Bazı özellikleriyle İran ve Rojhilat halkları

Büyük kültürel zenginliğe sahip İran ve Rojhilatê Kurdistan'da devletin asimilasyoncu, parçalamacı politikaları sürüyor.

İran ve Rojhilatê Kurdistan hem yaşayan uluslar hem de inançlar itibarıyla büyük bir zenginliğe sahip. Birçok farklı ulus ve inancın bir arada yaşıyor olması nedeniyle, demokratik ulus inşasının en rahat uygulanabileceği yerlerin başında geliyor. Eğer demokratik bir sistem oluşturulabilirse, hem halklar bir arada ana dilleri ve iradeleriyle yaşayacak hem de bu durumda İran, Ortadoğu’nun en güçlü ülkelerden biri haline gelecek. Fakat İran rejiminin totaliter yapısı buna el vermemekte; daha çok etnik ve kültürel kimliklere, özellikle Belluci, Kürt ve Arap halklarına asimilasyoncu bir politika izleniyor. Bunun yanı sıra toplumun değişik kesimlerine özellikle de kadına şiddet uygulayan; kadını bastıran, iradesiz bırakan bir sistem. Tabii bu durumda İran’da yaşayan birçok ulus ve inançtan halklar, bu durumu kabul etmeyip direniş gösteriyor. İran’da Kürt, Fars, Belluci, Azer, Gilek, Mazeni, Taliş, Ermeni, Yahudi gibi birçok farklı ulus var. Bu ulusların birçoğu zamanında baskı politikalarını kabul etmeyip direniş gösteren halklar. Yine Gilek ve Mazen halkı, Belluciler zamanında önemli direniş gösteren halklar. Günümüzde de Belluci, Kürt, Arap gibi halkların ulusal hak talepleri ve bunun siyasi organizasyonları daha aktif.

EN ÖRGÜTLÜ HALK KÜRTLER

Örgütlü, bilinçli bir şekilde sisteme karşı mücadele eden halklar ise Kürtler. Fakat maalesef zamanında direniş gösteren, geçmiş yıllarda büyük devrimcileri olan bu halkların büyük çoğunluğu, şimdi susturuldu ve -hepsi olmasa da önemli bir kesimi- devletin asimilasyon politikalarından oldukça etkilendi; belli bir kesimi kendisini Fars olarak görüyor. İran içerisinde yaşayan halklar arasında bulunan Talişiler, Belluci halkı gibi parçalandı. Bu halk da asimilasyondan önemli ölçüde etkilenmiş, çoğunlukla Farsça konuşuyor. Afganistan ve Pakistan’da sayıları oldukça fazla. Belluciler, Afganistan, Pakistan ve İran’ın üçgeninde yer alıyor. İran’da bir diğer halk olan Araplar Ahwaz’da yaşıyor; daha çok güney bölgelerinde yani körfez kıyılarındalar. İran’da Azeri halkı sayıca fazla olan halklardan. Onlar da zamanında direniş göstermişse de Türk devleti Azerileri kendi tarafına çekmek, yönlendirmek için çok büyük çaba içinde. Mezhep olarak Şia oldukları için, İran devleti Azerileri kendine bağlıyor. Türkiye’nin bu konuda Azerilerin ulusal duygularını kullanarak kendine çekme siyaseti öne çıkıyor. Azeri halkının İran’daki siyasi örgütlülüğü ise zayıf.
İran’da yaşayan halklardan biri de Ermeniler. Geçmişten beri İran içinde azınlık ve ulusal hakları için ciddi bir mücadele verdikleri söylenemez.

İRAN DEVLETİ PARÇALAMA POLİTİKASI UYGULUYOR

İran’da din ve inanç itibarıyla bir zenginlik var. Ülkede Şia, Sünni, Zerdüştlük, Hıristiyanlık, Yarsanilik, Bahayilik gibi inançlar var.

Rojhilatê Kurdistan bölgesi Kürdistan’ın dörde ayrılan parçaları içerisinde yeraltı ve yerüstü bakımından en fazla zenginliğe sahip bölge. İnanç, lehçe, kültürde en zengin parça. Bölgede Kürtçenin Hewremanca, Soranca, Lor, Kelhurice, Kurmanci, Lek gibi lehçeleri bir arada konuşuluyor. Fakat İran devleti bu durumu da Kürtleri bölme, parçalama politikası çerçevesinde kullanıyor. Hewreman ve Lorları Kürt saymıyor ve bunu da o halklara aşılamaya çalışıyor. Baştan beri Lorlara bu siyaset uygulandığı için onların bir kısmı da kendilerini böyle görüyor.

KÜRTLER HEP DİRENDİ

İran’da gelmiş geçmiş rejimlere karşı en çok başkaldıran halkların başında Kürtler geliyor. Kürtler İran ve Rojhilat halkları arasında savaşçılıkları ile tanınıyor. Simkoyê Şikak direnişi, Qazım Muhammed ile başlayıp Dr. Abdurrahman Qasimlo ve daha sonra Dr. Sadık Şerefkendi'ye kadar devam, KDP ile Kak Fuat Mustafa Sultani ve onun kuşağının öncülüğünü yaptığı Komala peşmergelerinin mücadeleleri ve şimdi PJAK direnişi bunların somut örnekleri. Direnişçiliğin hakim olduğu, savaşçılıkları öne çıkan yerlerin başında Kirmanşah, Sine, Meriwan, Saqız, Bokan, Urmiye gibi yerler geliyor. Günümüzde İran rejiminin en çok yöneldiği yerler buralar. Kirmanşah üzerinde çok ince bir eritme politikası yürütülüyor. Bir Kelhor ve Yarsan kenti olarak bilinen Kirmanşah Kürdistan’ın en büyük kenti. Kirmanşah içinde inanç olarak Sünni ve Şia kesimi de var. Eyalet içerisinde aşiret kültürü hâlâ canlılığını koruyor.

Rojhilat'ın bir diğer önemli özelliği edebiyat, sanat, spor gibi alanlarda epey gelişmiş olması. Kürt edebiyatının en canlı olduğu yer Rojhilatê Kurdistan. Yine Kürt kültürünün en çok yaşatıldığı yer de. Kürtler Mahabat, Loristan gibi yerlerde aşiret şeklinde, Hewreman gibi yerlerde de tayfa şeklinde örgütlendi. Loristan’da halen aşiret kültürü hakim. Lorlar direnişçilikleri ile tanınır ve Lor kadınlarında ata binme, silah kullanma meşhur. Daha çok hayvancılık ile uğraşırlar.