Direnen faytoncu Erdem’in ahırı yıkılmak isteniyor

Heybeliada’da faytonunu ve atlarını satmamak için direnen Çetin Erdem’in, şimdi de 5 atını barındırdığı ahıra Adalar Kaymakamlığı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından yıkım kararı çıkartıldı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) Adalar’da faytonları satın alma kararının ardından hem atlar hem de faytoncular mağdur edildi.

Büyükada İSPARK’taki ahıra götürülen atların hangi koşullarda tutulduğu öğrenilemezken, faytoncular da mesleksiz kaldı. Faytonunu satmamak için direnenler ise ahırlarının yıkım tehdidiyle karşı karşıya.

Bu faytonculardan biri olan Çetin Erdem’e, Adalar Kaymakamlığı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü kararıyla biri tay, 5 atını barındırdığı ve beslediği ahırı boşaltması için 26 Ekim’e kadar müddet verildi ancak kararın hukuki dayanağı olmadığından itiraz dilekçesi yazdı.

‘RUAM GEREKÇESİYLE ÖLDÜRÜLEN ATLARIN TEST SONUÇLARI HÂLÂ AÇIKLANMADI’

Atlarını vermemeye ve ahırını yıktırmamaya kararlı olan faytoncu Erdem ANF’ye konuştu.

Heybeliada’da 1986 yılından beri faytonculuk yapan Erdem, hukuksuzluğun 20 Aralık 2019 tarihinde, İstanbul Valiliği’nin ruam hastalığını gerekçe göstererek Adalar’ı karantina bölgesi ilan edip, atların faytona koşulmasını yasaklamasıyla başladığını belirtti.

Bu karardan bir gün önce Adalar Kaymakamlığı’nın ahırların kapılarını kırıp, atları sahiplerine dahi haber vermeden aldığına işaret eden Erdem, o dönemde Büyükada’dan götürülen 105 atın ruam oldukları iddiasıyla öldürüldüğüne, ancak test sonuçlarının kamuoyuna hâlâ açıklanmadığına dikkat çekti.

YASAKLAMAK YETMEDİ ŞİMDİ DE YIKMAK İSTİYORLAR…

Erdem, çevrecilerin protestoları sonucunda İBB’nin faytonları ve atları satın aldığını ve Adalar’da ulaşımı elektrikli araçlarla yapmaya karar verdiğini hatırlattı.

O tarihten itibaren Adalar’da huzur kalmadığını ifade eden Erdem, faytonların kaldırılmasıyla, Nisan başında İBB’nin koronavirüs sürecinde aldığı yıkımları durdurma kararına rağmen, ruam hastalığının hiç tespit edilmediği Burgaz ve Heybeliada’daki ahırların yıkıldığını belirtti.

Bu nedenle 20 Aralık’tan bu yana işsiz olan Heybeliada’da faytoncuların, faytonlarını 300 bin TL’ye, atlarının her birini ise 4 bin TL’ye satmak zorunda kaldığını anlatan Erdem, fayton ve atlarını satmamak için bir tek kendisinin direndiğini vurguladı.

Heybeliada’da yıkılan 29 ahırdan geriye sadece kendi ahırının kaldığına işaret eden Erdem, onun da şimdi Adalar Kaymakamlığı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü kararıyla yıkılmak istendiğine dikkat çekti.

Yıkım kararına karşı itiraz dilekçesi veren Erdem, Adalar Kaymakam’ın 20 Kasım'a kadar atların alınması talimatı verdiği duyumunu aldığını belirtti. Atlarını vermemeye kararlı olan Erdem, ada sakinleriyle birlikte olası bir yıkıma karşı nöbet başlatacaklarını duyurdu.

ÖZGÜR DOLAŞMASI YASAKLANAN ATLAR HAPİS

Bu süreçte en çok atların ve faytoncuların mağdur edildiğini vurgulayan Erdem, faytoncuların mesleklerinden olduğunu, atların ise Adalar Kaymakamlığı’nca özgürce gezmelerinin yasaklandığı için ahırlara hapsedildiğine dikkat çekti.

Heybeliada’da şu anda biri tay olmak üzere 5 at dışında at kalmadığını belirten Erdem, faytonun yasaklanması kararının kaldırılması için İdare Mahkemesi’ne başvuruda bulunsa da, bunun henüz sonuçlanmadığını aktardı. Yıllardır yaptığı mesleğinin bir çırpıda yok edildiğini kaydeden Erdem, Polat, Arap, Tombik, Şımarık, Minnoş isimlerini koyduğu atlarını bırakmak istemediğini vurguladı.

DUYARLILIK ÇAĞRISI

“Ahırım yıkılırsa, bu kış vaktinde ben atlarımı nerede barındıracağım?” diye sitem eden Erdem, şöyle konuştu: “Benim tek derdim ahırımın yıkılmaması çünkü atlarıma orada bakıyorum. İBB faytonumu satın almak için 300 bin TL teklif etti. Bir insanın hayatı 300 bin TL’ye satın alınamaz. Mesleğimi de atlarımı da seviyorum, bırakmak istemiyorum. Şu anda benim gibi 6 arkadaşım Büyükada’da faytonlarını satmamak için direniyor. Atlar bizim ailemiz, çocuklarımız gibi. Faytonların kaldırılması için kıyamet koparan çevreciler, şimdi İBB’ye ait İSPARK’ta, ahırda adeta hapis tutulan ve koşamadığı için 721'i hareketsizlikten ölen atlar için neden sesini çıkartmıyor? Bu atların yaşaması için hareket etmesi şart. Biz ahırlarımızın yıkılmasını değil, yıllardır olduğu gibi faytonlarımızı sürmeyi istiyoruz.”