Duruşma sonrası adliye önüne gelen gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül açıklama yaptı. İlk sözü alan Dündar, iktidarın bu davayı ve dava konusu olan haberi gizlemeye ve kamuoyunun önünden kaçırmaya çalıştığına dikkat çekti.
ANF
İSTANBUL
Cuma, 25 Mart 2016, 17:30
Duruşma sonrası adliye önüne gelen gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül açıklama yaptı. İlk sözü alan Dündar, iktidarın bu davayı ve dava konusu olan haberi gizlemeye ve kamuoyunun önünden kaçırmaya çalıştığına dikkat çekti. İktidarın bir suçüstü durumu olduğunu hatırlatan Dündar, bu suçüstü durumunu örtbas etmek için iktidarın her şeyi denediğini, her şeyi yaptığını söyledi.
“Buraya yargılanmaya değil, yargılamaya geldik” diyen Dündar, ancak mahkeme heyetinin bu davanın kamuoyu tarafından izlenmesini istemediği için kapalı oturum kararı verdiğini belirti. Dündar, “Kapalı duruşmada muhtemelen kamuoyunun gözünden bu davayı kaçırmak, bizim savunmamız duyulmamasını ve bütün ele geçen belgeler ortaya çıkmamasını isteyeceklerdi” diye konuştu. Bu kapalı oturum kararının amacına ulaşmayacağını, bütün dünyanın bu davayı izlediğini hatırlatan Dündar, “Bu artık bizim duruşmamız değil, bu duruşma Türkiye’de hukuk olacak mı, olmayacak mı? Yargı bağımsız olacak mı? Adalet sağlanacak mı? Basın özgür olacak mı duruşması” dedi. Kendilerine destek veren milletvekillerine ve herkese teşekkür eden Dündar, “Onların varlığı bizi ne kadar mutlu ettiyse, mahkeme heyeti o kadar rahatsız etti ve o rahatsızlık sonucu milletvekillerinin mahkemeden çıkartılmasını istediler. Milletvekillerimiz de salonda kalmakta ısrar edince duruşmayı 1 Nisan’a ertelediler” şeklinde konuştu. Dündar, basın özgürlüğü ve yargı bağımsızlığı için mücadelelerinin devam edeceklerini altını çizdi.
‘1 AYDIR ADETA YARIM BİR ÖZGÜRLÜK YAŞIYORUZ’
Can Dündar’dan sonra söz alan Erdem Gül, 26 Şubat’ta gerçekleşen tahliyelerinin yarım bir tahliye olduğunu belirterek, “AYM kararının sonrası değil yargılanmak, beraat etmemiz gerekiyordu” dedi. Gazeteciliğin hiçbir şekilde suç olmayacağını hatırlatan Gül, “Biz 1 aydır adeta yarım bir özgürlük yaşıyoruz. İşimizi yaptığımız için müebbetle yargılanıyoruz” diye konuştu. Gül, 1 Nisan’da özgürlüklerini savunmaya devam edeceklerini vurguladı.
‘MİLLETVEKİLLERİ 1 NİSAN’DA DA DURUŞMADA’
Mahkeme heyetinin, milletvekillerinin duruşmadan çıkartma ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın duruşmaya müdahil edilmesine ilişkin kararlarını eleştiren HDP ve CHP Milletvekilleri teker teker söz aldı. Duruşmalara katılmak için mahkeme heyetine yazdığı dilekçeyi gösteren CHP Milletvekilli Mahmut Tanal, bu dilekçeyi dosyaya koyma lüzumu görmeyen mahkeme heyetinin milletvekilleri hakkında , “yargılamayı etkilemekten” fezleke hazırladığını aktardı. “Onların ne bu fezlekeleri, ne bu hukuksuzlukları bizi bu mücadeleden alıkoyamaz” diyen Tanal, 1 Nisan’da yine duruşma salonunda yerlerini alacaklarını belirti.
‘BU DAVA HUKUKİ DEĞİL SİYASİ’
HDP Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, HDP’li milletvekilleri olarak davaya müdahil olmak istediklerini ancak bu talebi dinlenmeyen mahkeme heyetinin cüppeleri çıkartıp salondan çıktığını anlattı. “Nasıl bir mahkeme bizden gizlenebilir” diye tepki gösteren Kerestecioğlu, bu davanın hukuki değil siyasi bir dava olduğunu söyledi. Kerestecioğlu, “Bu dava siyasi bir yargılama ve bizi soruşturmalarla, fezlekelerle korkutmaya çalışıyorlar. Ben bu çerçevede aslında bugün bir başarı elde ettiğimizi düşünüyorum. Çünkü biz bu karara uymayarak hukuki olmayan bu yargılamayı daha hukuki bir platforma çekmeye çalıştık ” dedi.
Son olarak söz alan HDP Milletvekili Meral Danış Beştaş ise, bu davanın siyasi olduğunu kaydederek, “AYM Türkiye’nin en yüksek yargı organıdır ve bu davada aslında AYM sadece usulden değil, esasa girerek bu dava hakkında beraat verilmesi gerektiğini hükmetmiştir. Yerel mahkemenin bu karar direnme gibi bir hakkı yok” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatlarla adeta mahkemeyi yönlendirmeye ve etkilemeye çalıştığına işaret eden Beştaş, esas anayasal ihlal suçunu cumhurbaşkanın kendisi işlediğine dikkat çekti. Düşünce ve ifade özgürlüğünün, basın yayın özgürlüğünün ve halkın haber alma hakkının birilerinin iktidar sevdasından çok daha önemli olduğunu hatırlatan Beştaş, 1 Nisan’da bu hak ve özgürlükleri savunmaya devam edeceklerini söyledi.