İHD İstanbul Şubesi Cezaevi Komisyonu üyeleri, Pozantı’dan Şakran’a Antalya L Tipi Cezaevi'ne kadar Kürt çocuklarının maruz kaldığı tecavüz ve  işkenceyi Taksim Meydanı'nda yaptıkları oturma eylemiyle protesto etti. Devlet tarafından  çocukların  küçük bedenlerinin cehenneme çevrilmesine izin vermeyeceklerini vurgulayan insan hakları savunucuları, bu vahşete  göz yuman Adalet Bakanı Sadullah Ergin’e istifa et çağrısında bulundu.

“Pozantı’dan Antalya hapishanesine tecavüz sürüyor”, “ Çocuk mahpuslara Antalya L Tipi cezaevinde tecavüz… Şakran’da hortumlu işkence” pankartı ve  “Çocuklarımızı tutsak aldınız bedenlerini cehenneme çevirdiniz”, “Çocuklara tecavüzü görmezden gelenler suça ortaktır” dövizleriyle  oturma eylemi yapan insan hakları savunucularına, BDP, HDK, EHP, TUAD, Devrimci Hareket ve Lise Anarşist Faaliyet üyeleri destek verdi. İnsan hakları savunucuları adına ilk konuşmayı, İHD İstanbul Şubesi Genel Başkanı Ümit Efe yaptı. Türkiye’nin bir yarı açık cezaevine dönüştüğünü vurgulayan Efe, cezaevlerinde her geçen gün işkence, baskı haberlerinin, hasta mahpusların yaşamlarını yitirmensin artık alışılagelmiş bir durum haline geldiğine dikkat çekti.

'TECAVÜZE GÖZ YUMAN ADALET BAKANI İSTEMİYORUZ'

Efe, çocukların tutuklanmasının bile kabul edilemez olduğunu gerçeğinde bakılacak olunursa, tutuklu bulundukları cezaevlerinde tecavüze uğramaları, baskı görmeleri, kötü muamelelere maruz kalmalarının, asla kabul edilemeyeceğini vurguladı. Dün Pozantı Cezaevi'nde küçücük bedenleri işkenceyle, tecavüze maruz kalan çocukların  bugün Antalya ve Şakran cezaevlerinde tekrar aynı vahşetle karşı karşıya bırakıldıklarına dikkat çekti.  Bugün buraya Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in istifasını istemek için geldiklerini vurgulayan Efe, “Dört duvar arasında kapadığınız, tecavüz çocukların bu ülkenin geleceğidir, tecavüz edilen bu ülkenin geleceğidir.Bu çocukların tecavüz edilmesine göz yuman bir adalet bakanı istemiyoruz” diye konuştu.

1343 ÇOCUK TUTUKLU, 402’Ü HÜKÜMLÜ

“Tecavüzcü devlet hesap verecek”, “ Sadullah Ergin uyuma” , “Şakran çocukları yalnız değildir” sloganları eşliğinde açıklamayı İHD İstanbul Cezaevi Komisyonu üyesi Elif Akkaya okudu. Türkiye‘de tutuklamanın iktidarın elinde  bir sopa haline dönüştüğünü belirten Akkaya, İHD ve Gündem Çocuk Derneği'nin verilerine göre; 2012 yılında 1900 civarında çocuğunun tutuklandığını,180 çocuk hakkında mahkumiyet kararı verildiğini, halen Türkiye hapishanelerinde tutuklu çocuk sayısının 1343’e yükseldiğini belirtti. Akkaya, hükümlü 402 çocuk mahpus olduğunu da açıkladı. Dün Pozantı’dan yükselen çocuk feryatlarına bugün Antalya L Tipi ve Şakran cezaevlerinden gelen çocuk çığlıklarının eklendiğini vurgulayan Akkaya, AKP iktidarının hapsettiği çocukları  “suçuna”  göre ayırıp, onlara özel muameleler geliştirdiğini söyledi. Dün Sadullah Ergin’ın Pozantı‘da vahşeti yaşayan çocuklara yönelik  “Olay münferit ve sözü edilen çocuklardan bir kısmı  ‘yağma suçundan’ yargılanan ve hakkında hüküm verilmiş çocuklardır” açıklamasını hatırlatan Akkaya, “Onlar Pozantı’da 'devletin olduğu iddia ettiği eli'nin altındayken, tecavüze uğradılar. Ve ancak 7 ay sonra bizlere seslerini duyurabildiler. Devletin ise Pozantı Cezaevi'nde aylarca çocuklara yaşatılan tecavüz karşısında, bulduğu tek çözüm, apar topar suç delillerini ortadan kaldırmak ve çocukları ülkenin dört bir yanındaki hapishanelere dağıtmak olmuştur. Tecavüze uğrayan çocuklar tekrar cezalandırılmıştır” dedi.

'SADULLAH ERGİN SUSUYOR'

Antalya L Tipi Cezaevi'nde çocukların yaşadıklarının savcılığa intikal ettirilmesine rağmen  Adalet Bakanı Sadullah Ergin’nin hala sustuğunu hatırlatan Akkaya, "Sadullah Ergin'e sesleniyoruz, haberin var mı, o gün Pozantı'da bu vahşeti yaşattığınız çocuklardan A.B.E. geçtiğimiz yıl, dördüncü kattan atlayarak intihar etti ve ağır yaralandı. Pozantı Cezaevi'ndeki tecavüz gerçekliğini anlatan T.T. adlı çocuk bu olayı ortaya çıkardığı için tekrar tutuklandı, Kürkçüler F Tipi Kapalı Cezaevi'nde kendini asarak intihar girişimde bulundu" diye konuştu.

'SÖZÜN BİTTİĞİ YER'

Cinsel istimara maruz kalan çocukların Kürt olduğuna dikkat çeken Akkaya, “Toplumdaki nefret ve ırkçı söylemler cezaevlerindeki çocuklarımızın mağduriyetine de sebebiyet verdiğini bir kez daha kamuoyunun dikkatine sunuyoruz. Çocukların vücut bütünlüklerine ve ruhsal sağlıklarına yönelik saldırılar infaz rejiminin bir parçası haline geldi” adiye konuştu. "Artık sözün bittiği yerdeyiz" diyen Akkaya, "Tüm bu olanlar karşısında susan, gerçeklerin üzerini örtmek için uğraşan bir Adalet Bakanı istemiyoruz. Adalet Bakanı uyuma çünkü o çocuklar kendilerine yapılanlardan dolayı uyumuyorlar" dedi.