Şengal’de gözaltına alınan Alman gazeteciler hücrede

Şengal’de Êzîdîlerle ilgili araştırma ve haber yapan Alman gazeteciler Marlene Förster ile Sloven Matej Kavcic 10 gündür gözaltında.

İki gazeteci, DAİŞ tarafından Êzîdîlere karşı gerçekleştirilen soykırım ardından Şengal’de yaşananları yerinde gözlemlemek, araştırma yapmak ve yaşanan travmayı Alman kamuoyuna aktarmak için birkaç aydır Şengal’de bulunuyordu. Gazeteciler 20 Nisan’da katıldıkları Çarşema Sor etkinlikleri ardından Irak güçleri tarafından kontrol noktasında durdurularak gözaltına alındı. Görgü tanıklarının anlatımına göre, her iki gazetecinin çantalarına ve telefonlarına el konuldu. Tehdit edilen gazeteciler, hakarete de maruz kaldı.

Yeni Özgür Politika'nın haberine göre, Kavcic, Slovenyalı öğrenciler tarafından işletilen Radio Student için serbest muhabir olarak çalışıyordu. Şengal’den de zaman zaman yayına katılarak, Êzîdîlerin durumu hakkında bilgi veriyordu. Förster ise serbest gazetecilik yapıyordu. Iraklı yetkililer ise gazetecilerin gazetecilik faaliyetlerini reddederek, Êzîdî toplumu üzerine yapılan araştırmaları ‘teröre destek’ olarak yorumluyor.

Kürt Kamuoyu Çalışmaları Merkezi Civaka Azad, Marlene’nin Irak merkezinde tek kişilik hücrede tutulduğunu aktardı. Bağdat’taki Alman Büyükelçiliği yetkilisinin verdiği bilgiye göre, sesini duyurabilmek için açlık grevine giren Marlene ile 28 Nisan’da görüşüldü. Gözaltında olan Sloven gazeteci Matej ile ise henüz kurulmuş bir temas yok.

ANNE FORSTER'DEN EYLEM, ALMAN BAKANA MEKTUP

Marlene’nin annesi Lydia Förster kızının serbest bırakılması talebiyle 26 Nisan’da Frankfurt’taki Irak Başkonsolosluğu önünde bir eylem yaptı. Ardından da konsolosluk yetkilileri ile görüşerek talebini bizzat iletti.

Lydia Förster, Almanya Dışişleri Bakanlığı ve Almanya’nın Irak’taki Bağdat Büyükelçiliği’yle temasa geçtiğini ve Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock’a da açık mektup yazdığı bilgisini verdi.

Anne Förster, mektubunda Baerbock’a seslenerek, "Bir anne olarak, Êzîdîlerle ilgili çok sayıda çalışma yapan Baerbock’un, Êzîdî toplumunun acılarını savunan genç bir kadının şimdi Irak’ta ‘teröre destek vermekle’ suçlanması konusunda ne söyleyeceğini merak ediyorum" dedi.

'KIZIM KATLİAMI VE ÖZ YÖNETİMİ BELGELEMEK İÇİN GİTTİ'

Kızının Aralık ayında Şengal’e gittiğini anlatan Lydia Förster, “Şengal’deki katliamı belgelemek ve oradaki öz yönetim çalışmalarını takip etmek için Şengal’e gitti. Marlene giderken yanında bir kamera götürdü. Orada çeşitli röportaj ve görüşmeler yapıp, çekim yapıp döndükten sonra buradaki basına vermek istiyordu” dedi.

Kızıyla orada olduğu süreç boyunca sürekli görüştüğünü ancak 20 Nisan Çarşamba gününden bu yana haber alamadığını anlatan Lydia Förster, şöyle devam etti: “Irak askerlerinin Şengal’e girdiğini duymuştum. Orada saldırıların olduğunu biliyordum. Türkiye bölgede olduğu için korkmaya başladım. Cuma günü gözaltına alınarak Bağdat’a götürüldüğünü öğrendim. Bana ulaşan kişi gözaltına alındıklarında kızım ve arkadaşının kötü muamele gördüklerini, askerlerin onlara küfürler ettiğini söyledi. Bu nedenle çok tedirginim. Kızımını durumu nedir, nerededir ve neye maruz kaldığını bilmediğim için de korkuyorum.”

'HERKESTEN DESTEK BEKLİYORUM'

Gözaltının Şengal’deki siyasi atmosferle bağlantısı olduğunun altını çizen Lydia Förster, “Anladığım kadarıyla Şengal’de bazı işler dönüyor. Irak hükümetinin bazı planları var. Yurt dışından gazetecilerin orada bulunmalarını istemiyorlar” dedi. Anne Förster son olarak “Marlene ve arkadaşının bir an önce serbest bırakılmasını istiyorum. Bu konuda herkesten destek bekliyorum” çağrısında bulundu.

Sol Parti Federal Parlamento Milletvekili Gökay Akbulut, gazetecilerin durumunu meclis gündemine taşıdı.

Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) tarafından yapılan açıklamada ise Irak’ın gazetecileri derhal serbest bırakması ve ülkede özgürce haber yapabilme koşullarının sağlanması gerektiği belirtildi. CPJ, Slovenya’nın Ankara Büyükelçiliği ile Almanya ve Irak Dışişleri Bakanlığı’na da gazetecilerin durumunu sordu.