PYD Avrupa Temsilcisi Abdulselam Mustafa, Türk devletinin Efrîn’e yönelik saldırılarına karşı Avrupa devletlerinin sessizliğini eleştirdi. Mustafa, insanı değerleri sahiplenen bütün kesimleri protesto eylemlerine katılmaya davet etti.

PYD Temsilcisi Abdulselam Mustafa, Türk devletinin Efrîn’i işgal girişimi boyunca yüzlerce sivilin katledildiğini, ağır yaralandığını; yerleşim yerlerinin bombalandığını, talan edildiğini; tarihi mekanların ve ibadethanelerin bile yerle bir edildiğini hatırlattı. Birleşmiş Milletler (BM), uluslararası insan hakları örgütleri ve AB devletlerinin sessizliğini eleştiren Mustafa, Türk devletinin saldırılarının ve uluslararası güçlerin sessizliğinin Kürtler ve dostlarının direnişiyle kırılabileceğini vurguladı.

KÜRT DÜŞMANLIĞININ SONUCUDUR

Türk devletinin amacının Kürtlerin kazanımlarını yok etmek olduğunu belirten Abdulselam Mustafa, "Türk devletinin amacı bellidir. Suriye devriminden bu yana bütün çabası Kürtlerin elde ettiği kazanımları engellemek ya da onları ortadan kaldırmaktır. Bunun için ilk önce Serêkaniyê’de engellemeye çalıştı, daha sonra Kobanê’de. Şimdi de Efrîn’e yönelik saldırıları var. Daha önce Selefi grupları aracılığıyla yaptı. Onlarla başaramayınca bizzat kendisi yapıyor. Türkiye’nin Kürt düşmanlığı tarihidir. Hiçbir koşulda Kürtlerin bir statü sahibi olmasını istemiyor. Bu saldırı ve düşmanlık bunun içindir” şeklinde konuştu.

RUSYA REJİME BİAT İSTİYOR

Türk devletinin Efrîn’e yönelik saldırısında Rusya’nın rolüne işaret eden Mustafa, şunları söyledi: "Baştan beri biz hiçbir uluslararası güce dayanmadık. Bu Rusya için de geçerlidir. Zaten Rusya’nın baştan beri amacı bellidir. Bölgeyi Suriye rejimine teslim etmemizi istiyor. Bunun için de bir çok şart koşuyor. Bunu kabul etmedik, etmiyoruz. Rusya’nın Türkiye ile başka pazarlıkları da var. Özellikle Türkiye’nin İdlib’de El Nusra gibi örgütlerden desteğini çekmesini istiyor. Bunun için Türkiye’nin Efrîn’e saldırısına göz yumuyor.

BÜYÜK BİR DİRENİŞ VAR

Sadece halkımıza ve öz gücümüze güveniyoruz. Şu anda Efrîn’deki savaşçılar, güçlü bir moral ile direniyor. Türk ordusu büyük kayıplar veriyor. Askerleri ölüyor, askeri araçları imha oluyor ama bütün bunları saklıyorlar. Bizim de kayıplarımız var, sivil kayıplarımız daha çok. Türk devleti, hiçbir sonuç alamaz. Çünkü orası bizim kentimiz, topraklarımız ve insanlarımızdır. Zaten böyle olduğu için Türk devleti çocukları, kadınları, sivil insanları hatta hayvanları ve tarihi eserleri hedef alıyor. Bir vahşet uyguluyor."

BATI DÜNYASI İKİ YÜZLÜ

Bütün bunlara karşı Batı dünyasının NATO üyesi Türkiye'ye sessiz kaldığını, dolayısıyla onayladığını belirten PYD Temsilcisi Mustafa, "AB ekonomik ilişkilerden dolayı sessiz. Perde arkasında ne olup olmadığını bilmiyoruz. Tamam, bazı rahatsızlıklarını duyuyoruz ama şimdiye kadar resmi olarak bunu kimse dile getirmedi. Suriye’nin birçok yerinde DAİŞ’i yenen bu savaşçılar bugün Efrîn’deler. Onlar olmasaydı DAİŞ Avrupa’yı kan gülüne çevirmişti. Kendileri ‘siz olmasaydınız DAİŞ daha çok yayılır, insanlığın başına bela olurdu' diyor ama maalesef bütün bunlara rağmen bu sessizliği sürdürüyorlar. Biz bunu eleştiriyor ve iki yüzlü politikalar olarak görüyoruz” diye konuştu.

EYLEMLERİ BÜYÜTMELİYİZ

PYD Avrupa Temsilcisi Abdulselam Mustafa, Avrupa’da yapılan Efrîn’i sahiplenme eylemlerin önemine de değinerek, şunları vurguladı: "Halkımız, demokratik çevreler ve dostları, iki haftadır ayakta, sokaklarda gösteriler yapıyor. Biz bu eylemleri kutluyor, herkese teşekkür ediyoruz. Bu eylemleri daha da yaygınlaştırmamız gerekiyor. Biz kendimize sahip çıkmasak kimse bize sahip çıkmaz. Ortadoğu’daki iktidarlar yüz yıllardır halkına güvenmemiştir. Bizde ise tam tersidir. Halkımıza güveniyoruz. Bugünkü Efrîn’de yapılan direniş de bunun somut örneğidir. Halkımız bize, biz de halkımıza güveniyoruz. Onun için Avrupa’daki halkımız yapılan eylemleri kesinlikle küçük görmemeli. Bu eylemlerin büyük bir etkisi var. Bu eylemler Türkiye’yi ve Avrupa Birliği (AB) devletlerini de zora sokuyor. Bu saldırının çirkin yüzünü dünya kamuoyuna tanıtıyor. Onun için bu eylemleri daha büyüterek, AB ve ABD’yi etkileyelim. Halkımız onun için Efrîn’i sahip çıkarak, kendi devrimini korumalı. Bu eylemlerle hem askeri hem de siyasi olarak Türk devletinin saldırılarını kıralım."