Güney Kürdistan bölgesinde çalışan bir şirkete ait 40 milyon Dolar’ın Silopi-Şırnak yolunda, biri özel harekat polisi üç kişi tarafından soyulmak istenmesini Meclis gündemine taşıyan HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız, “Ankara’daki yetkililerin olayın büyütülmemesi ve kayıtlara da adi bir olay olarak geçmesi için talimat verdiği iddia doğru mudur?” diye sordu.

HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız, aralarında özel harekat polisinin de olduğu bir çetenin yapmak istediği bir gasp dosyasının Ankara’daki bir talimatla kapatılmak istendiği yönündeki iddiayı Meclis gündemine taşıdı. Sarıyıldız, konu hakkında İçişleri Bakanı Efkan Ala’ya yazılı soru önergesi verdi. İddiaya göre,  Güney Kürdistan’da faaliyet gösteren Türkiye’ye ait bir şirketin mutad olarak Şırnak’a karayolu kuryesi ile para transfer ettiğini kaydeden Sarıyıldız, “Her seferinde kurye aracı ile 30-40 milyon Dolar’ın transferi gerçekleştirilirken; araçlarla para taşıma işinden, bölgedeki birçok polis ve askeri birimin haberi olduğu belirtiliyor. Söz konusu şirketin kuryelerinden birisi yaklaşık 10-15 gün önce silahlı soygun girişimine maruz kaldı. Araç, Silopi-Şırnak yolunda kar maskeli, kalaşnikoflu 3 kişi tarafından kesildi. Şahıslar zorla indirdikleri şoförü yere yatırarak araçta arama yapmaya başlıyor. Ancak her zaman para yüklü olan aracın boş olduğunu gören şahısların, şoförü ve aracı orada bırakarak kaçtığı ileri sürülmektedir. Olayla ilgili şoförün polisi arayarak şikayet başvurunda bulunması üzerine gaspı yaptıkları tespit edilen 3 kişi bir araçta yakalandı. Aracın bagajında 1 adet kalaşnikof tüfek, 1 adet Uzi suikast silahı ve 1 adet 6,35 mm çapında Beretta tabanca ile sahte plakalar, kar maskeleri ve 2 adet polis yeleği ele geçirildi” diye belirtti.

‘GASP BASİT BİR YARALAMA OLARAK GEÇTİ’

Gaspı gerçekleştirenlerden O.İ. isimli şahsın Şırnak Özel Harekat Şube Müdürlüğü’nde görevli polis olduğu diğer iki kişinin de yine bu polisin arkadaşları olduğunun tespit edildiğini vurgulayan Sarıyıldız, önergede şunları dile getirdi: Bu gelişme üzerine durum Ankara’ya bildirildiği ve Ankara’daki yetkililerin olayın büyütülmemesi ve kayıtlara da adi bir olay olarak geçmesi için talimat verdiği iddia edilmektedir. Polisin de içerisinde olduğu gasp olayı, basit bir yaralama olarak dosyaya işlendi.”

Siyasete bulaşan yolsuzluğun ve rüşvetin hakikati örttüğü Türkiye’de aynı zamanda polislerin de içerisinde olduğu gasp ve soygun olaylarının yurttaşları giderek kaygılandırdığının altını çizen Sarıyıldız, Yaşanan bu olayların sümen altı ediliyor olmasının toplumun can ve mal güvenliğini de riske attığını ifade etti.

Sarıyıldız, İçişleri Bakanı Bakan Ala’ya yanıtlaması talebi ile şunları sordu:

* Belli aralıklarla kurye aracı ile 30-40 milyon dolar para transferinin gerçekleştirilmesinden haberdar olan polis ve askeri birimler bu konuda ne tür önlemler almıştır?

* Gaspı gerçekleştiren özel harekat polisi  para transferinin hangi güzergahta ve ne zaman gerçekleşeceğinden nasıl bilgi sahibi olmuştur?

* Gaspa amacı ile yolunun kesildiğini ve arabanın arandığını belirten araç şoförü ve şirket sahibinin ifadelerine ve gaspı gerçekleştirmek isteyen kişilere ait araçta 1 adet kalaşnikof tüfek, 1 adet Uzi suikast silahı ve 1 adet 6,35 mm çapında Beretta tabanca ile sahte plakalar, kar maskeleri ve 2 adet polis yeleği ele geçirilmesine rağmen neden olay basit yaralama olarak dosyaya işlenmiştir?

* Ankara’daki yetkililerin olayın büyütülmemesi ve kayıtlara da adi bir olay olarak geçmesi için talimat verdiği iddia doğru mudur? Söz konusu iddia doğruysa talimatı kimler, hangi amaçla verdi?

* Para transferinden haberi olan ve gerekli önlemleri almayan askeri ve polis birimleri hakkında herhangi bir idari soruşturma başlatılmış mıdır