Derviş Cemal Ocağı Pirlerinden Rıza Yağmur, 14 Mayıs’ta yapılacak 28. Dönem Genel Milletvekili seçimleri ve cumhurbaşkanlığı ilk tur seçimlerini ANF’ye değerlendirdi.
YENİ YÜZYILA YENİ BİR DÜZEN İLE GİRELİM
Cumhuriyet tarihinin Kürt halkına yönelik soykırımlarla geçtiğini belirten Yağmur, “Bu yüz yıl Kürtlere yönelik imha ve inkar ile geçti. Alevilere yönelik de aynı şekilde. Eğer yeni yüzyılda karanlığa gömülmek istenmiyorsa bu Muaviye düzeni değiştirilmeli. Eğer bu sistem ve düzen ile yeni bir yüzyıla gidilecekse bu halklar, inançlar için boğazlaşma olacak. Karanlık bir dönem olacak. Ya karanlık tercih edilecek ya da aydınlık bir yol tercih edilecek. Onun için Kürtler, Aleviler, emekçiler, demokratlar, sosyalistler güçlerini buna karşı birleştirmelidirler. Yeni yüzyıla yeni bir düzen ile girmeliyiz. Kültürel zenginliklerin, halkların inançların barış içinde bir arada yaşaması için güçlerimizi birleştirip bu düzene son vermeliyiz” dedi.
KÜRTLERİN 50 YILLIK BEDEL TARİHİ HAKİKATİ TEMSİL EDİYOR
Özgürlük Hareketi ile başlayan Kürt halkının son 50 yıllık mücadelesinin büyük bedeller ile geçtiğini vurgulayan Yağmur, Erdoğan’ın Kürt mücadelesini "terörist" olarak tanımlamasına tepki göstererek, “Kürtlerin 50 yıllık mücadelesi bir bedel verme tarihidir. Hakikati temsil ediyorlar. Hakikati temsil edene terörist denilmez. Hakikate karşı mücadele eden ve onu yok sayanlar teröristtir. Hakikati temsil edenlere karşı uygulamadıkları zulüm kalmadı. Kürt çocuklarını kimyasal silahlarla katlediyorlar, zindanlara atıyorlar, akla gelen her türlü zulmü yapıyorlar. Bu seçimler hakikati savunanların ve hakikate savaş açanların seçimi olacak. Bu zulme karşı hakikati savunan herkes elinden geleni yapmalıdır” diye konuştu.
EMEVİ İLE BAŞLAYAN HİLE VE YALAN SALTANATININ SON HALKASI AKP
Emevî devletin kurucusu Muaviye’den bu yana Alevilere yönelik kırım ve zulüm politikası uygulandığını hatırlatan Yağmur, şöyle konuştu: "Aleviler Selçuklu, Osmanlı ve öncesi bütün zulüm siyasetlerine direndi. Cumhuriyet tarihi boyunca Aleviler, "laiklik" adı altında kandırıldı. Aleviler, AKP döneminde tüm dönemlerin en büyük kandırmacası ve hilesi ile karşı karşıya kaldı. AKP, 1400 yıl önce başlayan Muaviye döneminin devamıdır. Muaviye düzeninin temsilcisidir. AKP dönemi, yalan ve hile saltanatıdır. Alevilere yönelik inkar ve imhanın son halkasıdır. Bütün sorunlara sahip çıkan ve o sorunlara yalan ve hile yaklaşan bir iktidar. Gerçekleri bu kadar tersyüz eden başka bir iktidar yoktur. Hakikati çarpıtan ve yalanları doğruymuş gibi topluma empoze eden başka bir iktidar. Hiçbir iktidar AKP kadar Alevi inancıyla uğraşmadı. Alevi inancın özgürlüğü adı altında bunu tersyüz etmedi. İnanç özgürlüğü amaçlı onca çalıştaylar düzenlendi. Açılım üstüne açılım yapıldı. Hepsi yalan ve hile. Hepsi Alevilik hakikatini ters yüz etmek için... En son Aleviliği Kültür Bakanlığına bağlayarak küçük bir tarikat muamelesine tabi tutular.”
ÜLKE BEKASI ÜZERİNDEN İNSANLARI KANDIRIYORLAR
Türk devletin kuruluşundan bu yana anti demokratik ve zulüm politikalarını sürekli halkı kandırarak, beka algısı üzerinden sürdürdüğünü belirten Yağmur, “Eğer devletin bekasından korkuyorsanız, halkın yüzde 35’i açlık sınırı altında, beka tuz buz olmuştur. İnsanlar soğan yiyemiyor. Gıda üretiminde dışa bağımlısınız. Samanı dışarıdan alıyorsunuz. Diğer ülkelere giderek mal varlığınızı satıyorsunuz. Beka burada tehlikeye giriyor. İnsanların geçinemediği, aç kaldığı yerde beka zaten bitmiştir. Ülkenin büyük çoğunluğu asgari ücret ile geçiniyor. Asgari ücrete zam yapılıyor. Daha gün geçmeden tüm ürünlere zam geliyor. Yani zam yoksula, işçi ve emekçiye yansımıyor. Kandırma ve hile ile verdiğinin daha fazlasını alıyor. Ulusun bekası zaten tuz-buz olmuş. Kimse artık bu yalanlara dolanlara kanmasın” dedi.
SAMİMİ DİNDARLAR, KENDİ İNANCINIZIN GEREĞİNİ YAPIN
Erdoğan’ın seçim propagandalarında “Fakire sahip çıkın” söylemini sert sözlerle eleştiren Yağmur, Hz. Muhammed'in "Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir" sözünü hatırlatarak, dindar kesimlere şu çağrıyı yaptı: “Karşınızda dünyanın en zengin insan vardır. Bu kadar yalan söyleyeni yoktur. Doğruyu emmeleri uğruna çarpıtan kimse yoktur. Bu kadar çalan, yalan söyleyen, insan hakikatini tersyüz eden bir adamı desteklemeyin. Peygamberin sözleri ortada. Ülkenin yüzde 75'i yoksulluk içinde. Bu adam zenginlik ve bolluk içinde yaşıyor. İnsan hak ve hukukunu hiçe sayıyor. İnsanları katlediyor. Kendi inancınızın gereğini yapın. Hakikate karşı savaşan ve hakikati tersyüz eden bu iktidara karşı hakikatin yanında yer alın. Kendi inancınızın söylediğini yapın. Tüm hakikatleri yok eden, insan yaşamına, inancına kuralsız bir şekilde saldıran bu anlayışın ortağı olmayın. Bu seçimler ya karanlık ya da aydınlıktır. Faşizme-monarşizme gitmek istemiyorsanız aydınlıktan yana tercihinizi kullanın.”
HAKİKATİ SAVUNMAK ADINA YEŞİL SOL PARTİ'YE OY VERİN
AKP-MHP iktidarının tekrar kazanması halinde ülkenin faşizm veya monarşizm ile yönetileceğini ve bir daha seçimlerin yapılmaması tehlikesinin olduğunu söyleyen Yağmur, “Ya aydınlık ya da karanlık. Yani iki yol vardır. Alevilik inancında ‘ikrar’ vardır. Alevileri ikrardan koparmaya çalışıyorlar. Aleviler ikrar etrafında birleşerek Yeşil Sol Parti'ye oylarını versin. Emek ve Özgürlük İttifakı, hak ve hukuk ittifakıdır; Aleviler hak ittifakında yerlerini almalıdır. Kürtler, emekçiler, sosyalistler, samimi Müslümanlara çağrımdır. Bir din insanı olarak söylüyorum; hakikate karşı savaşan Cumhur İttifakı'na karşı durun. Bunlar kazanırsa bir daha seçimler de olmayabilir. Ülke kendi içinde bir karanlığa gömülecektir. Ondan dolayı milletvekili seçimlerinde Yeşil Sol Parti'ye, Cumhurbaşkanlığı seçimlerde de Erdoğan’a karşı Kılıçdaroğlu’na oy verin.”