TBMM ve AB işbirliğiyle Van'da düzenlenen “AB-Türkiye ilişkileri: Geleceğe Yönelik Beklentiler Sempozyumu”nda konuşan Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Jean Maurice Ripert, "Barışın istikrarın refahın yayılması ve bu devletlerin AB ile bütünleşmesi açısından ilişkilerimizi derinleştirmek istiyoruz. Bütün önemli meseleler Brüksel’de ortaklık toplantısında ele alınacak ve genişlemeden sorumlu üyeler bunu tartışacak.” dedi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) ve AB işbirliğiyle Elit World Otel'de düzenlenen “AB-Türkiye ilişkileri: Geleceğe Yönelik Beklentiler Sempozyumu”na Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Jean Maurice Ripert, çeşitli ülkelerin büyükelçileri, AB ülkesi üyelerin parlamentolarından yaklaşık 20 milletvekilinin yanı sıra BDP Van Milletvekili Nazmi Gür, AKP Van Milletvekilleri Gülşen Orhan, Burhan Kayatürk, Mustafa Bilici, Van Valisi Münir Karaloğlu,  sivil toplum temsilcileri ve akademisyenler katıldı.

"AB İLE TÜRKİYE İLİŞKİLERİ DERİNLEŞMELİDİR"

Toplantının açılış konuşmasını yapan Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Jean Maurice Ripert,  AB ile Türk ilişkilerinde parlamentolarının ilişkilerini ortaya koyduğunu belirterek, "Bu sempozyum çok önemli dönemde yapılıyor. Müzakere başlığı AB'nin temelindedir ve Türkiye’nin ekonomik kalkınması açısından son derece önemlidir. Diğer müzakere başlıklarının açılacağına dair çalışmalar var. Özellikle 19. faslın açılması ile ilgili çalışmalar var. 21. fasılla ilgili çalışmalarla da gayet iyi ilerledi. Vize serbestisi de Türkiye’deki vatandaşlar için çok önemli. Barışın istikrarın refahın yayılması ve bu devletlerin AB ile bütünleşmesi açısından ilişkilerimizi derinleştirmek istiyoruz. Bütün önemli meseleler Brüksel’de ortaklık toplantısında ele alınacak ve genişlemeden sorumlu üyeler bunu tartışacak.” dedi.

Ripert'in ardından söz alan İrlanda Parlamentosu Başkanı AB İşleri Komisyonu Başkanı Dominic Hannigan, Türkiye’yi çok önemli bir ortak olarak gördüklerini belirtirken, bu yüzden Türkiye'nin AB üyeliğinin gerçekleşmesini istediklerini söyledi. Hannigan, ancak bunun olabilmesi için Türk mevzuatının AB’ye uyumlu hale gelmesi gerektiğini vurguladı. Türkiye'nin AB üyeliğine olan itirazların cehaletten kaynaklandığını ifade eden Hannıgan, Türkiye’nin Suriyeli mültecilere olan yardımlarını ve PKK ile yapılan görüşmeleri övdü. Hannigan, Türkiye’yi içine alan bir AB’nin daha güçlü olacağını söyledi.

"GERİ ÇEKİLME KARARI CESUR BİR ADIMDIR"

Türkiye’nin AB’ye girmesi konusunda önemli adımlar attığını ancak bunların yeterli olmadığını kaydeden Ripert ise,  bu konuda Türkiye’nin Obdusmanlık kurması ve ulusal insan hakları kurumuna vermiş olduğu önem ile mahkemelerde Türkçe dışında haricinde başka dillerinde kullanılması,  3.-4. Yargı paketlerinin kabul edilmesinin önemli adımlar olduğunu belirtti. Ripert, "Hükümetin PKK ile başlatmış olduğu çözüm süreci ve geri çekilmenin başlaması cesur bir adımdır. Bu konuda Doğu ve Güneydoğu Bölgesi’ndeki eksik yatırımların ele alınmasında AB yardımcı olmaya hazırdır” şeklinde konuştu.

"BARIŞ SÜRECİNİ DESTEKLİYORUZ"

İrlanda Ankara Büyükelçisi Kenneth Thompson da Türkiye ile AB konusunda 26 Haziran’da açılması beklenen 22. fasılla yeni bir dönem başlatmayı hedeflediklerini belirtti. Bu fasılın ülkenin bölgesel gelişmesi açısından çok önemli olduğunu dile getiren Thompson, “Ülke içinde farklılıkların olması konusunda Türkiye’nin olumsuz tecrübeleri bulunuyor. Bu faslın destek olacağını düşünüyoruz. Barış sürecine destek oluyoruz.  Uzun bir müzakere süreci içindeyiz. Bu sürecin, düşüncenin radikalleşmesine izin vermemeliyiz. Dünyada çok fazla aşırılıkçı mevcut. Ancak bizim sorumluluğumuz, hükümetler milletvekilleri olarak sorumluluğumuz bazen aşırılıkçı gruplara verilen teşviki engellemektir. Bizler birbirimize çok bağlıyız. AB'nin çok dikkatli bir şekilde bu sürecin sonuca vardırılmaması konusunda doğabilecek bedeli düşünmesi gerekiyor” dedi.

"YENİ ANAYASA EŞİT VATANDAŞLIK TEMELİNDE OLACAK"

TBMM AB Uyum Komisyonu Başkanı ve Proje Lideri Prof. Dr. Mehmet Tekelioğlu ise,  Van’ın büyük bir deprem yaşamasından dolayı ve hareketlilik kazanması açısından böylesi bir toplantıyı burada düzenlediklerini belirterek, Türkiye’nin AB'nin temel olarak ortaya koyduğu siyasi ve ekonomik kriterleri sağlamak için elinden geleni yaptığını savundu.

AB ile müzakerelerin başladığından bu yana demokrasi, insan hakları,  hukukun üstünlüğü konusunda Türkiye'nin önemli mesafeler aldığını dile getiren Tekelioğlu, "Eksikliklerin giderilmesi için çalışmalar devam ediyor. Eksiklerin farkında olan ve giderme konusunda siyasi irade oldukça kararlıdır.  Ülke olarak 'terör' sorunu yaşadık. Bunu halletme konusunda çok sağlam irade var. Türkiye'de yeni bir Anayasa için çalışmalar sürmektedir. Eşit vatandaşlık temelinde yapacağımız Anayasa işimizi çok daha da  kolaylaştıracaktır” şeklinde konuştu.

"MÜLTECİ SORUNUNA ÇÖZÜM BULUNSUN"

Türkiye’nin AB yolun sapma göstermeden yoluna devam ettiğini ifade eden Tekelioğlu şöyle konuştu : “Türkiye ile AB arasında yapılan anlaşmaya göre müzakerelerin hedefi tam üyeliktir. Bazı fasılların bloke edilmesi doğru bir tutum değil. Eğer blokajlar kaldırılır müzakerelerin önü açılırsa Türkiye'nin AB standartlarına kavuşma çalışmalarını daha motive bir şekilde yürütecektir. Türkiye mülteci akınına maruz. Bu büyük bir sorundur ama bizim insani vazifemizdir. Ama bu sorunun çözümü izin AB'nin elini taşın altına koyması lazım. Türkiye sadece kendi başına maddi destek sağlayarak yardımcı oldu. Bu anlamda vize sorunu var. Türkiye 10 yıl önceki Türkiye değil. Yaşam standardını yükseltmiş Türkiye'nin AB'ye hücum edeceği görüşü ortadan kaldırılmıştır.”

Sempozyum bugün tartışılacak konuların ardından sona erecek.