Belçika Parlamentosu Êzidî Soykırımı’nı tanıdı

Belçika Parlamentosu, 2014’ten itibaren DAİŞ tarafından Êzidîlere yönelik soykırım suçunu kabul etti ve mahkum etti. Tasarı parlamentoda oy birliği ile kabul edildi.

Êzidîlere yönelik soykırımın tanınması ve işlenen soykırım suçu faillerinin bulunarak yargılanmasını hedefleyen karar tasarısı Haziran sonunda ilk olarak Belçika Parlamentosu’nun Dış İlişkiler Komisyonu’nda oybirliği ile kabul edilmişti. Belçika Parlamentosu da tasarıyı oy birliği ile onayladı.

Karar tasarısı 14 Temmuz’da Belçika Temsilciler Meclisi’nin gündemine geldi. Yürütülen tartışmalardan bir gün sonra, 15 Temmuz akşamı oylama yapıldı.

Tasarısı Milletvekili Georges Dallemagne öncülüğünde Koen Metsu, François De Smet, Malik Ben Achour, Michel De Maegd et Samuel Cogolati, Mmes Els Van Hoof, Goedele Liekens et Vicky Reynaert ve Wouter De Vriendt tarafından sunuldu.

DALLEMAGNE: KORKUNÇ BİR SUÇ

Oylama sonucunda tüm grupların desteğiyle soykırımı tanıyan tasarı kabul edildi.

Oylamadan önce ANF’ye konuşan tasarının yazarlarından Milletvekili Koen Metsu, “Herkes tarafından onaylanacak. Başardık” dedi.

Tartışmalar sırasında Hristiyan Demokrat CHD Parti’den Georges Dallemagne, soykırım saldırının yıldönümü olan 3 Ağustos’tan önce kararın onaylanmasının önemli olduğuna dikkat çekti.

Dallemagne, “Dünya çapında küçük bir topluluğa karşı işlenen korkunç bir suçtur. Bir milyondan az insandan bahsediyoruz. Daha önce tanımadığım bu topluluk bugün Ortadoğu ile Avrupa arasında dağılmış durumda. Sağduyulu ve tarihte sık sık tacize uğrayan bir topluluktur. İnsanlığımız için esas olan, tüm insan toplulukları gibi, kökleri zamanın şafağında olan bir topluluktur” diye belirtti.

METSU: HÜKÜMET HIZLI PLAN GELİŞTİRMELİ

Flaman milliyetçi parti N-VA’dan Koen Metsu, karar tasarısının desteklemekten mutlu olduklarını belirterek, “Bu bana siyasette yeniden biraz güven veriyor. Elbette bu kararla tüm sorunu çözmeyeceğiz çünkü DAİŞ’in elinde halen 2.500 Êzidî kadın ve çocuk var” dedi.

Metsu, hükümetin çok hızlı bir şekilde “uyarlanmış bir plan geliştirmesini” beklediklerini ifade etti.

COGOLATI: BU SUÇLARIN ADI SOYKIRIMDIR

Çevreci Ecolo partisinden Samuel Cogolati, 21’inci yüzyılda kadınlar ve çocukların köle olarak satıldığı ve sömürüldüğünü gördüklerini belirterek, işlenen suçların hukuktaki adının “soykırım” olduğunu vurguladı. Cogolati, “Tepkimiz boş boş oturmak değil, bu vahşetleri sadece insanlığa karşı suçlar olarak değil, aynı zamanda soykırım olarak da tanımaktır (…) Adaleti sağlamak, harekete geçmek, onlardan hesap sormak ve dolayısıyla bu soykırım suçlarının faillerini yargılamak için her şeyi yapmalıyız” dedi.

Sosyalist Parti’den Christophe Lacroix, koalisyon hükümetinin bir parçası olarak tasarıya destek verme kararı aldıklarını belirterek, “Kurumumuzdan Êzidî soykırımını tanımasını istiyoruz, çünkü bu, tüm toplum tarafından uzun zamandır beklenen güçlü bir sembolik ve siyasi niteliktir. Aynı zamanda Belçika'nın kendisini 2014'te meydana gelen soykırımı tanıyan ilk Avrupa ülkelerinden biri olarak konumlandırmasına da izin veriyor” diye konuştu.

İŞLENEN SUÇLAR

Fransızca ve Flamanca hazırlanan on sayfalık karar tasarısında Êzidîlere yönelik suçlar sıralandı.

Tasarıda şu ifadeler dikkat çekti: “2014’ten itibaren DAİŞ’in katliamları, başta Êzidîler, Asuriler, Süryaniler, Keldaniler, Şabaklar, Türkmenler, Kürtler, Aleviler, eşcinseller, İslam Devleti yasasına aykırı olarak değerlendirilen davranışlara sahip Sünni Müslümanlar olmak üzere farklı halk gruplarını hedefledi.

Tüm bu zulümler arasında, özel olarak Êzidîleri hedefleyenler sistematik ve aşırı bir karaktere büründü: Pogromlar, sistematik erkek cinayetleri, şeflere veya askerlere satılan, ardından kendi ailelerine karış büyük fidyelerle rehin tutulan bakire kadınların cinsel köleliği, başka kadınların başının kesilmesi veya işkence edilmesi, erkek, kadın ve çocukların canlı canlı gömülmesi, çocuklara uyuşturucu verilmesi, zorla Müslümanlaştırılması ve savaşçılara dönüştürülmesi. Bu nüfusun meyve bahçeleri yakıldı, çiftlik hayvanları çalındı ​​ve ekim alanlarına mayın döşendi.”

HÜKÜMETTEN TALEPLER

Karar tasarısında DAİŞ’in Irak ve Suriye'de Êzidîlere karşı 2014'ten beri işlediği soykırım suçu kabul edildi ve mahkum edildi.

Federal hükümetten şu taleplerde bulunuldu:

1. İslam Devleti (DAİŞ) tarafından Irak ve Suriye'de Êzidîlere karşı işlenen soykırım suçunun cezasız kalmaması için ulusal ve uluslararası hukukun tüm imkanlarını kullanması;

2. Belçika adaletinin, Êzidî topluluğuna karşı işlenen suçların potansiyel Belçikalı failleri tespit etme ve kovuşturma çabalarının teşvik etmesi ve desteklemesi;

3. Özellikle Irak Kürdistanı hükümeti ile Bağdat merkezi hükümeti arasındaki anlaşmanın uygulanmasını talep ederek ve bu anlaşmanın uluslararası denetimini teklif ederek, dileyen Êzidîlerin kasaba ve köylerine dönüşlerine katkıda bulunması;

4. Harap olmuş kasaba ve köylerin yeniden inşasına katkıda bulunulması;

5. Cinsel şiddete, köleliğe veya diğer insanlık dışı ve aşağılayıcı muameleye maruz kalmış gruplara özel insani yardım sağlanması.

SOYKIRIM OLARAK NİTELEYENLER

Êzidî soykırımı henüz BM Güvenlik Konseyi veya uluslararası bir mahkeme tarafından kabul edilmedi. Ancak BM’nin bir soruşturma ekibi, soykırım olduğu sonucuna vardı.

Avrupa Parlamentosu, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi ve ABD Temsilciler Meclisi, DAİŞ’in Êzidîlere karşı vahşetini soykırım olarak niteledi.

6 Temmuz günü Hollanda Hristiyan Demokratlar Birliği (CDA) Milletvekili Anne Kuik’in, DAİŞ çeteleri tarafından gerçekleştirilen katliamların soykırım olarak tanınmasını öngören karar tasarısı Hollanda parlamentosu tarafından kabul edildi.

Belçika Temsilciler Meclisi’nin de soykırım tasarısını kabulüyle, uluslararası baskının arttırılması amaçlanıyor.