Sosyalist kadınlar Kürt sorununa barışçıl çözüm istedi

Sosyalist kadınlar Kürt sorununa barışçıl çözüm istedi

Sosyalist Enternasyonal Kadın Bölge Toplantısı sonuç bildirgesinde ulusal ve uluslararası alanda kürtaj yasaðına karşı mücadele çaðrısı yapıldı. Kadınların diyalog ve müzakere süreçlerinde yeterince yer almadıðına ve barış süreci boyunca verdikleri mücadelede baskı, zulüm ve tutuklamalara maruz kaldıklarına dikkat çeken bildirgede, "Tarih boyunca Kürtler, kültürel ayrımcılık, asimilasyon ve şiddet içeren baskılara maruz kaldı. Kürt halkı kendi kimliðini, kültürünü yaşama hakkı istiyor. Bizler Kürt kadınlarını destekliyoruz ve Kürt sorunun barışçıl demokratik şekilde çözülmesi için Kürt kadınlarının sürece dahil edilmesini istiyoruz" çaðrısı yapıldı.

BDP Kadın Meclisi ev sahipliðinde Ýstanbul'da düzenlenen Sosyalist Enternasyonal Kadın Bölge Toplantısı açıklanan sonuç bildirgesi ile son buldu. 26 ülkeden delegenin söz aldıðı toplantının sonuç bildirgesini Sosyalist Enternasyonal Kadınlar Başkanı Pia Locatelli açıkladı. Bildirge kürtaj ile diyalog ve müzakere başlıkları altında hazırlandı.

'KÜRTAJ YASAÐI KADINLARIN ÖLÜM KARARIDIR'

Ýlk olarak kürtaja ilişkin bildirgeyi okuyan Locatelli, Türkiyede çok tehlikeli bir süreç yaşandıðını AKP'nin kürtaja ilişkin önerilerinin tamamen yasaklamaya yönelik olduðunu söyledi. Kürtaj hakkının kadınların elinden alınmasının bir ölüm kararı olduðuna dikkat çeken Locatelli, "Bu girişim muhafazakar fundamentalist toplum amacı güderek, laik kültürü zarara uðratıyor" dedi. Sosyalist Enternasyonal üyesi kadınlar olarak, kürtajı yasaklamaya çalışan tüm çabaların bir an önce durdurulmasını istediklerini ifade ede Locatelli, "Sosyalist Enternasyonal'e üye olan tüm bölgesel, ulusal, uluslararası kurumları AB ve özellikle sosyalist, sosyal demokrat ülkeler ve sosyalist enternasyonal üyeleri bu yasaða karşı kesin bir duruş almaya davet ediyor" dedi.

'KADINLAR BARIŞ SÜREÇLERÝNE NADÝREN KATILIYOR'

Ýkinci bildiriyi açıklayan Locatelli, son 18 ayda Ortadoðu'nun çeşitli çatışmalardan etkilendiðini ve Arap baharı ertesinde yepyeni bir panorama ortaya çıktıðını ancak uygulanan reformlarda kadınların yeterince söz sahibi olmadıklarını ifade etti. Kadınlara söz verilmediðini ve süreç dışına çıkarıldıðını bir kez daha gördüklerini, kadınların barış süreçlerine de nadiren katıldıklarını ifade eden Locatelli, Parlamento'da en fazla kadın milletvekili olan ve bu sayıyı artırmada kararlı olan CHP ve BDP'de bile stratejik karar mekanizmalarında kadınların yetirince mevcut olmadıðını söyledi.

'KÜRT KADINLARI DÝYALOG MASASININ DIŞINDA BIRAKILIYOR'

Locatelli, "Özellikle Kürt kadınlarının dışarıda bırakıldıðı bir yer var ki o da barış görüşmelerinin yapıldıðı masa. Tarih boyunca Kürtler, kültürel ayrımcılık, asimilasyon ve şiddet içeren baskılara maruz kaldı. Kürt halkı kendi kimliðini, kültürünü yaşama hakkı istiyor. Kürt kadınlarını özgürlük ve demokrasi alanında, barış sürecinde önemli mücadele vermişlerdir. Mücadeleleri boyunca baskı zulüm ve en son tutuklama silsilesinin kurbanı olmuşlardır. Bizler Kürt kadınlarını destekliyoruz ve Kürt sorununun barışçıl demokratik şekilde çözülmesi için Kürt kadınlarının sürece dahil edilmesini istiyoruz. Sosyalist Enternasyonal üye ülkelere, hükümetlere, kuruluşlara herkese 'gelin hep birlikte kadınların siyasi karar mekanizmalara katılımını artıralım, çatışmaların son bulması için, kadınların her türlü kararda daha fazla söz sahibi olmasını saðlayalım' çaðrısı yapıyoruz. Kadınların her türlü barış girişimini her seviyede katılımı elzemdir. Çatışmaların demokratik şekilde çözülmesi için barış ve güvenlik olmazsa olmazdır. Bu sonuca varılması için yapıcı diyalog ortamı kurulmalı ve müzakerelere devam edilmeli" dedi.

BDP KADIN MECLÝSÝ'NDEN ÇÖZÜM ÖNERÝLERÝ

Öte yandan BDP Kadın Meclisi tarafından Sosyalist Enternasyonal Kadın Bölge Toplantısı Komitesi'ne bildirge sundu. Bildirgede, Türkiye'de çatışmalı ortamın son aylarda tırmanışa geçtiðine dikkat çekilerek, Roboski katliamının da barış ortamının saðlanmasının barışın saðlanmasının ne kadar önemli olduðunun gösterdiði vurgulandı. Hala katliamın sorumlularının yargı önüne çıkarılmadıðı ve özür dilenmediðine dikkat çekilerek, bunun peşinin bırakılmayacaðı vurgulandı. Bildirgede Kürt sorununun savaş konseptiyle deðil, barışçıl demokratik yollarla çözülmesi gerektiði vurgulanarak, şu talepler sunuldu:

"* Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan'a yönelik tecridin kaldırılarak, özgürlüðünü saðlayacak gerekli uluslararası çaðrıların yapılması,

* Roboski katliamının sorumlularının açıða çıkarılması, sorumluların Kürt halkından özür dilemesi için uluslararası gerekli girişimlerin yapılması,

* KCK (Union of Communities in Kurdistan) gerekçesi ile tutuklanan yaklaşık 500'ü kadın 8000'e yakın siyasetçimizin ve insan hakları aktivistlerinin derhal serbest bırakılması için uluslararası çaðrıların yapılması,

* Hasta tutukluların, kadın tutukluların ve genel olarak Türkiye cezaevlerinde kalan tüm tutukluların saðlık ve yaşam koşullarının insan hakları çerçevesinde düzenlenmesi için gerekli uluslar arası girişimlerin başlatılması,

* Türkiye hükümetinin tüm kadınlar açısından endişe yaratan "Kürtaj Yasaðı" ile ilgili yasal sürecin başlatılmasına yönelik tüm söylemlerin bir an evvel geri çekilmesi için uluslararası çaðrıların yapılması, Türkiye kadın örgütlerinin eylemlerine destek verilmesi."