KCK Halklar ve İnançlar Komitesi İslam aleminin Ramazan Bayramı’nı kutladı

“İslam’a yapılabilecek en büyük kötülük; onu zulmün, inkarın, adaletsizliğin tarzı olarak kullanılmasına sessiz kalmaktır” diyen KCK Halklar ve İnançlar Komitesi, halkların kardeşçe yaşam anlayışı içinde olan Müslümanların Ramazan Bayramı’nı kutladı.

KCK Halklar ve İnançlar Komitesi, Ramazan Bayramı dolayısıyla bir mesaj yayınladı.

Mesajın tamamı şöyle:

“Bütün İslam âleminin 2022 yılı Ramazan Bayramı’nı kutluyor, yaşamda adalet, eşitlik ve özgürlüğün sağlanacağı, halklar arasında barış ve kardeşliğin hakim olacağı günlere vesile olmasını diliyoruz. Başta Kurdistanlı Müslümanlar olmak üzere Ramazan ayı boyunca tüm insanlık için iyilik, doğruluk, hak ve adalet temennisinde bulunan, bu inançla ibadetini yerine getiren Müslümanların bayramını kutluyoruz.

KURTULUŞ DEMOKRATİK ZİHNİYETLE MÜCADELEDE

İslam kültürünün hakim olduğu coğrafyalarda yaşayan halklar, kendine Müslümanım diyen iktidar ve devletlerin büyük zulüm, baskı ve şiddet politikaları altında yeni bir bayramı karşılamaktadır. Başta Ortadoğu’da olmak üzere dünyanın birçok yerinde yaşayan Müslüman halklar bu bayrama da çok ciddi sorunlar yaşayarak girdi.  Müslüman halkların yaşadığı birçok coğrafyada açığa çıkan savaşlar, ekonomik sorunlar, sömürgeci ve baskıcı politikalar sonucu siyasal sorunlarla karşı karşıya kalındı. Kadim kültürümüzün ve Müslüman halkımızın hak etmediği böyle bir ortam ve yaşamdan kurtuluşun yolu iyi ve güzel işlerde yarışırcasına demokratik zihniyetle çalışmak, örgütlenmek ve mücadele etmek olduğunu belirtmek istiyoruz. İslam'ın demokratik çizgisi de Müslümanların içinde bulunduğu, yaşamı ve adı ne olursa olsun mevcut siyasi rejimleri kabul etmemektedir. İslam, mezhepçi, milliyetçi ve soykırımcı diktatörlerin saray ve saltanatlarına kılıf yaptıklarından çok daha fazla demokratik değerlere sahip ve açık bir dindir.

KÜRTLER İÇİNDE ÖRGÜTLENDİRİLMİŞ İHANETE KARŞI DA ÖRGÜTLÜ MÜCADELE

Müslüman toplumlar içerisinde çok şiddetli savaş, baskı ve işkencelerle varlığı soykırım tehlikesi altında olan halkların başında Kürt halkı gelmektedir. Kürdistan ve Kürtlerin yaşadığı yerlerde savaş, baskı ve yönelimler daha farklı boyutlara tırmandırılarak geliştirilmektedir. Kürt halkının uluslararası güç ve sistemlerce varlığının inkar edilmesi, statüsünün tanınmaması Erdoğan-Bahçeli faşizminin soykırım politikalarına dayanak olmaktadır. Kürt halkı yüz yıllardır birlikte yaşadığı Ortadoğu halklarıyla kardeşçe, demokratik toplum ilkelerine uyarak yaşamak istemektedir. Kürt halkının bu kardeşlik kültürüne karşı faşist TC hükümeti ve baskıcı rejimler, bugün savaş ve talan politikalarıyla katliam düzeyine vardırılmış saldırılarla karşılık vermektedir. AKP-MHP hükümeti Kürt halkına ve değerlerine saldırılarını İslam'ı kullanarak, yine Kürdistan halk gerçekliğini inkar eden politikalarıyla tarihten silmek için her yola başvurarak savaşı derinleştirmektedir. KDP ile daha derin ilişkiler kurup, uluslararası güçlerden de güvence alarak özgürlük mücadelesi içinde olan Kürtleri tarihten silmek için her şeyini ortaya koymaktan geri durmamaktadır. KDP gibi işbirlikçi ve hain güçleri de bu kirli politikalarına ortak ederek özgür Kürt varlığına dönük ahlak dışı savaş ve saldırılar gerçekleştirmektedir. Bu anlamda sömürgeciliğin faşist dinciliğine karşı demokratik İslam çizgisinde mücadele etmek gerekmektedir. Yine Kürtler içinde örgütlendirilmiş büyük ihanete karşı da daha örgütlü ve kolektif mücadele yürütme görevi ile karşı karşıyayız.

ÖZGÜRLÜK GERİLLALARIN MÜMİNCE DURUŞUNA OMUZ VERMENİZ ÇOK ÖNEMLİ

Değerli Kürdistanlılar;

Sömürgeci, soykırımcı faşist Türk Devleti, Kürt soykırımını tamamlamak için yaşamın her alanında saldırılarını derinleştirerek sürdürmektedir. Bilindiği gibi sömürgeciler, her zaman Kürt soykırım saldırılarını uluslararası sistemden ve Kürt hainlerinden aldıkları güç ve destekle yapmıştır. Bu yıl da saldırılarını Şengal, Maxmur, Rojava ve Başûr alanlarında sürdürmüştür. 17 Nisan’da yani Ramazan ayının ortalarında Kurojahro, Şikefta Birîndara ve Çiyayê Reş bölgelerinde geliştirdikleri saldırıların temelinde de soykırım amacı vardır. Bunun karşısında gerillanın büyük, fedaice direnişiyle cevap bulmuştur. Kürdistan özgürlük gerillaları soykırım savaşı ve saldırılarına karşı mümince durmuş ve durmaktadırlar, büyük bir özgürlük inancı ile mücadele etmiş ve etmektedirler. Bu halkın evlatları olan gerilla güçleri; soykırımcı, sömürgeci, faşist Türk devletinin büyük yenilgiye uğratılmadan özgür kimliğimizle bayram kutlayamayacağımızın bilinciyle bu tarihi direnişi sergilemektedirler. Kürt halkı olarak sizlerin de bu mücadeleyi tamamlayacak, kendi evlatlarınızla omuz omuza olduğunuzu gösterecek bir duruş içerisinde olmanız, her yerde zulme, haksızlığa, adaletsizliğe karşı mücadele içerisinde olmanız çok önemlidir.

EN BÜYÜK İBADET ZULME KARŞI DİRENİŞTİR

Saygıdeğer yurtsever Kürdistanlılar;

Kürt halkı olarak bu bayrama da tarihi bir direnişle girdik. Yurtsever Kürt halkı oruç tuttukları günlerin çoğunu demokratik eylemler içerisinde alanlarda mücadele yürüterek geçirmiştir. Böylece vicdanlara ses olup, insani değerleri ayakta tutma çabası içerisinde olmuştur. Bu anlamıyla yurtsever Kürt halkımız ‘En Büyük İbadet Zulme Karşı Direniştir’ inanç ilkesinin temsilcisi ve öncüsü olmuştur. Bu vesileyle hareket olarak bütün yurtsever halkımızın ve dostlarının Ramazan Bayramı’nı kutluyor, niyetlerinin kabul olmasını diliyoruz. Bayramda şehitlerimizi daha güçlü sahiplenmeli ve anmalıyız. Başta şehit ailelerimiz olmak üzere tutuklu aileleriyle dayanışmamızı en üst seviyede göstermeliyiz. Biz de hareket olarak bu bayram vesilesiyle şehitlerimizin anıları önünde saygı ve minnetle eğiliyor, Kürt halkının haklı davasının zafere ulaşması mücadelesini yükselteceğimizin sözünü yineliyoruz.

DİN İSTİSMARCISI SARAY DÜŞKÜNLERİNE KARŞI MÜCADELEYE ÇAĞIRIYORUZ

Özünde eşitlik, özgürlük ve adalet devrimi olan İslam’a yapılabilecek en büyük kötülük; onu zulmün, inkarın, karanlığın, adaletsizliğin ve köleliğin tarzı olarak kullanılmasına sessiz kalmaktır. Bu ne kabul edilebilir ne de affedilebilir. Bu bayram münasebetiyle Ortadoğu halklarını, Müslüman halkları ortak bir inançla insanlık düşmanı faşist güçlere, mezhepçilere, din istismarcısı saray ve saltanat düşkünlerine karşı birlikte ses çıkarmaya, birlikte mücadeleye çağırıyoruz. Bu anlamda bütün demokratik Müslüman çevrelerin, halkların birliğinden yana olan, halkların bir arada kardeşçe yaşam anlayışı içinde olan Müslümanların Ramazan Bayramı’nı tekrardan kutluyoruz.”