HDP Eş Genel Başkan Yardımcıları Alican Önlü ve Tayip Temel ile Muş Milletvekilleri Gülistan Kılıç ve Şevin Coşkun Muş’ta düzenlenen bir halk toplantısında katıldı.

Temel toplantıda şunları ifade etti:

“Türkiye demokrasisinin can damarı, sınavı, var olup olmaması Kürt halkının özgürlük mücadelesinin ayakta kalmasına, direnmesine ve sonuç almasına bağlıdır. Bununla birlikte benzer bir biçimde Kürt halkının özgürlük ve varlık mücadelesinde kalıcı bir çözüme ulaşılması da Türkiye demokrasi güçlerinin etkili olmasına, Türkiye halkları, emekçi kesimleri ve kadınlarla birlikte bir seçenek haline dönüşmesi ile birlikte gelişebilir. Türkiye’de iktidar önünde en büyük engel olarak Kürtleri ve HDP’de temsilini bulan Kürt halkı ile Türkiye demokrasi güçlerinin birlikte geliştirdiği mücadeleyi görmekte, bu mücadelenin ortaya çıkardığı gücü zayıflatmak ve dağıtmak istemektedir.”

“HDP var oldukça iktidar hedeflerine ulaşamayacaktır” diyen Temel, şöyle devam etti:

“Amaçladığı milliyetçi, dinci ve otoriter bir sistemi kuramayacaktır. 2023 hedefi olarak ifade ettikleri özünde diktatörlüğü tamamlama ve tüm muhalefeti tasfiye etmedir. Bu iktidar zaten Kürt halkının özgürlük talebi ile demokrasi güçlerini ezmek için kurulmuştur. Bu nedenle mücadele, esas olarak bu güçlerle AKP-MHP iktidarı arasındadır. HDP, geçen sürede iktidara karşı rüştünü ispatlamış, önemli eksiklikleri olsa da ortaya koyduğu direniş çizgisi etkili olmuştur. Türkiye’de muhalefet yapan diğer tüm güçler de bu durumu daha iyi anlamış durumdadır. Hiçbir siyasi partinin dayanamayacağı saldırılar, baskı ve engelleme politikalarına rağmen ayakta kalarak Türkiye’deki siyasi rolünü oynamayı başarmıştır. HDP’nin bileşenleriyle tüm saldırıları ve özellikle de psikolojik savaş oyunlarını boşa çıkarınca bu defa kapatma yolunu tercih etmişlerdir.

Türkiye toplumu AKP-MHP bloğundan da CHP-İYİ parti bloğundan da rahatsızdır ve Türkiye’nin temel sorunlarına cevap üreteceklerine inanmamaktadırlar. Ömrü çoktan tükenmiş ve tarihsel olarak yenilmiş olan ideolojik argümanlarla ve devletin resmî kodlarıyla sorunlara çözüm oluşturulamaz. Her iki blok aynı yolun yolcusudur. AKP yenilik ve çözüm iddiasını yitirmiş, maskesi düşmüş ve geleceğini MHP ve Bahçeli’nin çürümüş zihniyetine ipotek etmiştir. Aynı zamanda CHP de alternatif olma iddiasını ve çözüm gücü olma şansını İYİ Parti gibi milliyetçi bir partiyle hareket ederek ve ona dayanarak yitirmiştir. Irkçı iki parti adeta iki siyasi bloğu bloke ederek Türkiye siyasetini rehin almış ve tıkatmıştır. İki kanatta da Kürt düşmanlığını besliyorlar ve geliştiriyorlar. HDP olarak toplumsal kesimleri üçüncü yol çizgisi etrafında toparlayarak mücadeleye sevk edeceğiz. Bu yol diğerlerine mecbur kalmadığımızı ve alternatifimiz olduğunu gösterecek bir çalışma ve örgütlenme ister.”