Su Çalıştayı’nda suyu silah olarak kullanan Türk devletine tepki

Kuzey ve Doğu Suriye Uluslararası Su Çalıştayı'nda, Türk devletinin suyu savaş aracı olarak kullanarak milyonlarca insanı etkilediğine dikkat çekildi.

Kuzey ve Doğu Suriye Uluslararası Su Çalıştayı, Özerk Yönetim ile uluslararası ve yerel insani yardım kuruluşlarından oluşan 300'den fazla delege ve şahsiyetin katılımıyla sürüyor.

Kuzey ve Doğu Suriye Uluslararası Su Çalıştayı, Hesekê’deki Serdem Kültür Salonu’nda Cizre Bölgesi Yerel Yönetimler ve Çevre Komitesi sponsorluğu ile Rojava Üniversitesi ve Fırat Araştırma Merkezi’nin katılımıyla sürüyor.

Çalıştaya Özerk Yönetim, sivil toplum örgütleri, Kuzey ve Doğu Suriye'de çalışan uluslararası insani yardım kuruluşları, çevre örgütleri ve hukuk kurumlarından 300 delege katıldı.

Çalıştayın başlangıcında Yerel Yönetimler ve Çevre Komitesi Eşbaşkanı Silêman Ereb bir konuşma yaparak katılımcıları selamladı.

Silêman Ereb, “Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, iklim değişikliğiyle beraber çevre ve yaşam üzerindeki etkileri, artan nüfus sayısı, Suriye içinden artan göç hareketi, su kaynaklarının yetersizliği nedeniyle tehlikeyle karşı karşıya kaldı” dedi.

Silêman Ereb, işgalci Türk devletinin ve terör örgütlerinin hareketlerinin artmasının su sistemleri ve şebekelerinin çalışma işleyişini olumsuz etkilediğini belirtti.

Uluslararası Su Çalıştayı’nın amacına değinen Ereb, şöyle dedi: “Çalıştay imkan yaratmak, su krizini engellemek, varolan ve gelecekte karşılaşılacak sorunlara çözüm bulmak, bölgede su dengesini oluşturmak, ekonomi ve siyasi çelişkilerde su politikasının ön plana çıkarılması ile uluslararası güçlerin su konulu anlaşmalarına dikkat çekmekt amaçlı düzenlendi."

Silêman Ereb, çalıştayın amaç ve perspektiflerinin takip edilmesi için bir Gözetleme Komitesi’nin kurulacağını da aktardı.

Su Çalıştayı, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi Bölgesi Yürütme Meclisi Eşbaşkanı  Bêrîvan Xalid ve Ebid Hamid El-Mihbaş’ın konuşmalarıyla devam etti.

ULUSLARARASI KATILIMCILAR DA BULUNUYOR

Ayrıca Kuzey ve Doğu Suriye Uluslararası Su Çalıştayı’na davet edilen temsilci, heyet ve konuklar çalıştayın düzenleneceği Serdem Kültür Salonu’ndaki yerlerini aldı.

Onlarca heyet ve sivil toplum kurumları, Kuzey ve Doğu Suriye’de çalışan uluslararası örgütler, çevreyle ilişkili hukuk platformu, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetim heyeti Hesekê’deki Serdem Kültür Salonu’na ulaştı.

Cizre Bölgesi Yerel Yönetimler ve Çevre Komitesi, Rojava Üniversitesi, Fırat Araştırma Merkezi’nin katılımıyla “Kuzey ve Doğu Suriye Uluslararası Su Çalıştayı”nı organize ediyor. Çalıştayın amacı bölgedeki suyun durumunu ve devletlerin su kaynaklarını kontrol etmesini tartışmak.

Programa göre 2 gün sürecek çalıştayda 5 oturum yapılacak. Her oturumda 4 temel konu su işleri uzmanları ve temsilciler tarafından ele alınacak.

'TÜRK DEVLETİ SUYU SAVAŞ ARACI OLARAK KULLANIYOR'

Kuzey ve Doğu Suriye Uluslararası Su Çalıştayı’na katılan Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi Yürütme Meclisi eşbaşkanları Bêrîvan Xalid ve Ebid Hamid El-Mihbaş, Türk devletinin suyu Suriye halkına karşı savaş aracı olarak kullandığını belirtti.

Eş başkanlar, işgalci Türk devleti ve çetelerinin Fırat ve Dicle nehirlerinin yanı sıra Hesekê'nin içme suyunu karşılayan Elok Su İstasyonunu kapatarak, bölgede sistematik şekilde su krizi yarattığını kaydetti.

Bölge halklarının Suriye devriminde birçok kazanım elde ettiğini belirten eşbaşkanlar, 2014 yılında kurulan Özerk Yönetim’in bu kazanımların ürünü olduğunu, bütün dış müdahalelere, baskı ve krize rağmen direnişin devam ettiğine dikkat çekti.

Özerk Yönetim’in bütün bu engellemelere rağmen bütün krizleri aştığını, şu anda işgalci Türk devletinin suyu bölge halkına karşı savaş aracı kullanmasından dolayı su krizi ile karşı karşıya olduğunu belirten eş başkanlar, uluslararası toplumun Türk devletinin Fırat Nehri suyunu kesmesine sessiz kalmaya devam ettiğini söyledi.

Türk devletinin aynı zamanda askeri, siyasi ve son olarak su ile Kuzey ve Doğu Suriye bölgelerine karşı her türlü savaş yönetime başvurduğuna, binlerce sivili göçerttiğine vurgu yapan eşbaşkanlar, çalıştayda bölge halkının bütün sorunlarına çözüm bulunması ve işgalci Türk devletinin suçlarının önüne geçilmesini istedi.

Eşbaşkanlar, işgalci Türk devletinin Fırat Nehri suyunun paylaşılması üzerine yapılan bütün anlaşmalara uymadığına ve bunun başta Kuzey ve Doğu Suriye olmak üzere bütün Suriye’yi olumsuz etkilediğine değinerek,  bölge halkının tarım ile geçimini sağladığına dikkat çekti.

'TÜRK DEVLETİNE BASKI YAPILMALI'

Eşbaşkanlar, işgalci Türk devletinin yürüttüğü su savaşının Kuzey ve Doğu Suriye’deki 5 milyon insanı etkilediğini ve işgalci devletin bunun sorumlusu olduğunun altını çizdi. Eşbaşkanlar konuşmasının sonunda Birleşmiş Milletler (BM), Uluslararası Koalisyon ve insan hakları örgütlerine Türk devletine baskı kurması çağrısı yaptı.