Maraş’ta katledilenler için Zürih’te anma

Anmada Maraş Katliamı’nda olduğu gibi Aralık ayında gerçekleştirilen toplu katliamların bizzat devlet eliyle yapıldığına işaret edildi; “38 değil 38 bin yıl geçse de adalet talebimizi haykıracağız" denildi.

Maraş'ta 19-26 Aralık 1978'de devlet destekli faşistler tarafından Alevi-Kızılbaş halkın yaşadığı mahallelerde gerçekleştirilen katliamlarda yaşamını yitirenler için İsviçre'nin Zürih kentinde anma etkinliği gerçekleştirildi.

İsviçre Alevi Birlikleri Federasyonu (İABF) tarafından Staufacher meydanında gerçekleştirilen anmaya çok sayıda devrimci kurum katılım sağladı. 

Maraş Katliamı'nda yaşamını yitirenler başta olmak üzere hak, hakikat ve devrim mücadelesi yolunda yaşamını yitirenler anısına saygı duruşunda bulunuldu. 

BİZZAT DEVLET ELİYLE GERÇEKLEŞTİRİLEN KATLİAMLAR

Çeraxların uyandırılıp, gülbangların okunmasıyla devam eden anmada ilk olarak İABF 2. Başkanı Erkan Çınak söz aldı. Temsilci, Aralık ayının mazlum halklar açısından katliamlar ayı olduğunu belirterek, “Maraş'ta Roboski'de, cezaevlerinde devrimcilere yönelen katliamlar hep bu ayda olmuştur” hatırlatmasında bulundu.  Diğer katliamlar gibi Maraş Katliamı’nın da bizzat devlet kontrolünde gerçekleştirildiğini dile getiren Erkan Çınak, halkların katliamlara karşı var olma mücadelesinde örgütlülüğün sağlanması açısından Maraş örneğinin örnek teşkil ettiğini ifade etti.

Halkların Birleşik Devrim Hareketi (HBDH) adına konuşan temsilci ise, Maraş Katliamı’nda diğer tüm katliamlarda olduğu gibi göstermelik bir iki yargılama dışında yargı sürecinin devlet tarafından sürüncemeye bırakıldığını söyledi. Temsilci, Maraş ve tüm katliamlarda değil 38 yıl yüz yılda geçse adalet talebimizi haykırmayı sürdüreceğiz.

Anma, faşizme karşı halkların mücadelesinin ortaklaştırılması çağrısı sonrası 'Şehîd namirin' sloganıyla sonlandırıldı.

‘ALİ’Yİ KAYNAR TENCERE İÇİNDE KAPIMIZA BIRAKTILAR’

O dönem faşist güruh tarafından tencerede kaynatılarak katledilen henüz 14 yaşında olan Ali Tıraş'ın ablası Meryem Tıraş, ANF’ye konuştu.

O dönem kendisinin de ailesiyle beraber işçi göçmenler olarak Avrupa'da bulunduğunu söyleyen Meryem Tıraş, şunları anlattı: 

“Ali katledildiğinde 14 yaşındaydı. Ali'nin biri Maraş'ta, biri tencereyi bıraktıkları evin arkasında, bir diğeri de annemin Ali'nin bağırsaklarından iki parça alarak getirdiği Almanya'da olmak üzere 3 ayrı mezarı var. 

Ali'nin katledildiğinden 3 ay boyunca haberimiz olmamıştı. Sonradan öğrendik ki ben ve abilerimin de Maraş'a gidip katledilmemizden korktukları için bizlere söylenmemişti. Aralık ayı bizim için yas, ölüm ve zulüm ayıdır. 43 yıldır her Aralık ayı geldiğinde aynı acıyı tekrar tekrar  yaşıyoruz.”