Zorla yıkılan yuvalarının molozu üstünde yaşıyorlar

Zorbaca içindeki eşyalar ile birlikte yıkılan evlerinin molozuna kurdukları çadırda yaşayan Surlu Ak ailesi, bunca tehdide rağmen tapulu arsalarından çıkmayacaklarını söylüyor.

Sur’un Alipaşa ve Lalebey mahallelerinde “kentsel dönüşüm” adı altında başlatılan yıkımda evlerin yüzde 90’ı moloz haline getirildi. Rant merkezi haline getirilecek olan mahallelerde yeni binaların temeli atılmaya başlandı. İnşaat alanının yanında yıkılan evlerinin molozlarının üzerine çadır kuran Ak ailesi, Sur’u terk etmeyerek bir aydır çadırda yaşamaya devam ediyor. 1990 yılında Çınar ilçesine bağlı Kazıktepe köyünden Sur’un Alipaşa Mahallesi’ne göç eden Ak ailesi tekrar göçe zorlansa da zor koşullarda hayatını sürdürmeye çalışıyor. 6 kişilik aile, inşaatın tozu ve gürültüsü altında yaşam mücadelesi veriyor. Geceleri sıcaklığın 10 dereceye düştüğü şu günlerde gidecek yerleri olmadığı için kışı çadırda geçirecek olan aile, çadırda soba kurarak soğuktan korunmaya çalışıyor.

Ailenin 5 yaşındaki Çiyager ve Zilan adındaki ikizleri, molozlar arasında oynadıkları için enfeksiyon kaparken, 56 yaşındaki anne Mevlüde Ak ise su ihtiyaçlarını camiden bidonlarla taşıyarak getiriyor. Elektriksiz yaşamlarını idame ettiren aile, yemeklerini sokakta yaktıkları ateşte pişiriyor.

EN BÜYÜK KORKULARI YAĞMUR

Eşyaları içerdeyken evleri yıkıldığı için birçok beyaz eşya, koltuk ve ev malzemeleri moloz altında kalan aile, çadıra sadece bir somya koyabilmiş. Tabak, çanak ve battaniyeden başka eşyanın olmadığı çadırda, 6 kişi ısınmak için yan yana yatıyor. Şu günlerde en büyük korkuları yağmur yağması olan aile, çadır su kaçırmasın diye muşamba aramaya koyuldu. Gidecek yerleri olmadığı için çadırda kaldıklarını söyleyen Mevlüde Ak, eşinin hurda alım satımı işinde çalıştığını ve ekonomik olarak büyük sıkıntılar yaşadıklarını dile getirdi. Ak , “Evimizden apar topar çıkardılar. Ben Sur’da büyüdüm. Çocuklarım da burada büyüdü. Bizler başka yeri bilmeyiz ve yaşayamayız” diyor.

SUR’U BIRAKMAYACAĞIZ

Evini satmadığı halde yıktıklarına vurgu yapan Ak, yıktıktan sonra sadaka gibi kendilerine 50 bin TL vereceklerini, verdikleri parayla Amed’in hiçbir yerinde ev tutup geçimlerini sağlama imkanlarının olmadığını söyledi. Sur’u bırakmayacaklarının altını çizen Ak, “Biz evdeyken eşyalarımızla evimizi başımıza yıktılar. Çocuklarım evimiz yıkılmasın diye kavga etti. Eşyalarımızı alamadan sokağa koydular. Babamızdan dedemizden kalan evi yıktılar, ama tapusu olan arsamdan çıkaramayacaklar. Hayatımız Sur’da geçti. Bu kadar çoluk çocukla nerelere gidelim? Bize ‘Çıkın gidin’ diyorlar. Bizim çıkmak gibi bir lüksümüz yok” diye konuştu.

AYLARDIR SU VE ELEKTRİKLERİ YOK

Yıkıntılar arasında yaşamın zorluğuna dikkat çeken Ak, kışın da gelmesiyle birlikte hayatın kendileri için daha da zorlaşacağını dile getirdi. Çocuklarının toz ve kirden enfeksiyon kaptığını aktaran Ak, “Bende de tansiyon ve şeker var. Sürekli hasta oluyorum. Suyu camiden çekiyorum. Başım dönüyor taşıdığımda, ama başka çarem yok. Bu durumu şimdi tek yaşamıyoruz. Aylardır susuz ve elektriksiz yaşamımızı sürdürüyoruz. Gidecek başka yerimiz olmadığı için kışı da burada geçireceğiz. Sur’u da asla bırakmayacağız” dedi.