Tutsak ziyaretçilerine çıplak arama dayatması

Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’ndeki tutsakları ziyaret eden HDP yöneticisi Fatma İpek, ziyarete giden tutsak yakınlarına çıplak arama dayatmasında bulunulduğunu vurguladı.

Kürt Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin sona ermesi için Leyla Güven'in başlattığı süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eylemi 168. gününde. Türkiye ve Kuzey Kürdistan’da da 7 bin siyasi tutsak 1 Mart tarihinden beri grevde. Direnişçilerin durumuna dikkat çekmek amacıyla çeşitli siyasi kurum ve kuruluşlar açıklamalar yapmaya devam ediyor. Halkların Demokratik Partisi (HDP), İl Örgütü Yönetici Fatma İpek, Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi ziyareti sırasında gözlemlerini ajansımıza anlattı.

İpek, 22 Nisan günü Bakırköy Cezaevi’nde bulunan görüşe Aysel Diler’i ziyaret amaçlı gittiğini belirterek, "Kendisi grevde değil ama diğer arkadaşlardan sorumlu bir arkadaş. Durumları moral olarak gayet iyi ancak bazı arkadaşların çok fazla kilo kaybı var. Normalde vitamin verilmesi gerekirken onlara ücret karşılığında ihtiyaçları temin ediliyor. Ücret verildiğinde bile yine temin etmiyorlar. Kilo kayıplarının çok fazla olması onları sağlık açısından zorluyor. Cezaevi yönetiminin ise tacize varan uygulamaları var" dedi.

AMAÇ TUTSAKLARI NEGATİF ETKİLEMEK

Türkiye’de yaşanan siyasi atmosferler birlikte cezaevlerine yönelik uygulamaların da değişiklik gösterdiğini belirten İpek, ziyaretçilere yönelik baskılara ilişkin şunları belirtti: "Ziyaretçileri çıplak aramadan geçiriyorlar. Biz bunlara karşı çıktık ve kabul etmiyoruz. Bu durumlarda da ciddi sıkıntılar çıkarıyorlar.

Örneğin, üst aramalara izin vermeyen arkadaşlar olduğunda tartışmalar yaşanıyor. Amaçları duygusal olarak aileleri ve orada kalan siyasi tutsakları negatif etkilemek. Çıkan tartışmalardan yaşanılan arbede açlık grevlerinde olan tutsakları etkiliyor. Kesinlikle çıplak aramayı kabul etmiyoruz, çünkü bu hukuki değil."

HAK MÜCADELESİNE JOPLA KARŞILIK VERİYORLAR

Grevlere yönelik Türk devletinin saldırılarına da değinen İpek şunları söyledi: "Buradan doğru da polislerin ciddi bir saldırısı var. En ufak bir ses çıkarmada saldırıya uğruyoruz. İş bize geldiğinde ne hukuk var, ne de yasa. Geçen gün Gebze’de anneleri ittiler. ‘Biz halkımız için çalışıyoruz’ diyorlar bu eylemleri dağıtırken, halkları için jopla çalışıyorlar. Taleplerin karşılanmasını istiyoruz. Annelerin sesinin duyulmasını istiyoruz. İçerideki arkadaşlarımın talepleri bir an önce karşılansın.

Toplumsal eylemlerde, ‘sessiz insan zinciri’ kuruyoruz. Kendi il çevremizde bile rahat dışarı çıkamıyoruz. Ortada bir polis baskısı var. Bu baskılara rağmen de biz direniyoruz. Eylemlere katılan insanlarda bir korku yaratmaya çalışıyorlar ancak unuttukları şey; eylemlere katılan insanların çocukları zaten şu an açlık grevinde. Polislerin bu saldırıları boşunadır. Tecridin toplumda yarattığı etkilerinden bir haber gibiler. Biz İstanbul HDP il örgütü olarak, bu saldırılara karşı eylemlerimizi elbette sıklaştıracağız. Cezaevi ziyaretlerimiz devam edecek. Yaşanılan hak ihlallerini anlatmaya devam edeceğiz."