Soma Katliamı Davası: Katiller korunuyor

Soma Davası'nın duruşmasında avukatlar ve aileler mahkeme heyetine tepki gösterdi, katillerin korunduğunu vurguladı. Duruşma 16 Haziran’a ertelendi.

Manisa'nın Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014'te iktidar ve patronun ihmaliyle meydana gelen patlamada 301 maden işçisinin yaşamını yitirmesiyle ilgili davanın duruşması görüldü.

İşçilerin ölümünden sorumlu Can Gürkan, Efkan Kurt, Adem Ormanoğlu ve Haluk Evinç’in yargılandığı davanın duruşma öncesi aileler, Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel ile çok sayıda sendika ve siyasi parti temsilcisi, Akhisar İstasyon Meydanı'nda bir araya gelerek, adliye önüne yürüyüş düzenledi.

AVUKATLAR VE AİLELERDEN MAHKEMEYE TEPKİ
 
Duruşmada dava avukatlarından Selçuk Kozağaçlı’nın tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılmasının reddedilmesi üzerine avukatlar söz aldı.
Avukat Hatice Aslan Atabay, “Meslektaşımız özgür iradesi ile burada avukatlık yapamıyor" derken, Avukat Mursel Ünder, “Avukatın katılması hakkında Ceza Muhakemeleri Kanunu’ndaki (CMK) kanunun kısıtlayıcı olmadığı çok açıktır” diyerek hukuksuz engellemeye tepki gösterdi. Avukat Seçil Ege Değerli de "Kozağaçlı'nın duruşmaya katılması bugün bir zorunluluktur” dedi.
Avukat Can Atalay ise "Tezgah çok büyük" vurgusunda bulunurken, Avukat Nergiz Tuba Aslan da “Kozağaçlı’nın özgürlüğünden yoksun olması toplumsal davalarındaki etkisidir" dedi. Avukat Nilgün Hasçelik da tepkisini dile getirdi.
Aranın ardından konuşan Avukat Can Atalay, katliamdaki ihlalleri sıraladı.
Av. Nergiz Tuba Aslan da hukuksuzluğa dikkat çekti, "Kararınız ne olursa olsun; bu tanıklığımız bakidir. Atılan tekmenin tanığıyız. Acılar yaşanırken dönemin bakanının ‘iki gündür aynı gömleği giyiyorum’ demesinin tanığıyız. Unutmayız" ifadelerini kullandı.
Aslan, heyete “Varsa cesaretiniz; ‘bunlar ceza alırsa babam eve gelecek mi’ diyen çocuğa bir cevabınız olsun. Soma Davası bizce artık kepazeye dönmüştür. Ant olsun, bu sefalet düzeni elbirliğiyle değiştireceğiz. Bu karanlığın sonunda elbette ışık vardı. Bu anlamda mücadele etmeye devam edeceğiz” diye konuştu.
Ardından söz alan Avukat Hatice Aslan Atabey, “Sizin içinizi açıp bakamayacağız. Ancak tavırlarınızdan kararınız belli” dedi.
Avukat Derviş Emre Aydın ise "Sanıklar bütün mahkeme heyetini, bilirkişiyi sahte harita sunarak aldatıyor. Detaylı araştırmalar sonucu bu haritanın sahte olarak düzenlendiğini gördük" dedi.
Avukat Melik Şahin, sanık Haluk Evinç, konusunda tevsi-i tahkikat taleplerinin gerekçe gösterilmeden heyet tarafından reddedilmesine tepki gösterdi.
Havalandırmanın ters çevrilmesi olayına dair bilirkişi raporu taleplerinin heyet tarafından neden reddedildiğini soran Şahin, "Evinç katliamdan sonra işçilere mesaj atıyor ve bunu ‘inisiyatif kullandım’ diyerek açıklıyor. Evinç, açık bir şekilde yalan söylüyor. Ve siz ona basit taksirle ceza verip indirim uyguladınız" dedi. Şahin, "Havalandırmanın ters çevrilmesi konusunu ciddiye almadınız ama bu çok önemli. 23 kişinin ölmesi anlamına geliyor bu durum. Bu kararı verenler cezalandırılmadı. Sanık beyanları bunu açık bir şekilde gösteriyor” derken, “Evinç hakkında savcılık nasıl beraat isteyebiliyor” diye sordu.
Avukat Mürsel Ünder de mahkeme heyetine tepki göstererek, "Cumhuriyet tarihinin en büyük işçi katliamı dosyasında hiçbir şey yapmıyorsunuz" dedi.
Aileler de mahkeme heyetine, “Dillerim, Allah’tan siz de aynı acıları yaşarsınız. Güneş çarığı sıktı, çarık da ayağı” diye tepki gösterdi.
Mahkeme Başkanı Salih Pehlivanoğlu tepkiler üzerine aileleri salondan çıkarma tehdidinde bulundu.
Avukat Tamer Doğan, “Biz yargının, sizlerin ikiyüzlülüğüne hep tanığız. Çorlu'da mağdur ailesi tweet attı diye soruşturma başlatılırken, AYM'den hala bir sonuç çıkmadığını görüyoruz" dedi.
Daha sonra beyanlarda bulunan Seçil Ege Değerli, “Laflarım sizin üstünüzdekilere. Oralara laflarımızı gittiğini pekala biliyoruz. Bütün bunların hesabını soracağız” ifadelerinde bulundu.
Sercan Aran da yargının geldiği durumdan utanç duyduğunu söyledi.
Murat Kemal Gündüz ise “Davaya çok açık siyasal iktidarın müdahalesi var" vurgusunda bulundu.
Avukat Özgür Karaduman, dava kararının önemi üzerinde durdu. Geleceğe dönük bir hüküm kurulmaya çalışıldığını belirten Karaduman, “İnsan hayatına ilişkin Türkiye sanayi hayatı için, gelecekte emsal olmaması için uğraşıyoruz" dedi.
Avukatların beyanlarından sonra mahkeme heyeti duruşmaya 20 dakika ara verdi. 

‘TARİH SİZLERİ UNUTMAYACAK’

Verilen ara kararının ardından söz alan Manisa Baro Başkanı avukat Ali Arslan, “Bu dava uzmanlık gerektiren davadır. Bu anlamda Türkiye’nin dört bir yanında gelen meslektaşlarıma çok teşekkür ediyorum.  Soma davası yürekte yara açıyor. Umudumuzu kesmek istemiyoruz. Verilecek karar da üç yukarı beş aşağı belli. Eylül kararının tekrar etmesini talep ediyorum” diye konuştu.

Ardından katliamda yaşamını yitirenlerin aileleri söz aldı. Uğur Çolak’ın babası İsmail Çolak,  “Verilen kararlarda adalet bulamıyoruz. Bu katliama sebebiyet verenler 301 evladımızın ölümüne çanak tuttu. Yargıtay’ın verdiği karar bizi umutlandırmıştır. Bu karar birilerine çok dokunda. Yargıtay hakimleri değiştirerek, formalite bir yargılama yaptı. Biz bunu unutmayacağız. Madenci yakınına tekmeyi unutmayacağız. Verilen hiçbir kararı unutmayacağız. Oturduğunuz koltuklara layık olduğunuzu düşünüyorsunuz ama tarih sizleri de unutmayacak” dedi.

Ergül Sidar’ın babası Durmuş Sidar da “Verdiğiniz karara güvenmiyorum. Devran dönüyor. Işık görünüyor” sözleriyle heyete tepki gösterdi.  

Ali Kavas’ın eşi Gülten Kavas da “Siz o koltuklara oturtulmuşsunuz. Bizim de Gürkan gibi parayla mı hâkim tutmamız lazım. Ben fakirim ama yüreğim zengin. Çocuklar babasız kalmasın diye bu davayı savunuyorum.  Hâkim olsaydın sanıkları bu salona getirtirdin. Bir çocuk bir tane domates aldığı için hemen cezaevine atıyorsunuz. Soma’da katliam oldu 301 insan öldü. Hiçbir şey yapmıyorsunuz. 7 yıldır burada bir tiyatro oynanıyor. Hesap vereceksiniz. Ciğerimiz yanıyor ama adalet yok” diye konuştu.

Mustafa Kaya’nın eşi Naciye Kaya, heyetin arkasında yazan “Adalet mülkün temelidir” yazısını işaret ederek, “Mülk temeli çöktü. Türkiye’de adalet çöktü. Para hırsı yüzünden 301 işçi yakılarak katledildi” diye belirtti. Veli Çetiner’in babası Adem Çetiner, “Otururken, yürürken, namaz kılarken, uyurken hep ağlıyorum. Siz de bir gün mutlaka bunları yaşarsınız. Allah bizim değil sizin yardımcınız olsun” ifadelerini kullandı.

İbrahim Duman’ın annesi Zeher Duman ise “Oğlum 27 yaşındaydı taşı sıksa suyunu çıkarırdı. Çocuğum eve hep yorgun geliyordu. Geldiği gibi uyuyordu dinlenmek için. Yüreğimiz yanıyor” dedi.

İddia makamı ise birinci celsede esas hakkında sunduğu mütalaanın kabulünü talep etti.

Duruşma tutuksuz yargılanan Can Gürkan’ın savunması ile devam etti. Gürkan beratını istedi.

Mahkeme heyeti, eksik hususların toplanmasıyla bir sonraki duruşmayı 16 Haziran’a erteledi.