Aba: Geleceğimiz Kürt dilinin yaşamasına bağlıdır

Kürt Dil Platformu sözcülerinden Vahit Aba, Kürt dilinin önemi ve kamusal alandaki kullanımına ilişkin konuşarak, "Geleceğimiz Kürt dilinin yaşamasına bağlıdır" dedi.

Kürt dili üzerindeki baskılar devam ederken, Kürtler de dillerini daha fazla geliştirmek ve kamusal alanda da bir statüye kavuşturmak için çalışmalar yürütüyorlar. Kürt partilerinden ve kurumlarından bir araya gelen Kürt Dil Platformu da bu çalışmalardan biridir. Halkların Demokrasi Partisi (HDP), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Özgürlük ve Sosyalizm Partisi (ÖSP), Kürdistan Demokrat Partisi–Bakur (KDP-B), Kürdistan Demokrat Partisi-Türkiye (KDP-T), Kürdistan Sosyalist Partisi (PSK), Kürdistan Özgürlük Partisi (PAK), İnsan ve Özgürlük Partisi ile Azadî Partisi'nin bileşenleri oldukları platform, kurulduğu 2018 yılında bu yana Kürt dilinin hukuki, sosyal, siyasal, ekonomik ve kültürel gelişimi için çalışmalarını sürdürüyorlar.

Platform sözcülerinden Vahit Aba, Kürt dilinin önemini ve kullanımı ile ilgili ANF'ye konuştu.

Bir ulus için dilin her şeyden önce geldiğini söyleyen Aba, ulusların ilişkilerinin de dil aracılığıyla gerçekleştiğini belirtti. Aba, ulusların farklılıklarından en önemlisinin de dil olduğunu ifade ederek, Kürtlerin de diğer uluslardan en büyük farkının dilleri olduğunu kaydetti.

ASİMİLASYON POLİTİKALARI

Kürtler olarak dillerini kaybederlerse ulusal özelliklerini de kaybedeceklerini vurgulayan Aba, şu değerlendirmelerde bulundu: "Bugün Kuzey Kürdistan ve Türkiye'de yaşayan Kürtler üzerindeki asimilasyon politikalarının çok derin olduğunu görüyoruz. Örneğin 19. yüzyılının başlarında sadece İstanbul'da yüzbinlerce kendisini Kürt ulusuna ait olarak gören Kürtler vardı. Ama bugün asimilasyondan dolayı o dönemin Kürt aileleri kendilerini Kürt olarak görmüyorlar.

Yine aynı dönemlerde Kuzey Kürdistan'ın Türkiye sınırlarında kalan Sivas, Malatya, Antep ve Erzurum gibi kentlerde Kürtlük çok fazla ön planda idi. Ama şimdiler bu kentlerde de maalesef Kürt oranının giderek azaldığını görüyoruz. Bunun da tamamen asimilasyonun etkisi olduğunu söylemek mümkündür."

'DİLİMİZE SAHİP ÇIKMAMIZ LAZIM'

Kimi Kürtlerin dillerini unuttuklarını ve kendilerini bir ulus olarak bile görmediklerini eleştiren Aba, "Dil, ulusların kimliklerinde çok önemli bir yerde alıyor. O yüzden devlet bunu delmek ve yok etmek için yüz yıldır asimile ediyor. Zaten bu asimilasyon politikaları da Kürtler ve Kürdistan için siyasi kararların yönettiği politikalardır. Çünkü bu devlet yıllardır Kürtçe konuşmayı yasakladı ve onları cezalandırdı. Dilimizin bir statüye sahip olması hep engellendi. Türkçeyi de her yerde bize şart koştular. O nedenle de siyasetçilerimiz ve dil bilimcilerimiz başta olmak her Kürt ferdinin diline sahip çıkması gerekiyor.

Biz de platform olarak bu durumu iyi analiz ettik ve gördük ki Kürt dili üzerindeki siyasi asimilasyon politikaları dilimizi yok etme noktasına getirmek istiyor. Biz de Kürdistanlı siyasetçiler olarak Kürt dilini geliştirmek için rol model olmamız lazım. Kürtçe konuşarak ve Kürt dilinin üzerindeki soykırımcı politikalara karşı mücadele ederek rol model olabiliriz. Platform olarak da bunun için elimizden geleni yapıyoruz" diye konuştu.

'KÜRTÇE HER ALANDA KULLANILMALI'

Kürtçenin kamusal alanda daha fazla kullanılması ve Kürtçe yayınların çoğalması gerektiğinin altını çizen Aba, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: "Dil kamusal alanda kullanılmaz ise gelişmez. O yüzden de dilimizin sokakta ve her yerde aktif kullanılması gerekiyor. Bunun için de yerel yönetim ve benzeri kurumlar hizmet verirken Kürtçe hizmeti ve konuşmayı gündemlerine almalılar.

Kürtçe öncelikli dil olmalıdır. Devletin asimilasyon politikalarına karşı bizlerin de örgütlü olması gerekiyor. Buna engel olmamız lazım. Ayrıca Kürtçenin yaşaması ve canlı kalabilmesi için Kürtçe yayın ve diğer tüm yazılı faaliyetlerin daha çok olması gerekiyor. Çünkü geleceğimiz dilimiz Kürtçenin yaşamasına bağlıdır."