Rusya-AB arasındaki Güney Akımı krizi büyüyecek
Rusya-AB arasındaki Güney Akımı krizi büyüyecek
Rusya-AB arasındaki Güney Akımı krizi büyüyecek
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Türkiye ziyaretinde Güney Akımı adlı gaz hattı projesinin ‘bittiğini’ söylemesi ardından AB ülkeleri alternatif arayışlarına geçiyor. Ancak, Moskova’nın projenin hiçbir ortağına resmi bildirim dahi yapmadan sadece Ankara’dan mesaj göndermesi kafaları karıştırdı.
Vladimir Putin, geçtiğimiz günlerde Türkiye’ye yaptığı ziyarette, Avrupa Birliği (AB) ülkelerine gaz sevkiyatı için inşa edilmekte olan Güney Akımı Boru Hattı’nın kendileri için bittiğini söylemiş ve Türkiye’ye ucuz gaz satışı vaadinde bulunmuştu. Karadeniz’in kuzeyinden Bulgaristan’a ve oradan Balkan ülkeleri üzeri Batı Avrupa’ya gaz sevkiyatını sağlayacak 2 bin 380 kilometre uzunluğundaki hattan, yılda 63 milyar metreküpe kadar gaz transferi planlanıyordu.
Ancak, Güney Akımı’e yönelik Rusya tarafından yapılan açıklamalar, AB ülkelerini de endişeye sevk etti.
Putin’in açıklamaları üzerine konuşan AB Komisyonu’nun enerjiden sorumlu komiseri Kristalina Georgieva, Rusya’nın projeyi durdurma kararının ‘AB’nin enerji ihtiyacını başka kaynaklardan sağlaması gerektiği’ tezini doğruladığını söyledi.
Komisyon’un başkan yardımcısı Maros Sefcovic ise, konunun daha önce planlandığı gibi önümüzdeki hafta Salı günü masaya yatırılacağı bilgisini verdi. Sefcovic, toplantının Rusya’nın son açıklamalarından bağımsız olarak önceden planlandığının altını çizdi.
PARTNERLERE RESMİ BİLDİRİM YAPILMADI
Tartışmanın odağındaki ülkelerin başında gelen Bulgaristan ise, Moskova’dan kendilerine herhangi bir resmi bildirim yapılmadığını duyurdu. Başbakan Yardımcısı Meglena Kuneva, projenin ‘ekonomik olarak daha ucuz olmasına’ ilişkin çabalarının devam ettiğini dile getirdi.
Rusya’nın Güney Akımı Boru Hattı’nı tek yanlı olarak bitirdiğine yönelik açıklamasının arka planında Bulgaristan’ın Haziran ayında aldığı bir karar bulunuyor. Projenin Rus gaz şirketi Gazprom’a ve dolayısıyla Rusya’ya aşırı kontrol yetkisi verdiğini savunan Bulgaristan, boru hattının kendi topraklarından geçen bölümündeki inşaat çalışmalarını durdurmuştu. Kararda, AB ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD)’nin benzeri görüşleri ve baskısının etkili olduğu biliniyor.
RUSYA’DAKİ EKONOMİK KÖTÜ GİDİŞATIN SONUCU MU?
Rus medyasına göre, Rusya şimdiye kadar proje için toplam 4,66 milyar dolarlık (3,74 milyar euro) harcama gerçekleştirdi. Dünyanın en önemli enerji ihracatçısı olan Rusya, son aylarda düşen petrol ve gaz fiyatları nedeniyle zorluk yaşarken, Ukrayna krizi sonrası AB ve ABD tarafından uygulanan ekonomik yaptırımlardan da etkileniyor. Batılı gözlemcilere göre, Rusya’nın ekonomideki kötü gidişatının Güney Akımı kararında etkili olduğunu, Ukrayna krizi ile birlikte projenin AB ve Moskova arasında ciddi bir sorun olarak durduğunu savunuyorlar.
PROJENİN YÜRÜTÜCÜSÜ ŞİRKETLER ‘ŞAŞKIN’
Rusya’dan ve AB üyelerinden gelen karşılıklı açıklamalar devam ederken, Güney Akımı projesini yürüten şirket ve ortaklarının konudan haberdar olmaması da şaşırtıyor. Projenin ana yürütücüsü Güney Akımı Transport şirketi, henüz konuyla ilgili bir açıklama yapmazken, boru hattının Karadeniz’deki kısmının inşasından sorumlu Allseas şirketi, Putin’in açıklamalarının kendileri için ‘sürpriz’ olduğunu duyurdu. Şirket sözcüsü Kris Hall, “atacağımız adımlara ilişkin şirket olarak görüşme halindeyiz” dedi.
Güney Akımı Transport’un yüzde 15 hissesine sahip Wintershall şirketi de konuyla ilgili açıklama yapmamayı tercih etti.
Boru hattının güzergahı üzerinde yer alan Avusturya’dan da benzeri açıklamalar yapıldı. Avusturya Başbakan Yardımcısı Reinhold Mitterlehner, ne Avusturyalı şirketlerin ne de Bulgaristan ve diğer ortakların konuya ilişkin resmi bir bilgilendirmeye sahip olmadıklarının altını çizdi. Mitterlehner, Rusya’nın konuya ilişkin söylemlerinin ‘açıklanmaya muhtaç’ olduğunu da vurguladı.
AB’NİN DOĞAL GAZ BAĞIMLILIĞINA ÇÖZÜM BULUNAMADI
Başta Finlandiya, Baltık ülkeleri, Almanya ve Doğu Avrupa ülkeleri olmak üzere birçok AB üyesi Rus gazına muhtaç durumda. Almanya, North Stream adlı Baltık Denizi’nden geçen boru hattı ile Rus gazını alırken, Baltık ülkeleri ve diğer Doğu Avrupa ülkelerine Ukrayna ve Belarus üzerinden gaz sevkiyatı yapılıyor. Güney Akımı ile ise, Karadeniz ve Bulgaristan üzerinden Yunanistan, Balkan ülkeleri, İtalya, Avusturya, Almanya, Macaristan ve Çek Cumhuriyeti gibi ülkelere gaz transferi hedefleniyordu.
Ukrayna krizi sonrası Rusya’ya uygulanan ekonomik yaptırımlar sonrası, AB’ye gaz ihracatının tümüyle durması riski bulunuyor. AB ülkeleri, Rusya’ya olan enerji bağımlılığını azaltmak için Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkelerinden sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) ithalatına ağırlık veriyorlar. Ancak, Avrupa ülkelerinin olası bir gaz krizine karşı yeterli oranda depolama kapasitesi bulunmuyor.
Öte yandan, Rusya dışındaki ihracatçı ülkelerin Avrupa’nın tüm gaz ihtiyacını karşılayabilecek bir üretim kapasitesi de henüz mevcut değil.