‘2 aydır zarar ediyoruz çünkü halk alamıyor’

Ekonomik göstergeler ciddi bir krizi işaret ederken sokakta da durum farklı değil. Alım gücü düşen insanlar, artan fiyatlara ve hayat pahalılığına dikkat çekerken esnaf da yaklaşık iki aydır zarar ettiğini söylüyor...

Türkiye ekonomisi ilgili neredeyse her gün yeni bir gelişme yaşanıyor. TL’nin değer kaybetmesi, enflasyon ve büyüme rakamları, artan işsizlik, alım gücünün düşmesi ve her geçen gün artan siyasi gerilimle birlikte krizin derinleşmesi.

Her ne kadar büyüme rakamları yükseliyor gibi görünse de diğer değerler ekonominin hızla kötüye gittiğinin işaretini veriyor. Bazı geçici önlemlerle para ve iş dünyası piyasalara rahatlatılıyor fakat bu halka çok da yansımıyor.

Peki halkın alım gücü ne durumda? Büyüme oranlarının artışı kişi başına düşen Gayri Safi Milli Hasıla’yı ne kadar etkiliyor? Bunu öğrenmek İstanbul’un orta gelir seviyesinde sayılabilecek semt pazarlarını dolaştık. Fiyatlar semtten semte değişse de değişmeyen bir şey var o da alım gücünün azalması.

İstanbul Üsküdar’da gezdiğimiz semt pazarlarında birçok pazarcı esnafı aynı şeyi söylüyor; maliyet yüksek, bunlar fiyatlara yansıyor dahası pazara gelenler çok fazla alışveriş yapmıyor.

ÜCRETLER ÇOK DÜŞÜK

Aldığı birçok ürünü maliyetinin çok az üstünde sattığını fakat 2 aydır zarar ettiğini ifade eden Uğur adlı bir pazarcı esnafı, halkın alım gücünün azalmasıyla işlerinin etkilediğini söylüyor. Öte yandan artık birçok kişinin 1 kilodan çok yarım kilo sebze, meyve aldığını belirten Uğur; halkın birçok şeyi de almadığını ya da bunları kısarak aldığını söylüyor.

Bir başka esnaf da işletme mezunu olduğunu söyleyen Yavuz. Yavuz öncelikle insanların aldıkları ücretlerin çok düşük olduğunu, bunun da ancak en temel ihtiyaçlara zar zor yettiğini; başka ihtiyaçlarını karşılamanın ise zor olduğunu dile getiriyor. Asıl meselenin asgari ücretin 1400 lira olması olduğunu ifade eden Yavuz, DİSK’in yakın zamanda açıkladığı 2 bin 500 liranın bile yetmemesine rağmen uygulanması gerektiği kanısında.

NE ZAMAN ET YEDİĞİMİZİ UNUTACAĞIZ

Esnaflardan bir başkası fiyatların mevsime göre normal olduğu düşüncesinde. Ama öte yandan o da alım gücünün gözle görülür bir düşüş yaşadığını söylüyor ve “2 aydır zarar ediyoruz çünkü halk alamıyor” diyor. Aynı esnaf, çoğu kez tezgaha getirdikleri malları büyük oranda geri götürdüklerini de ekliyor. Birçok kişinin de akşam geç saatlerde gelip kalan malları ucuza aldıklarını da dile getiriyor.

Pazara gelen birçok vatandaş da fiyatlardan şikayetçi. Sadece mevsim sebze ve meyvelerini alabildiklerini söyleyen 60 yaşlarında bir kadın, pazar arabasını 100 ila 130 lira arasında doldurduğunu ifade ediyor. 4 kişilik bir aile olduklarını kaydeden kadın “Bu sadece pazar masrafı aylık 500 lirayı buluyor. Bir de et, temizlik malzemesi aldığımızda bu rakam ikiye katlanıyor. Kasaplarda etin kilosu almış başını gidiyor. En son ne zaman et yediğimizi unutacağız. Kuzu pirzola 80 lira. Her şey zamlanıyor. Elektrik, su. Kış geldi şimdi ama doğlagazı açmaya korkar olduk” diyerek hayatın hemen hemen her alanında artan fiyatların, orta ve az gelirli vatandaşların sırtında büyük bir yük olduğunu ifade ediyor.

Emekli Ahmet amca da farklı şeyler söylemiyor “Mesele sadece pazarda değil, her şey zamlandı. Ulaşım, yeme içme, neredeyse nefes alma parası kesecekler bizden.”

45 yaşındaki, Gül adlı bir kadın da aynı zamanda kiralık ev aradığını ve fiyatların çok yüksek olduğunu, bunu kontrol edecek bir mekanizmanın da olmadığını belirtiyor.