KJK Koordinasyonu, 9 Ekim komplosunun yıldönümüne ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. 9 Ekim 1998’de Rêber APO’nun Suriye’den çıkarılması ile başlayan uluslararası komplonun 20. yılına girildiğini belirten KJK, “İnsanlık tarihinin bu en kapsamlı ve acımasız komplosu, 15 Şubat’la birlikte İmralı sürecini başlattı. Rêber APO 19 yıldır İmralı’da uluslararası ve bölgesel güçlerin ortaklığında, TC devletinin gardiyanlığında gelişen bu işkence sistemine karşı büyük bir direniş geliştirdi, geliştiriyor. Öncelikle 19 yıldır büyük bir bilinç, irade ve cesaretle gelişen bu direnişi selamlıyoruz. Ve yine daha 9 Ekim gecesi büyük komployu ve tehlikeyi hisseden M.Halit Oral arkadaşla başlayan, yüzlerce sayıya ulaşan tarihi “Güneşimizi Karartamazsınız” fedai eylemlerini ve büyük şehitlerimizi minnetle anıyoruz.  Önderliğimizin, Şehitlerimizin bu büyük direnişi ve yine Kürdistan’da ve Kürtlerin yaşadığı tüm alanlardaki halkımızın ayaklanışıdır ki komplocu güçlere geri adım attırmış, istedikleri sonuca gitmesinin önüne geçmiştir” dedi.

“Rêber APO’nun İmralı’da geçirdiği süreç, özgürlük mücadelemizin hem genel anlamda ve hem de kadın özgürlük mücadelesi anlamında büyük gelişmelerin yaşandığı, direniş zamanından sistem yaratma zamanına geçişin yaşandığı bir süreç olmuştur” denilen açıklamada, “Özgürlük mücadelemizin Kürdistan zemininden giderek Ortadoğululaşmaya ve evrenselleşmeye doğru gittiği bir süreç olmuştur. Tam da düşmanın Önderliğimizi tasfiye ederek sosyalizmi ve Kürtlüğü tasfiye etmeyi planladığı bu süreçler karşıtına dönüşmüş, Kürtlük inkar ve imha edilemeyecek bir aşamaya, sosyalizm de kendini yenileyerek yıkılmaz bir aşamaya ulaşmıştır. İşte bu sürecin adım adım mimarı Önder APO olmuştur, hem de tüm komplocu güçlerin ittifakıyla büyük yalnızlığa mahkum edildiği İmralı sürecinde bunları inşa etmiştir. Özgür Kürt, Özgür Kadın kimliğinin Demokratik Modernite, Demokratik Ulus, Demokratik Özerklik ve Demokratik Konfederasyon sistemiyle kendini ifade etmeye başlaması, sosyalizmin kendini yeniden ve güçlü ifade etmesi anlamına gelmiştir” ifadelerine yer verildi.

AKP KENDİ MEZARINI KAZMAKTADIR

KJK açıklamasında devamla şu hususlara yer verildi:

“Şimdi Ortadoğu’da çatışan, çarpışan Önder APO’nun sistemi ile bölgesel ve uluslararası iktidarcılığın sistemidir. 3. Dünya Savaşı denilen savaş, bunun ifadesi olarak yaşanmaktadır. İşte tam da bu savaşın ortasında, Rêber APO tecrit işkencesine mahkum edilmekte, İmralı işkencesi derinleştirilerek sürdürülmektedir. Önderliğimiz de buna karşı eşsiz ve büyük bir direniş sergilemektedir. AKP İmralı işkencesini ne kadar geliştirse o kadar sonuç alacağını, büyüyeceğini, gelişeceğini sanmaktadır. Ne kadar Kürt düşmanlığı, ne kadar Önder APO, ne kadar PKK, ne kadar özgür kadın düşmanlığı yaparsa o kadar yaşayacağını sanmaktadır. Bilakis, AKP kendi mezarını bu düşmanlığı yaparak kazmaktadır. AKP ve Erdoğan, Kürt düşmanlığında, Önder APO, PKK ve Özgür Kadın düşmanlığında boğulacaktır.

ESARET KIRILINCAYA KADAR KESİNTİSİZ MÜCADELE

KJK 8. Genel Kurultayımızda bu devam eden komplo sürecine karşı kadınlar olarak yemin ettik. Gelişen bu büyük komploya karşı kapsamlı bir hamle başlatma kararlılığına ulaştık. Hamlemiz ‘‘Sonda me ye: Emê Pergala İmralı Parça bikin. Bi Rêber Apo re Azad bijîn!’’ sloganı ile bu iddia ve kararlılığını ortaya koymuştur. Üç aşamada geliştirmeyi planladığımız bu hamlenin, birinci aşaması 9 Ekim-25 Kasım, ikinci aşaması 25 Kasım-15 Şubat, üçüncü aşaması ise 15 Şubat-4 Nisan olarak belirlenmiştir. Ve bu hamle, İmralı tecrit ve esaret sistemini kırıncaya kadar kesintisiz mücadele etme kararlılığı ile yürütülecektir.

İMRALI DUVARLARINI PARÇALAMAYA KARARLIYIZ

Yeminimizi doğru politik, örgütsel, ideolojik ve öz savunma adımlarıyla bütünleştirerek, İmralı sistemini parçalamaya kararlıyız. Kürdistan Özgür Kadın Hareketi olarak AKP faşizmi öncülüğünde yürütülen bu sürece karşı hiçbir biçimde sabrımız kalmamıştır. Önderliğimizin bir gün, bir saat bile İmralı’da kalışını hiçbir zaman kabul etmedik, etmeyeceğiz de. Bu nedenle İmralı sistemini parçalama ve Rêber APO ile özgür yaşama yeminini ettik ve komplonun 20. yılında bu yeminin gereklerine göre yaşamsallaşma ve başarma sözümüzü veriyoruz. Önderliğimize, şehitlerimize ve ezilen halkımıza, halklarımıza layık bir duruşun, yürüyüşün böyle gerçekleşeceğine inanıyor, tüm yurtsever ve demokratik kesimleri, kadınları ve gençleri faşizme karşı, komploya karşı mücadeleyi yükseltmeye, İmralı duvarlarını parçalamaya çağırıyoruz.”