Jîna’nın sesi Keziyên Jînê’de

Keziyên Jînê, Jîna Emînî’nin katledilmesi sonrası başlayan isyanın temelinde devrimci kadın öncülerin direnişinin yattığına dikkat çekerken, saç örgülerine övgüde bulunan monolog türünde bir tiyatro oyunu.

Kimileri edebiyat kimileri ise sanat ile anı güne ve geleceğe taşırıyor. Bunlardan biri de onlarca projeye imza atan Dağ Tiyatrosu Ekibi. Tarihe not düşecek sanatlarıyla geçmişi ve günümüzü anlatan birçok tiyatro senaryosu ile seyircilerin karşısına çıktı. Bu projelerden biri de Keziyên Jînê.

Keziyên Jînê adlı tiyatro, Jîna Emînî’nin İran devletine bağlı “ahlak polisinin’ 16 Eylül’de katledilmesi ardından çakılan devrim ateşinin neye ve kimlere dayandığına işaret ediyor.

Mono drama türüne dayalı yazılan Keziyên Jînê tiyatrosu, 10 dakika boyunca bir kadının monoloğu ile kadın varlığına karşı duran sisteme gönderme yapıyor.

Hem çekimi yapılan hem de canlı olarak sergilenen Keziyên Jînê tiyatrosu, Kürdistan ve yurtdışında tiyatroseverlere ulaştırılacak.

Söz konusu tiyatroda, tanrıçalığın sembolü olan beyaz renk kostüm tercih edilirken, YJA STAR ve YPJ tarafından kullanılan ve dünyada da sembol olan kefiyelere de yer veriliyor.

Monologda kadının saç örgüsüne özel bir övgüde bulunuluyor.

Simko Cûdî’nin yönetmenliğini yaptığı tiyatronun oyunculuğunu Lorîn Derwêş,  kostüm görevini Îbrahîm Hemê, dekoru ise Harûn Hêvî üstleniyor.  Yasmîn Omer, tiyatronun son bir dakikasında dansını sergilerken, Zînê Omer de kısa müziğiyle eşlik ediyor.

Monologda en dikkat çeken bölüm ise, “….Ez bûm Jin û Jiyan û qir dikim: Jin Jiyan Azadî. Êdî ez ala heqîqetê bi pora xwe dihejînim. Pora ku bi qirîna Bêrîtan zîl da, bi teqîna Zîlan geşbû û bi meşa Sara dirêj bû û îro jî ez Jîna me, îro jî ez Jîna Emînî me.”

Saç ve örgünün dekor olarak kullanıldığı oyunda, projenin yazılma aşaması, prova, kostüm, müzik ve tüm faaliyetlere 10 günde start verildi ve tiyatro bu ay içerisinde sahne alacak.

‘KAYNAKÇA RÊBER APO’

Dağ Tiyatrosu Ekibi Üyesi ve Keziyên Jînê tiyatrosunun yönetmeni Simko Cûdî, tiyatronun içeriğini şöyle anlattı: “Kadının saç örgüsünü öven tema ile yazılan tiyatroda, kadın öncülüğünde başlatılan direniş ve isyan anlatılıyor. Kadınların direnişine ve direnişin devam ettiğine dikkat çekiliyor. Bu son süreçte İran ve Rojhilatê Kurdistan’da patlak veren isyanın, direnişin zirveye ulaşmasındaki kaynağın ne olduğu, bu direniş hakikatinin nereye dayandığı, hangi paradigmadan esinlendiği anlatılmak istendi. Senaryomuz, Rêber Apo’nun felsefesine ses olan kadın direnişini gözler önüne seriyor.”

KADIN GERİLLANIN DİRENİŞİNDEN ESİNLENDİ

Jîna Emînî’nin katledilmesi sonrası başlayan isyanın kaynağını sorgulayan bir tiyatro sergilendiğini ifade eden Simko Cûdî, “Yalnızca Kürdistan’da değil dünyada amansız direnişi kadın gerilla, Rêber Apo’nun felsefesi ile kendini donatan kadın başlattı. Kürdistan dağlarında YJA Star öncülüğünde, Rojava’da ise YPJ öncülüğünde verilen direniş kapsamında ele alındı” dedi.

“Tiyatro sanatın beşiğidir” diyen Cûdî, Keziyên Jînê tiyatrosunun mesajını da şu sözlerle dile getirdi: “Devrimin hakikatinin anlatılması ve kadın direnişinin kaynağı, yaşadığımız yüzyılda hem Kürdistan’da hem de dünyada direnişin, isyanların hangi temeller üzerinden yaşandığı gün yüzüne çıkarılıyor. Kadınlar nasıl bir direniş sergiliyor, hangi yöntemlerle mücadele ediyor, bu direniş kaynağını nereden alıyor sorularına da cevap verildi. Jin Jiyan Azadî paradigmasının öncülüğünü yapan direnişçi Kürt kadınların bu öncülüğü nasıl yaptığı da sergileniyor.”