Türk devletinin Kuzey-Doğu Suriye’ye yönelik 9 Ekim 2019 günü başlattığı işgal saldırısının ardından Angela Merkel’in başbakanlığındaki Federal Hükümet, Ankara ile silah ticaretinin durdurulacağını bildirmişti. Buna göre “uluslararası hukukun ihlali” olarak gördüğü işgal sürdükçe Türkiye ile silah satış anlaşmalarına onay verilmeyecekti.

Ancak Berlin yönetiminin bu açıklamasının göstermelik olduğu kısa bir süre sonra ortaya çıkmıştı. Ankara-Berlin arasında yaşanan gerginliklere rağmen 2019 yılında Erdoğan rejimine 31,6 milyon Euro değerinde yeni silah anlaşmalarına onay verilirken, muhalefet partilerinden Sol Parti’nin geçtiğimiz günlerde Federal Meclis’e sunduğu soru önerisini yanıtlayan Merkel hükümeti, iki ülke arasında 2020’de de silah ticaretinin sürdüğünü itiraf etti.

Buna göre 10 Aralık gününe kadar Berlin yönetimi 2020 yılında 22,9 Milyon Euro değerindeki silah anlaşmalarına onaya verdi. Hangi silahların satıldığına ilişkin ayrıntılı bilgi verilmemesi dikkat çekti. Kamuoyu önünde Efrîn işgalini eleştirmesine rağmen Almanya’nın Türkiye’ye silah satışı 2018’de de sürmüştü. Özellikle de Alman yapımı Leopord II tanklarının Efrîn’de kullanılması Almanya’da muhalefet ve kamuoyunun tepkisine yol açmıştı.

MAAS: SİLAH AMBARGOSU UYGULAMAYACAĞIZ

Bu arada muhalefet ile Yunanistan’ın “Türkiye’ye yönelik silah ambargosu uygulansın” çağrılarına yanıt veren Alman Dışişleri Bakanı Heiko Mass, Türkiye'ye yapılan silah ihracatının tümüyle durdurulmayacağını söyledi. Böyle bir atımın doğru bulmadıklarını belirten Alman haber ajansı DPA’ya verdiği röportajda Erdoğan rejimiyle silah işbirliğinin süreceği mesajını verdi.

NATO üyesi bir ülkeye kolay kolay silah ambargosunun uygulanamayacağını savunan Maas devamla şöyle konuştu: “Çünkü NATO ortağı Türkiye'nin ABD'den füze alamadığı zaman kolayca Rusya'dan aldığın hep birlikte gördük.”

Erdoğan rejiminin Doğu Akdeniz'deki provokasyon girişimleri nedeniyle Yunanistan, bir süredir Berlin yönetiminin Ankara'ya silah ambargosu uygulamasını talep ediyor. Aynı şekilde Alman muhalefet partileri de Erdoğan rejimiyle imzalanan ortak deniz altı projesinin durdurulmasını istiyor.