Xantur'da Viyan'ın yoldaşları

Güney Kürdistanlı kadın gerilla Viyan’nın hala Xantur’un zirvesinde olduğunun en büyük kanıtı; buraki kadın gerillaların zafere inançlarının yansıttığı gülümsemelerinde saklı.

Xantur’u hep görmek istemişimdir. Çünkü Xantur, Viyan Soran ile bütünleşmiştir. Güney Kürdistanlı bu kadın gerillayı anlatan hemen hemen herşeyin içinde Xantur da vardır. Bu kez hemen fırsatını buluyorum ve Xantur’a gidiyorum. Hızlı hızlı adımlıyorum yokuş yukarıya doğru uzanan patikayı, yarıya geldiğimizde, bir su kaynağıyla karşılaşıyoruz. Diğer tepelerin aksine bu su, Xantur’u canlı kılıyor. Etrafta siyah, kahverengi birçok sincap görüyoruz. Yürüdükçe ve alınterimiz damladıkça yere, kendimizi gerilla gibi hissediyoruz. O genç ve yürekli insanların geçtiği patikalardan geçmek ve aynı yollarda alınteri akıtmak değişik bir haz veriyor. Bir de bu yolları Viyan Soran’nın adımladığını bilmek, ister istemez daha yolun yarısındayken bizi Xantur’un zirvesine taşıyor. Kulaklarıma hiç duymadığım bir sesten Soranî ezgiler geliyor. Sanki daha çok seviyorum bu dağları. Başka ülkelerde hayat ovalarda olabilir ancak Kürdistan’da hayat aynı zirveden doğan ve aşağıya yaşam taşıyan pınarlar gibi zirvelerden kentlere taşıyor.

GERİLLAYI BULAMAMAK

Xantur’a ulaşıyoruz. Xantur, zirvesi de dahil yarım daire şeklinde epey geniş bir alanı içeriyor. Ben ve yanımdaki arkadaşım, daha önce Xantur’u görmemize rağmen gerillaların yerini bilmiyoruz. Bizi bulacakları umuduyla çıktığımız bu yolculuk saatler süren 'umutsuz arama bulma' çabalarımız ardından hüsranla sonuçlanıyor. Herhalde bu dünyada aranarak bulunamayacak yegane şey gerilladır. Bu kez çıktığımız bütün yolu geriye dönüyoruz. Bir iki saat sürmesi gereken yolculuğumuz 'umutsuz arama bulma' çabalarımızla beraber üç dört saate çıkıyor. Geldiğimiz yolu geriye dönerken bile ister istemez tebessüm ediyoruz. Türk askeri, yabancısı olduğu bu dağlarda gerillayı nasıl bulabilir?

TEKRAR XANTUR'A

Tam düzlüğe doğru yol alırken bir gerilla ile karşılaşıyoruz. Xantur’a gideceğini söylüyor fakat üç dört saat yürüdüğümüz için bize teklifte bulunmuyor. Ancak biz Xantur’da gerillanın yanına gitmek istiyoruz. Geldiğimiz yolu tekrar dönüyoruz ve bu kez Xantur’da bizi kadın gerillalar karşılıyor. Bunca savaşa, Türk devletinin bunca askeri teknolojiyi karşılarında kullanmalarına rağmen inanılmaz moralli, hep gülen bu insanlar, yaşama sevinci veriyor. Hepsinin yaşı birbirinden farklı, geldikleri yerler farklı. Arin isimli kadın gerilla Rojavalı, diğer bir gerilla ise Türk, bir diğeri Arap. Arin ve diğer iki kadın gerillanın farklı kültürlerden, farklı inanç gruplarından olmalarına rağmen öyle güzel bakıyorlar birbirlerine ve öyle içten gülüyorlar ki yan yana. Ortadoğu’da herkes birbirini boğazlıyor ama işte arada devlet olmayınca bütün bu güzel insanlar bir arada yaşayabiliyor.

ONLAR VİYAN'IN YOLDAŞLARI

Dönme vakti geliyor. Bir günlük ziyaret ve saatlerdir tanıdığımız bu gerillalardan ayrılırken gözlerimiz doluyor. Gencecik insanlar Xantur’da zafere gülüyor. Çünkü onlar nicelerinin ser verdiği hakikatin bir tarafındalar. İşte onlar Viyan’nın yoldaşları. Güney Kürdistanlı kadın gerilla Viyan’nın hala Xantur’un zirvesinde olduğunun en büyük kanıtı. Xantur’da bir kadın gerillanın ruhu dolaşıyor…