Temelli: Savaş ve ekonomik kriz derinleşiyor; yönetemiyorlar

HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, işgalci kayyumların yerel seçimlerde Kürdistan'dan atılacağını belirterek, "Savaş bir yanda, ekonomik kriz bir yanda" dedi.

HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, partisinin Bitlis İl Örgütünü ziyaretinde gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 

Temelli'nin konuşmasından satır başları şöyle:

"Kayyum belediyelerindeki bu halktan kopuk anlayış bu coğrafyada hakim hale geldi. Bizim görevimiz bu anlayışla mücadeleyi sürdürmek. Devletin bölgede sürdürdüğü bu baskıcı yöntemle bir zulüm coğrafyası var ediyor. Şimdi bu zulümden kurtulma zamanı. Siyasi iradeye sahip çıkma zamanı. Bu siyasi irade hiçbir pazarlığa tabi değildir, tartışma konusu bile değildir. Bu irade 40 yıllık mücadelenin biçimlenmiş halidir. 

İŞGALCİ KAYYUMLAR

Bugün Kürt illerinde herkesin söylediği şu: hem hizmet alamıyoruz hem de ortak mirasımız kayyum eliyle satılıyor. Belediyelerin tüm arazileri, belediyelerin mal varlıkları yandaş sermayeye peşkeş çekiliyor. Bu da yetmiyor, kayyumlar borçlanıyor. Halkın ihtiyacına göre değil, yandaş sermayenin çıkarlarına göre ihaleler açıyorlar. Yapılmış yolları yıkıp yeniden yapıyor, olan kaldırımı kaldırıp yeniden yapıyor. Halkın beklentilerine halkın seçtikleri cevap verir.

Saray’a giden muhtarları İspanya’ya seyahate gönderiyor, halkın yanında olan muhtarları görevden alıyor

Şimdi yeniden irademizi ortaya koyacağız bu coğrafyadan kayyumları söküp atacağız.

Dün Cumhurbaşkanı diyor ki ‘af konusunda arkadaşlarım çalışsın diye talimat verdim’. Bakın bu ülkenin af yasasına ihtiyacı yok. Bu ülkenin acilen bir toplumsal barışa ihtiyacı var. Bu ülkenin demokratik bir rejime kavuşmaya ihtiyacı var. Bunun ilk adımını yerel seçimlerde atacağız. Yerel seçimlerle birlikte bu iktidarın tıkadığı tüm kanalları da açacağız. 

TMK TERÖRÜ

Toplumsal barışı kurmanın yollarından biri de bu iktidarın sürekli kullandığı Terörle Mücadele Kanunu’dur. Bu kanun kalkmalıdır. Çünkü bu kanun ülkeyi terörize etmektedir. Vatandaş hangi hakkını istese karşısına TMK çıkıyor. Hakkınızı aradığınızda terör örgütü üyesi oluyorsunuz, biraz daha arasanız yönetici oluyorsunuz. Neredeyse tüm vatandaşlar potansiyel terörist. Bu Terörle Mücadele Kanunu ne için var? Bu TMK vatandaşın haklarını gasp etmek toplumsal barışı tasfiye etmek için var. Toplumsal barış istiyorsak bu kanunun kalkması gerekir.

LEYLA GÜVEN'İN REHİNELİĞİ

Leyla Güven cezaevindedir. Bu eksikliğe son verelim. 27. Dönem Parlamentosu onur mücadelesi olmalıdır. Bugün Leyla Güven Parlamento’da değilse o Parlamento çok büyük bir eksikliğe sahiptir. 

ÇAĞRI

Artık bir değişim zamanıdır. Bu ayrımcılığa karşı ülkemize sahip çıkma zamanıdır. Ortak vatanımızda demokratik bir cumhuriyeti var etme zamanıdır. Farklılıklarımızdan güç alarak demokratik ulus anlayışımızla ortak vatanımızda demokratik cumhuriyeti var edebiliriz. O zaman bu ülkeye barış gelir. Bu ülkeye barış gelirse Orta Doğu'ya da barış gelir. Artık bu sessizliğe son vermek gerek. Herkes vicdanını yitirmiş olamaz. Sesinizi çıkartın. Sizler halka söz verdiniz, şimdi itiraz etme zamanı.

'EFRÎN'DE İŞGAL, TECAVÜZ VAR'

İktidar ne zaman sıkışsa Kürt düşmanlığını artırarak, savaş söylemini yükselterek kendine yol açmaya çalışıyor. Bakın İdlib’i hep birlikte izliyoruz. Silahtan arındırılmış bir bölge tasavvur ediliyor ama sonrası belirsiz. Bu belirsizlik hakimken Suriye’ye bu kadar müdahale eden bir iktidar varken Fırat’ın doğusu, Minbic yeniden gündem haline getiriliyor. Tıpkı Efrîn'de uygulanan senaryo Mınbiç’te karşımıza çıkıyor. O zaman da Efrîn Efrînlilerin dedik, müdahale etmeyin dedik bugün Efrîn yaşanmaz hale geldi. Orada talan var, taciz var, tecavüz var artık. Kadın pazarları kurulacak kadar aklını yitirmiş bir zihniyet var. Suriye’deki tüm dış güçler elini Suriye’den çeksin. Suriye halkları kendi geleceğine karar versin. Bunun önündeki en büyük engel Erdoğan iktidarıdır. Bu yolla içeride kendi iktidarını devam ettirmek için çabalıyor. Suriye’ye de Türkiye’ye de barışın gelmesinden korkuyor. Savaştan beslenen bu iktidara güçlü bir yanıt verme zamanıdır.

'HALKIN SOFRASINDAN ÇALIYORLAR'

Türkiye’nin neresine gitseniz içinden çıkılmaz sorunlar var.  Savaş bir yanda, ekonomik kriz bir yanda. Yönetememe hali var. Yönetemiyorlar, bu ülkeye büyük zararlar veriyorlar. Ülkenin geleceğini ipotek altına almışlar. Ülkede yoksulluk had safhada. İşsizlik yükseldi. Resmi rakamlarda bile yükseldi. Eğitimden ve işten yoksun gençlerin sayısı 3 milyonu geçti. Her gün soframızdan bir dilimi daha çalıp götürüyorlar. 

Öyle bir sosyal güvenlik sistemi var ki sistem güvencesiz çalışmayı tolere etmek yerine daha da büyütüyor. Emeklilik sorunu sürekli büyüyor. Ortak zenginliğimizi hakça, adaletli şekilde paylaşacak bir çözümü yerel yönetim seçimlerinde ortaya koyacağız. 

'İNTİHAR COĞRAFYASI!'

Maalesef bir öğretmen arkadaşımız Ersin Turhan’ın intihar ettiğini öğrendik. Bu atanamayan bir öğretmen. On binlerce atanamayan öğretmen var. Bu sorunu çözmek yerine biz intiharlar coğrafyasında yaşıyoruz. KHK ile ihraç edilen insanların sorunları çözülmüyor. OHAL kalktı, kim için kalktı? OHAL emekçiler için, kadınlar için çok daha katılaştı."