Bundan 104 yıl önce yaşanan Ermeni Soykırımı bugün Türkiye’nin hala yüzleşmediği en büyük katliamlarından biri. Özellikle Hrant Dink’in öldürülmesi üzerine oluşan tepkiler, soykırımın o dönem daha çok tartışılmasına sebep olmuş; AKP de demokrasi hamlesi çerçevesinde üstü kapalı adımlar atar gibi dursa da aslında hiçbir zaman soykırım kabul edilmemiştir. Türkiye, soykırımı kabul etmediği gibi bugün dünyada bunu tanıyan ülkelere de ardı ardına kınamalar yollamaya tepki göstermeye devam ediyor. Haliyle son olarak ABD senatosuna da sunulan Ermeni Soykırımı işlendiği topraklarda hâlâ kanayan bir yara durumunda…

Türkiyeli bir Ermeni olan HDP Milletvekili Garo Paylan geçtiğimiz yıl meclise Ermeni Soykırımı ve Tehcir Yasası ile ilgili bir kanun tasarısı sunduğu için hakkında 301’den yargılanmak üzere fezleke hazırlandı ve yargı yolu açıldı. Paylan, 104 yıldır yüzleşilmeyen soykırımı, bugün devam eden benzer politikaları ANF’ye anlattı.

ERMENİ HALKI TAM 104 YILDIR ADALET BEKLİYOR

Nisan ayında ABD Senatosu’na tasarı olarak sunulan Ermen Soykırımı’nı ve Türkiye’nin bu soykırımı kabul eden ülkelere karşı tavrını sorduğumuz HDP’li Paylan şunları söyledi: “Soykırım suçu bu topraklarda işlendi ancak 104 yıldır bununla yüzleşilmedi. Ermeni halkı tam 104 yıldır adalet bekliyor. Bu adaleti elbette ki bizler ABD Senatosu’ndan ya da Fransa Parlamentosu’ndan beklemiyoruz. Tabii oralardan yapılan çağrılar ya da gösterilen tepkiler bizim için önemlidir fakat bizim yaramızın iyileşebileceği tek yer Türkiye’dir. Bu da Türkiye halkının vicdanında, parlamentonun da atacağı adımla iyileşir. Ancak 104 yıldır, geçmiş dönemde bazı iyi çabalar olmasına rağmen şu anda yüzleşme iradesi yeniden bir kenara konulmuş; değil yüzleşmek bu çabaların dahi üstü örtülmekte ve yok sayılmaktadır.”

ÖNEMLİ OLAN ADALETİ SAĞLAYACAK MÜCADELE HATTINA GİRMEK

2018’de meclise Ermeni Soykırımı çerçevesinde Tehcir Yasası’nın uygulandığı halkların haklarının iade edilmesiyle ilgili kanun teklifi sunan Paylan, kendisi hakkında Adalet Bakanlığı’nın 301’ici maddeden yargılama konusunda izin verdiğini söyleyerek şunları anlattı: “Ermeni meselesi de Kürt meselesi de Türkiye’nin temel sorunlarıdır. Bunlar da aslında demokrasi ile birbirine bağlantılıdır. Daha önceki suçla yüzleşmeyen bir devlet için 104 yıl sonra işlediği günahlar bunun devamı niteliğindedir. Gebze’de daha birkaç gün önce annelerimize karşı yapılan o taciz de hakaret de bu günahın varsıllarıdır. Bugün Kürt, Alevi halkı ve Türkiye toplumunu gadre uğrayan tüm kesimleri için işlenen suçlar bu büyük günahın birer versiyonudur. Yapmamız gereken hem geçmişle yüzleşmek hem de bugün yaşanan kötülüğü durdurmaktır. Geçmişle yüzleşmeden bugünü çözemeyiz. Önemli olan o demokrasi kanalının açılmasıdır. Bu kanala 10 yıl önce yavaş yavaş yakalamıştık, özellikle de Hrant Dink’in mücadelesi ve onun katledilmesi sırasında oluşan adalet çağrılarıyla. Ancak yeniden karanlık bir döneme girdik. Yine de önemli olan geçmişin de bugünün de adaletini sağlayacak bir mücadele hattına girmemizdir.”

104 YIL ÖNCE VE SONRA SUR’DA YAŞANA KATLİAM ÖZDEŞTİR

104 yıl önce işlenen soykırım suçunun bugün hâlâ devam ettiğini vurgulayan Garo Paylan, Sur, Nusaybin ve Şırnak’ta yaşanan katliamları da buna örnek gösterdi: “Sur’un 104 yıl öneki demografik yapısına baktığımızda merkezin yarısından fazlasını Ermeniler ve Süryaniler oluşturuyordu. 104 yıl önce Diyarbakır Valisi’nin Talat Paşa’nın emriyle yaptığı katliam, üç yıl önce Sur’da yaşanan katliamla neredeyse özdeştir. 104 yıl önce Ermeniler eşitlik, adalet, özgürlük ve bir arada yaşama hukuku talep ediyorlardı ama bu talepler karşılanmadı ve orada Ermeni halkı yok edildi. Uzun yıllardır Kürt halkının bir mücadelesi var, bu talepler de mevcut müesses nizam tarafından karşılanmıyor, kriminalize ediliyor. Bununla birlikte Kürt halkına yönelik büyük bir sindirme ve katliam politikası devrede. Devlet politikalarında bu anlamda bakıldığında 104 yıl önceyle bugün arasında bir devamlılık var. Suç cezasız kaldığı sürece tekrarlıyor. Ermeni Soykırımı da cezasız kalmıştır ve bugün tekrarlamaktadır.”