Van’daki STÖ’lerden deklarasyona destek
Van’daki STÖ’lerden deklarasyona destek
Van’daki STÖ’lerden deklarasyona destek
KCK'nin yayınladığı deklarasyona destek veren Van’daki sivil toplum kuruluşu temsilcileri, deklarasyondaki 3 maddenin barışçıl çözüm için yerine getirilmesini istedi. Bu maddelerin yerine getirip getirilmemesinin samimiyeti ortaya koyacağını vurgulayarak, “bunlar lütuf değil gasp edilmiş hakların iadesidir. Bunları da yapmıyorsanız barış istemiyorsunuz anlamına gelir” mesajını verdi.
Van’daki sivil toplum örgütleri, KCK’nin yayınladığı deklarasyonda yer alan talepleri değerlendirdi.
Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) Van Şube Başkanı Yılmaz Berki, anadilde eğitimin doğuştan bir hak olduğunu ve pazarlık konusu yapılamayacağını ifade etti. Anadilde eğitim hakkının kesinlikle kabul edilmesi gerektiğinin altını çizen Berki, “Hükümet eğer samimiyse bu talebi kesinlikle yerine getirmeli” dedi.
Özerkliği ise, “Kürtler tabii ki kendi kendini yönetme hakkına sahip olmalı” biçiminde yorumladı. Müzakerelerin tek taraflı olmayacağını da hatırlatan Berki şöyle devam etti: “Müzakere süreçlerinde öyle tek başına, kafana göre adım atarsanız bu boşuna bir çaba olur ve bir şeyi çözmez. Kalıcı bir barışın sağlanması için KCK'nin ortaya koyduğu makul talepler ciddiye alınmalı ve hayata geçirilmeli. Anayasal güvence konusunda ise elbette bunlar yapılmalıdır. Kürt kimliğinin tanınacağı bir anayasa yapılmalı. Bunları yapmak ülkeyi bölmez aksine bütünleştirir."
‘ÖCALAN'IN KOŞULLARI DÜZELTİLMELİ’
Çözüm sürecine hükümetin stratejik değil, taktiksel yaklaştığına da dikkat çeken SES Van Şube Başkanı Yılmaz Berki, “Kürtler kendi dili ve kültürüyle yaşamak istiyor” dedi. AKP hükümetinin yaklaşımının kabul edilmesinin mümkün olmadığını da sözlerine ekleyen Berki şunları söyledi: “Bunlar oyalamaya dönük politikalar. Halkta karşılığı olmayan paketlerle Kürt sorunu çözülemez. Pakette bir şey yok. Bir defa siyasi tutukluların kesinlikle serbest bırakılması lazım. TMK kökten kaldırılmalıdır. Küçük yasal düzenlemeler gerektiren işler bunlar. Ama hükümet bunları bile yapmıyorsa açıkçası sürecin gidişatından kaygılıyız. Ufak tefek düzenlemelerle bu işi çözemezsiniz. 15 yıldır cezaevinde bulunan Abdullah Öcalan'ın koşulları kesinlikle düzeltilmelidir. Müzakere yürüttüğünüz muhatabınızın koşulları mutlaka değiştirilmelidir. Bunlar Kürtler için çok önemli şeyler.”
‘TALEPLER OLDUKÇA MAKUL’
Eğitim Sen Van Şube Başkanı Selami Özyaşar ise, anadilde eğitimin hem bilimsel olarak, hem de barışın sağlanması için önemli olduğunu belirtti. Eğitim-Sen’in anadilde eğitimi sürekli savunduğunu da hatırlatan Özyaşar, anayasada Türkiyelilik vurgusunun da mutlaka yapılması gerektiğini söyledi.
Bütün okullarda Kürtçe eğitimin olması gerektiğini belirten Özyaşar, “bir halka anadilinde eğitimi paralı vermek insan haklarına aykırıdır. Anadilde eğitim hakkı evrensel bir haktır. Anayasada Kürt kimliğinin kabulü talebine gelince, bize göre tüm halkları kucaklayan bir anayasa yapılmalıdır. Özerklik talebi de diğer talepler gibi makul ve karşılanabilir bir taleptir. Yerel yönetimler güçlendirilmelidir. Özerklik talebi uzun yıllardır ülkenin gündeminde var. Atatürk zamanında Kürtlere muhtariyetten söz etmiştir. Özerklik dünyada birçok yerde uygulanıyor" dedi.
‘HÜKÜMET GÜVEN VERİCİ ADIMLAR ATMALI’
"Barışa dair kötümser olmamak lazım. Barışı savunmak gerekiyor ama hükümetin de bir an önce güven verici adımlar atması gerekiyor” diyen Eğitim Sen Van Şube Başkanı Selami Özyaşar, açıklanan paketin iç açıcı bir paket olmadığına dikkat çekti. Her kesimi kapsayacak, toplumda karşılık bulacak bir paket ile sürecin hızlandırılabileceğini de belirten Özyaşar, hükümetin seçim hesaplarını bir kenara bırakması gerektiğini de sözlerine ekledi.
‘BARIŞ İSTİYORSANIZ BU MAKUL TALEPLERİ KARŞILAYIN’
Çevre Derneği (ÇEV-DER) Başkanı Ali Kalçık ise, “Anadilde eğitim doğuştan gelen insani bir haktır ve bu hak tartışmasızdır kabul edilmelidir” dedi. Özerkliğin dünyada uygulanan birçok modeli olduğunu da vurgulayan Kalçık, bunun da olması gereken temel bir hak olduğunu belirtti.
KCK’nin deklarasyonunun barışın önünü açtığını söyleyen Kalçık, “Bunları da yapmıyorsanız demek ki siz barışı istemiyorsunuz” dedi. Barış için bu makul taleplerin karşılanması gerektiğini de vurgulayan Kalçık şunları söyledi: “Bunlar lütuf değil, gasp edilmiş hakların iadesi olur. Umarız ki barış ve kardeşlik gelişir ama hükümetin tutumu bizleri kaygılandırıyor."
‘ANDIMIZI KALDIRARAK BU MESELEYİ ÇÖZEMEZSİNİZ’
Van TUHAD-DER Başkanı Ahmet Aygün ise hükümetin açıkladığı paketin beklentileri karşılamadığını söyledi. “Sayın Öcalan'ın açıklamalarından anladığımız kadarıyla bu paketin müzakereyle bir ilgisi yok” diyen Aygün, KCK’nin deklarasyonunun makul olduğunu ve desteklediklerini söyledi.
Kürtlere statü tanınması, anadilde eğitim ve Kürt kimliğinin anayasal güvenceye alınması gerektiğini belirten Aygün, “Öyle bazı küçük yasal düzenlemelerle bu sorunu çözemezsiniz. Andımızın kaldırılması, köy isimlerinin değiştirilmesi ile Kürt meselesini çözemezsiniz. Bu açıdan KCK'nin talepleri oldukça makul taleplerdir. Olumsuz düşünmek istemiyoruz ama hükümetin bu tutumu süreci tıkatabilir. Sayın Öcalan'ın cezaevi koşulları mutlaka değiştirilmelidir. Umarım bu olumsuz gidişata bir son verilir” dedi.