İsveç’in başkenti Stockholm’de Taksim ve Türkiye’nin diğer illerinde özgürlük ve demokrasi talebiyle meydanlara çıkanlara yönelik polis terörünü protesto etmek ve direnişçilere destek vermek amacıyla bir gösteri düzenlendi.

Parlamento binası önünde toplanan yaklaşık 150 kişinin katıldığı protestoda Taksim direnişçilerinin taleplerin okunmasının ardından bir konuşma yapan Sanatçı ve Ship to Gaza’nın Sözcüsü Dror Feiler, en meşru taleplerle alanlara çıkan halka yönelik polisin gaz bombaları ve biber gazıyla saldırmalarını protesto ettiklerini söyledi.  Feiler, olaylara tepki gösytermeyen politikacıları iki yüzlülükle suçladı.

Çevre Partisi Yeşiller Milletvekili ve Dış Politika Sözcüsü Bodil Cebellos ise, çevrenin korunması için başlatılan bir mücadelenin, demokrasi ve ifade özgürlüğünün savunulması mücadelesine dönüştüğünü vurguladı. Protestoculara yönelik polis saldırısını İsveç Parlamentosu’nun gündemine getirip tartıştıklarını da sözlerine ekledi.

Tüm çabalarına rağmen Dıişileri Bakanı Carl Bildt’in Türkiye’de göstericilere yönelik polis terörünü açıktan eleştirmekten kaçındığını belirten Cebellos, İsveç hükümetinin göstericilere yönelik polis şiddetini protesto etmesini talep ettiklerini ifade etti. Yeşiller’in direnişçilerin haklı taleplerini desteklediğini ve desteklemeye devam edeceğini vurguladı.

Daha sonra davul, darbuka çalarak “Tayyip İstifa”, “Bu daha başlangıç”, “Her yer Taksim, her yer direniş” gibi sloganlar atarak Sergel Meydanı’na gelen göstericiler 15 dakika ayakta durma eylemi yaptıktan sonra gösterilerine son verdiler.

BREZİLYALILAR DA TAKSİM’İ SELAMLADI

Sergel Meydanı’nda önceki gün eylem düzenleyen Brezilyalılar da ülkelerinde halka yönelik polis şiddetini protesto etti. Halkın toplu taşımaya yapılan zamları protesto amacıyla başlattığı eylemlerde polisin şiddet kullanmasından sonra bir çok eyalete yayıldığını belirten konuşmacılar, polis şiddetinin son bulmasını ve şiddet emrini verenlerin yargı karşısına çıkarılmasını talep etti.

Brezilya’da herkese eşit sağlık ve eğitim hakkı tanınmasını da talep eden konuşmacılar, Taksim’de başlayan ve Türkiye’nin diğer illerine yayılan eylemleri de selamladı. Gösterinin örgütlenmesine öncülük eden Juliana Moreira, Türkiye’de halkın ağaçların kesilmesi, Brezilya’da zamların geri alınması gibi basit taleplerle başlattıkları gösterilerin, her iki ülkede de kitleselleşen, demokrasi ve özgürlük talep eden gösterilere dönüştüğünü dile getirdi. Türkiye ve Brezilya’da kitlelerin talepleri ve polislerin eylemlere karşı tutumlarındaki benzerliklere dikkat çekti.

TUTUKLU GAZETECİ VE YAZARLAR SERBEST BIRAKILMALI

7 siyasi partinin milletvekili düzeyinde temsil edildiği Türkiye’de İnsan Haklarını Destekleme Komitesi de yazılı bir açıklama yaparak Türkiye’de göstericilere yönelik polis şidedetini kınadı. Açıklamada Türk Tabibler Birliği’nin verdiği rakamlara göre 7642 kişinin sakatlandığına, üç gösterici ve bir polisin yaşamını yitirdiğine, İnsan Hakları Vakfı’nın verdiği bilgilere göre 3091 kişinin tutuklandığına dikkat çekildi. Açıklamada, ESP, Etkin Haber Ajansı ve Atılım Gazetesine yönelik baskın ve tutuklamalar protesto edildi.

AKP iktidarının Kopenhag Kriterleri'ne uygun davranması istenen açıklamada, Türkiye’de ifade ve bilgi edinme özgürlüğünün güvence altına alınması ve cezaevlerindeki tüm gazeteci ve yazarların serbest bırkılması talep edildi.