezarlık ziyareti gerçekleştirdi.

Demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına bir dakikalık saygı duruşunda bulunulmasının ardından konuşan TBM Dönem Sözcüsü Hakan Tahmaz, Batman, Diyarbakır, Siirt, Mardin ve İstanbul'dan Roboski'nin kanayan yarası için geldiklerini söyleyerek, "Türkiye son yıllarda yaşadığı en büyük fay kırılmasını Roboski'de yaşadı. Türkiye'nin barışının Kürt sorununun çözümünün Roboski'den geçtiğini düşünüyoruz. Bu yara kanamaya devam ettiği sürece, yani Türkiye Roboski ile yüzleşmediği sürece Türkiye'de Kürt sorununun çözümü, analarımızın gözyaşının dinmesi çok zor olacaktır. Hatta mümkün bile değildir" şeklinde konuştu. 

Demokratik çözüm sürecine de işaret eden Tahmaz, Hükümet'in yol haritasını  açıklaması gerektiğini belirterek, "bu yol haritasının Kürt sorununun çözümünde gerçekçi ve gerçekleşebilir çözüm yollarıyla olması için her birimizin sesini, yüreğini burada 613 günlük bir sürede evlatlarının acılarıyla yaşayan anaların yanına koymasını bekliyoruz. Bütün Türkiye'nin Roboskili ailelerin acılarını paylaşması gerekiyor. Sesimizi yükselterek barışın kalıcı hale gelmesi için mücadele etmeye devam etmeliyiz" dedi. 

613 GÜNDÜR ADALET YERİNİ BULMADI

Roboskili aileler adına açıklama yapan BDP PM üyesi Ferhat Encü ise Roboski'yi ziyaret eden Türkiye Barış Meclisi grubuna teşekkür ederek, Roboski katliamının üzerine 613 gün geçmesine rağmen adaletin yerini bulabileceği hiçbir adımın atılmadığına dikkat çekti. Roboski dosyasının sivil mahkeme yerine askeri mahkemeye teslim edildiğini hatırlatan Encü, "Biz de 87 haftadır, her gün buradan adalet taleplerimizi dile getiriyoruz ve kamuoyuyla paylaşmaya çalışıyoruz. Fakat ne yazık ki; adalet taleplerimiz bu güne kadar karşılanmadığı gibi Roboskili ailelerin üzerinde büyük baskı, tehditler ve sindirme politikaları devam etmektedir. Bizler yapılan bütün baskı ve tehditlere rağmen adalet arayışımızı devam ettireceğiz" dedi. 

"Bu gün 1 Eylül Dünya Barış Günü'dür" diyen Encü, "Barışa ne kadar ihtiyacımız olduğunun farkındayız. Ortadoğu'da kan gölü ve emperyalist devletlerin katliamları devam ederken, annelerin bağrına ateş düşerken, barışın ne kadar değerli olduğunu bir kez daha anlamaktayız.. Bir daha Roboski katliamlarının yaşanması istenmiyorsa, onurlu bir barışın Kürdistan'a ve Türkiye'ye getirilmesi aciliyet istemektedir" diye konuştu. 

Son olarak barış aktivistleri İbrahim Yaylalı ve Meral Geylani, Roboski katliamının faillerinin ortaya çıkarılması, Roboski davasının askeri yargıdan alınıp, sivil yargıya taşınması amacıyla imza kampanyası başlattıklarını duyurdu.