İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed Şubesi ve kayıp yakınları, "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" talebiyle eylem yaptı. 

Her hafta sürdürdükleri eylemin 629’uncusunu, derneğin sosyal online hesabı üzerinden yayınladığı video ile gerçekleştirdi. Bu haftaki eylemde, 17 Ocak 1995 yılında aldığı çağrı üzerine karakola giden ve bir daha kendisinden haber alınamayan Tevfik Ay’ın akıbeti soruldu. Ay’ın hikâyesini İHD Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölge Temsilcisi Abdusselam İnceören anlatı.

İnceören, Ay’ın hikâyesini anlatmadan önce 21 Şubat 1993 yılında Elazığ İHD Şube Başkanı Avukat Metin Can ve İHD üyesi Doktor Hasan Kaya’nın kaçırılıp katledilmesine dikkat çekerek, “İki kişi tarafından alınıp götürülüyorlar, tüm aile ve genel merkezin başvurularına rağmen onlardan haber alınamıyor. 27 Şubat 1993 tarihinde Elâzığ-Tunceli arasındaki Dinar köprüsü altında katledilmiş şekilde bulundular. Yapılan tüm hukuki mücadeleden sonuç alınamadı. Hasan ve Metin’i unutmayacağız, unutturmayacağız” şeklinde konuştu. 

‘JİTEM TEVFİK AY’I CİNAYETLERDE KULLANMAK İÇİN ÇOK UĞRAŞTI’

İnceören, ailenin anlatımlarına ve basına yansıyan bilgilere göre, Tevfik Ay’ın, Midyat’ın Estel-Ziyaret köyünde ikamet eden bir korucubaşı olduğunu, olaydan 2-3 ay öncesine kadar da muhtarlık yaptığını, bölgede o dönemlerde varlık gösteren JİTEM’in Tevfik Ay’ı kendi yapısına dahil edip faili meçhul cinayetlerde kullanmak üzere çok uğraştığını söyledi.

TANIK İFADELERİNE RAĞMEN BULUNAMADI

İnceören, bir iç infaz olayında yaşamını yitiren Albay Rıdvan Özden’e yakın olan Tevfik’in, kendisine yapılan bu teklifi sürekli reddettiğini ifade ederek, “17 Ocak 1995 tarihinde Şenköy Beldesi Jandarma Karakol Komutanlığı Tevfik Ay’ı arayarak, karakola gelmesini ister. Karakola gitmek üzere evden ayrılan Teyfik Ay’dan bir daha haber alınamaz. Ailesi, kendisinden haber alınamaması üzerine birkaç gün sonra adı geçen karakola gidip Tevfik Ay’ı sorar. Ancak karakoldaki görevliler ‘Karakola gelmedi, ayrıca biz onu karakola da çağırmadık’ şeklinde cevap verir. Ancak, karakolun karşısında bakkal dükkanı işleten esnaf, Tevfik Ay’ın belirtilen tarihte karakola giriş yaptığına tanıklık eder. Resmi kurumlar nezdinde girişimlerde bulunulur. Ancak tanıklar, öldürülme korkusuyla tanıklık yapmaktan vazgeçer. Tevfik Ay’ın oğlu Hıdır Ay, dönemin İnsan Haklarından sorumlu Bakanı Azimet Köylüoğlu ile görüşür. Ancak Hıdır Ay, bu görüşme nedeniyle karakola çağrılır ve işkenceye maruz kalır. Kendisine ‘Seni Ankara’da kurtaramaz’ denilerek tehdit edilir.  Aile kaybedildiği tarihten beri Kendisinden bir daha haber alamaz” diye konuştu.