Yeni Osmanlıcılık: Türkçülüğün hizmetine sunulan siyasal İslam -2

AKP'nin yeni Osmanlıcılık projesinin Arap ve Kürt cephesinde nasıl algılandığını değerlendiren gazeteciler, Türk devletinin Kürtleri tasfiye temelinde bir stratejiyle ilerlediğini belirtiyor ve ekliyor: "Ama Ortadoğu'da Kürtsüz hiçbir hesap tutmaz."

Arap Baharı denilen süreçle Ortadoğu'da yaşanan altüst oluşlarla birlikte AKP komutasındaki Türk devleti, Osmanlıcılık hayallerinin tekrar hayat bulacağı bir dış politikaya yöneldi.

Türk devletinin yeni Osmanlıcılık hayalleriyle Ortadoğu'da yürüttüğü politikanın hangi siyasal ve propagandatif argümanlar üzerinden yürüdüğü, dosyamızın ikinci bölümünde, Türk devletinin bu politikasının Arap ve Kürt cephesinde nasıl algılandığını uzun yıllar Ortadoğu'da çalışan gazetecilere sorduk.

Suriye, Mısır, Lübnan, Irak ve İran'da çalışan gazeteciler Nihat Kaya, Aziz Köylüoğlu, Ehmed Şêxo ve Karwan Hewram, dosyamızın son bölümünde Türk devletinin yeni Osmanlıcılık, politikasının Arap ve Kürt cephesinde nasıl algılandığını değerlendirdi.

"Türk devleti, yeni Osmanlıcılık fikrinin bölgede özellikle Arap ve Kürt kamuoyunda nasıl görüldüğü" sorusunu yönelttiğimiz gazetecilerin yanıtları şöyle:

'TÜRK DEVLETİ BÖLGEDEKİ BAZI BOŞLUKLARI DEĞERLENDİRMEYE ÇALIŞIYOR'

Gazeteci Aziz Köylüoğlu: "Türk devletinin yayılmacı politikalarını kolaylaştıran faktörlere bakacak olursak bunları görürüz: ABD, Rusya ve Çin arasında yaşanan gerilimin yarattığı boşluk, Avrupa Birliği'nin yekpare bir tutumunun olmaması ve Arap ülkeleri arasında yaşanan parçalanmışlık. Türk devleti bu konjonktürel boşluktan istifade ediyor. Bütün siyasetini bu boşluklardan istifade edebildiği kadar istifade etme üzerine kurmuş. Eğer imkanı olursa bu durumdan daha çok istifade etmeye çalışacak, yok eğer olmazsa da şimdiye kadar elde ettiklerini koruma yoluna bakacak."

'ASKERİ KARŞILAŞMA İÇİN HENÜZ ERKEN'

Gazeteci Nihat Kaya: "Siyasi olarak AKP hükümeti bölge devletlerinin neredeyse tümüyle karşı karşıya gelmiş durumda. Ama askeri olarak bir karşılaşma olur mu, onu iddia etmek için biraz erken. Askeri bir karşılaşma için hala dengeler tam olarak oluşmamış. AKP iktidarı, bölgenin Suni liderliğine yeniden oynamak istiyor. Ama o liderlik Suudi Arabistan ve Arap ülkelerinde. Onların temel ideolojisi Vahabilik. Türkiye vahabiliğe el atamaz. Geriye onun karşısına konumlandırabileceği İhvancılık kalıyor ve AKP de ihvancılığa sarılıyor."

'TÜRK DEVLETİNİN ŞU ANKİ DURUMU ABDULHAMİT DÖNEMİNE BENZİYOR'

Gazeteci Ehmed Şêxo: "Yeni Ortadoğu projesi ya da ılımlı İslam denilen projelerin sonunda gelinen noktada Türk devletinin şimdiki durumu Sultan Abdulhamit dönemine çok benziyor. Erdoğan rejimine bu kadar alan açılmasının arkasında Türk devletinin tahripkarlığını kullanma gibi planın olma ihtimalini de gözardı etmemek gerekir. Yeni dizayn böyle bir şeye de ihtiyaç duyabilir."

'TÜRK DEVLETİ IRAK VE İRAN'DA KÜRT İŞBİRLİKÇİ MİLİYETÇİLİĞİNİ DE KULLANMAK İSTİYOR'

Gazeteci Karwan Hewram: "Türk devletinin özellikle İran ve Irak planlarının kapsamında işbirlikçi Kürt milliyetçiliğini kullanma da var. Bu işbirlikçiği iki yönlü kullanılmak isteniyor. Birinci ayağında bu sözünü ettiğimiz devletlere karşı, ikinci ayağında ise Kürtleri bu devletlere ezdirmeye çalışarak, kaybettirme temelinde. Mesela, bilindiği üzere Rojhilat Kürdistanı'ndaki Kürtlerin büyük kısmı Sünni mezhebine mensup. Bunun kullanılmak istenmesi gibi bir gaye de olabilir."

Türk devletinin "yeni Osmanlıcılık projesinde Kürtleri nereye konumlandırdığı" sorusunu yönelttiğimiz gazetecilerin yanıtları ise şöyle:

'TÜRK DEVLETİ KÜRTLERİ EZEREK ZAFERE YÜRÜYECEĞİNE İNANMIŞ'

Gazeteci Aziz Köylüoğlu: “Türk devletinin şu anda izlediği siyaseti şu şekilde özetleyebiliriz: 'Benim nihai zaferim ancak Kürtlerin ezilmesiyle sağlanabilir.' Bu saikle hareket ediyorlar. Uygulamaları da bu yönde. O yüzden nerede olursa olsun Kürtleri ezmeliyim gibi bir siyaset yürütüyor. Eğer öyle olmasaydı. 2012'den 2015'in ilk yarısında kadar Kürtlerle ortaklığın zemini vardı. Ama ortaklığı seçmediler, onun yerine tasfiyeyi seçtiler.”

'ARAP KAMUOYUNDA KÜRTLERE İLGİ ARTTI'

Gazeteci Ehmed Şêxo: “Türk devletinin Arap coğrafyasına bu kadar yıkıcı müdahalelerde bulunması Arap kamuoyunda yeni bir yönelim geliştirdi. O da Arap kamuoyunda Kürtlere karşı gelişen ilgidir. Arap siyaseti de bunu ciddi ciddi tartışmaya başladı. Arap kamuoyunda Kürt meselesini tartışma, araştırma ve anlamlandırma durumu Türk devletinin son müdahaleleriyle daha da arttı, diyebiliriz.”

TÜRK MİLİYETÇİLİĞİ VE KÜRT İŞBİRLİKÇİLİĞİNİ KULLANMA TAKTİĞİ

Gazeteci Karwan Hewram: “Türk devleti İran ve Irak'ta Türk milliyetçiliği ve Kürt işbirlikçiğini kullanmak için çaba sarf ediyor. Özellikle Kürt işbirlikçiliğinin toplum içerisinde karşılık bulması zor. Eğer arkasında siyasi destek olmazsa Kürt toplumu buna cevaz vermez ama Kürt siyasi hareketlerinin de dikkatli olması gerekiyor.”

'ORTADOĞU'DA KÜRT HESABA KATILMADAN YAPILAN HİÇBİR HESAP TUTMAZ'

Gazeteci Nihat Kaya: “Ortadoğu'ya bir müdahalede bulunacaksa Kürtleri hesaba katmadan yapılması mümkün değil. Bölgede bir şeyleri yıkmak da istiyorsan, inşa da etmek istiyorsan Kürtleri hesaplamak gerekir. Türkiye'nin jeopolitik önemi varsa Kürtlerin de dört ülkeye yayılmış ciddi bir jeostratejik önemi var. Türkiye de Kürtlerin bu gücünün farkında. Ama tercih ettiği seçenek, Kürtlerin tasfiye edilmesi ve küçük bir azınlığının da işbirlikçileştirilmesi temelinde. Türk devleti şimdi Kürtlerin büyük bir kısmını kendisine ayak bağı olarak görürken, küçük bir işbirlikçi azınlığıyla da Kürtlerin jeostratejik konumundan faydalanmaya çalışıyor.”