KONGRA-GEL zindanlar için ‘seferber’ olmaya çağırdı

KONGRA-GEL Eşbaşkanlığı, cezaevlerindeki “vahşetin” tırmandığını belirterek, tutsaklar için seferber olmaya çağırdı.

Yazılı bir açıklama yapan KONGRA-GEL Eşbaşkanlığı, “AKP-MHP iktidarının çöküşü hızlandıkça, her yerde olduğu gibi zindanlarda yaşanan vahşet de daha çok artıyor. Zindanlardaki hükümlülerin infazları yakılarak bırakılmıyor. Hastaların tedavileri yaptırılmıyor, bilerek ölüme terkediliyor, cezaevinden cenazeleri çıkıyor. Bu son bir ay içinde zindanlardan 7 cenaze çıktı” dedi.

Açıklamada devamla şunlar ifade edildi: “Bu durum AKP-MHP iktidarının gerçek yüzünü açıkça ortaya koyuyor. Din kardeşliği sahtekarlığını yapan bu iktidarın ne din ne de kardeşlikle hiçbir ilgisinin olmadığını, koyu bir faşizmin ta kendisi olduğu gerçeğini herkes daha iyi görüyor.

Garibe Gezer ve Vedat Çem Erkmen zindanda devlet tarafından katledildiler. 90’lı yıllarda devlet tarafından yapılan faili meçhullerin yerini, şimdi zindanlarda yapılan infazlar aldı. Faşizmin geldiği bu düzey, İmralı da dahil bütün cezaevleri açısında ortaya çıkan tehlikenin büyüklüğünü gösteriyor.

Başta İmralı olmak üzere zindanlar direniyor. Faşizm bu direnişi kırmak için tutsaklara saldırıyor. Ama sonuç alamıyor. Garibe Gezer’in boyun eğmeyen yiğit direnişi, bunun en son örneğidir.

Kürdistan, Türkiye ve yurtdışında yaşayan halklarımızın, kadınların, gençlerin, faşizme karşı duyarlı olan tüm demokrasi güçlerinin bu gerçeği görerek AKP-MHP faşizmine karşı direniş cephesini güçlendirmesi ve mücadeleyi yükseltmesi, içinde bulunduğumuz sürecin en stratejik görevidir.

Kürdistan ve Türkiye halkları bu süreçte zindanlara daha çok sahip çıkmalıdır. İHD Genel Merkezi’nin açıkladığı insan haklarına yönelik zindan raporu, durumun vahametini açıkça ortaya koyuyor.

Zindanlarda yaşanan vahşetin durdurulması için yurt dışında yaşayan halklarımız, çok yönlü yaratıcı eylem ve etkinlikleriyle AKP-MHP faşizminin politikalarını teşhir ederek kamuoyu oluşturmalı ve uluslararası kurumları harekete geçirme konusunda seferber olmalıdır.

Uluslararası kurumların ve kamuoyunun sessizliğini kırma ve AKP-MHP faşizmine karşı harekete geçmelerini sağlama konusunda; başta Avrupa olmak üzere tüm dünyada yaşayan halkımızı, kurumlarını ve halk meclislerini bu süreçte etkili rol oynamaya çağırıyoruz.”