Kendi rejiminden kaçanlara “terörist” dedi, Almanya’nın siyasi mülteci statüsü verdiği gazeteci ve siyasetçileri istedi, sadece tişörtünün üzerinde “gazetecilere özgürlük” yazısı olduğu için salondan çıkartılan gazeteciye gülümseyerek baktı, en küçük bir eleştiriye bile “kükreyerek” cevap verdi.

Hem başkent Berlin’de hem de ülkenin en büyük kentlerinden Köln’de şehir hayatının alt üst olmasına neden oldu. Almanya’nın yakın tarihinde “bir diktatör kırmızı halıyla karşılandı” ve “faşist rejiminin yıktığı bir ülkede bir faşistin şovuna izin verildi” notunun düşmesine neden oldu. 27-29 Eylül tarihleri arasında Almanya’da bulunan Erdoğan’ın bu ülkeye verdiği manevi zararlardan sadece birkaçını sıraladık…

Üstelik son yıllarda Almanya’ya yaptığı “Nazi pratiği sergiliyorsunuz”, “Faşist bir rejimin artıklarısınız” ve “Hans'ın ne dediğine değil milletimin ne dediğine bakarım” gibi hakaretlerden dolayı da Erdoğan, Berlin yönetiminden özür duyma gereği bile duymadı.

Ayrıca Erdoğan, Almanya’daki her konuşmasında ülkenin övündüğü basın ve düşünce özgürlüğü gibi değerleri ayaklar altına aldı, başta Başbakan Angela Merkel olmak üzere Alman devletinin yöneticileri izlemekle yetindi.

SOL PARTİ: TOPLAM MADDİ ZARAR AÇIKLANSIN

Peki maddi zararlar? Bild gazetesinin bugünkü sayısına göre Berlin ve Köln’de 10 bine yakın polisin görev yapmasından dolayı Alman devletinin kasasından en az 8,7 milyon Euro para çıkacak. Protokol ve cumhurbaşkanlığı sarayında Erdoğan için verilen resepsiyonun masrafları bu paraya dahil değil. Erdoğan’ın şovuna dönüşen resepsiyona 100 kişi davet edilmişti.

Erdoğan Sol Parti Milletvekili Sevim Dağdelen ise Erdoğan’ın üç günlük ziyaretinin devlete maliyetini sorduğu bir soru önergesini Federal Meclis’e verdiği öğrenildi. Soru önerisinin önümüzdeki günlerde Merkel hükümeti tarafından cevaplanması bekleniyor.

ERDOĞAN: İŞBİRLİĞİ MEKANİZMALARI YENİDEN ÇALIŞACAK

Erdoğan ise dün Twitter hesabından yaptığı açıklamada Almanya ziyaretini öve öve bitiremedi. Almanya ile “sancılı dönemin” artık bittiğini ve çalışmayan işbirliği mekanizmaların tekrar harekete geçirme konusunda başbakan Merkel ile fikir birliğine vardıklarını belirten Erdoğan şunları söyledi:

"Almanya'ya gerçekleştirdiğimiz devlet ziyaretinin, her açıdan kadim Türk-Alman dostluğunu daha da perçinleyeceğine inanıyorum. Almanya ile ekonomik ve ticari ilişkilerimiz güçlenerek devam edecek. Türkiye'nin Avrupa Birliği üyelik süreci belli çevrelerin kaprislerine ve siyasi engellemelerine maruz bırakılmamalıdır. Almanya'nın bu konuda Türkiye'ye vereceği desteği önemsiyoruz.”

Berlin’de Merkel’e Türk devletinin iadesini istediği isimlerin yer aldığı bir listeyi veren Erdoğan’ın sözüne ettiği “işbirliği mekanizmaları” ise başta istihbarat, güvenlik ve Kürt özgürlük hareketine karşı ortak mücadele konuları geliyor. Ankara rejimi ile Berlin yönetimi arasındaki işbirliği özellikle 15 Temmuz darbe girişim sonrası durma noktasına gelmişti.