Yollar, kentler ve çiftlikler doğal yaşamı tehdit ediyor

Yol inşaatları, kentler, çiftlikler ve demiryolları gibi insan faaliyetleri, koruma altındaki doğal parkları tehdit ediyor.

Avustralya’daki Queensland üniversitesi araştırmacıları, “Koruma altındaki alanların yüzde 32’sine denk gelen altı milyon kilometre kare, yoğun insan baskısına maruz kalıyor” dedi.

En fazla risk altındaki alanların mangrovlar, Akdeniz ormanları ve bazı çayırlar ve savanalar olduğu belirtildi.

Araştırmanın yazarlarından profesör James Watson, bu durum karşısında donakaldığını belirterek, “Hükümetler bu alanların doğanın iyiliği için koruma altında olduğunu söylüyor ama gerçekte koruma altında değiller” dedi.

Araştırmacılar, örnek olarak Ukrayna’daki doğal parkın içinde gelişen Kamianets-Podilskyi kenti, Tanzanya’da Mikumi ulusal parkından geçen yolları ve Güney Kore’de Dadohaehaesang ulusal parkındaki bahçeler ve inşa edilen binalara ilişkin uydu görüntülerini gösterdi.

2010 yılında, 200’e yakın ülke hayvanları ve bitkileri kirlilikten, ormansızlaşma ve küresel ısınmadan korumak amacıyla 2020 yılına kadar kara topraklarının en az yüzde 17’sini koruma altına almayı taahhüt etmişlerdi. Devletler tarafından verilen bilgilere göre 1990’lı yılların başından bu yana koruma altındaki alanlar iki katına çıktı ve bugün karasal bölgelerin yüzde 15’ini temsil ediyor. Bu sayede 200 binden fazla türün korunduğu belirtiliyor.