DEM Parti’den Wan’da barolar ve hukukçularla ‘süreç’ görüşmesi

DEM Parti, “Demokratik Toplum Buluşmaları” kapsamında Wan’da baro başkanları, hukuk örgütleri ve avukatlarla bir araya geldi.

Toplantıya DEM Parti Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu'ndan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Türkdoğan, Komisyon Eşsözcüsü Sevda Çelik Özbingöl ile çok sayıda hukukçu ve sivil toplum temsilcisi katıldı.

Toplantının açılış konuşmasını yapan Sevda Çelik Özbingöl, sürecin sadece siyasal değil aynı zamanda güçlü bir hukuki boyutu olduğuna dikkat çekerek, barışın toplumun tüm bileşenlerinin katılımıyla sağlanabileceğini ifade etti. 

Sevda Çelik, “Bu sürecin hukuki yönü çok önemli ve bunun için herkes katkı sunmalıdır. Barış, el birliği ve toplumun tüm birleşenlerinin dahiliyetiyle olur.” dedi.

DEM Parti Eş Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Türkdoğan ise Önder Apo’nun 27 Şubat’ta yaptığı çağrının tarihsel bir öneme sahip olduğunu vurguladı. 

Türkdoğan, 1993’te başlayan çözüm girişimlerinin 2013-2015 döneminde ciddi bir aşamaya geldiğini, ancak bölgesel gelişmeler nedeniyle kesintiye uğradığını hatırlatarak, “Bu kez süreç bir zorunluluk ve bu zorunluluğun hayata geçmesi için Sayın Öcalan tarihsel olarak büyük bir sorumluluk aldı” dedi.

Silahsızlanma konusunun bir pazarlık değil, Önder Apo’nun kendi iradesiyle gündeme getirdiği bir süreç olduğuna dikkat çeken Türkdoğan, bu sürecin başarıya ulaşması için hukuki adımların atılması gerektiğini söyledi. 

10. Yargı Paketi'nin beklentileri karşılamadığını belirten Türkdoğan, hasta tutsaklar, infaz adaletsizlikleri ve dezavantajlı gruplara yönelik ayrımcı uygulamalara karşı somut yasal düzenlemelerin hayata geçirilmesi gerektiğini ifade etti.

Türkdoğan ayrıca, Kürt sorununun çözümü için anayasal değişiklikler gerektiğini belirterek, “Kürt sorunu devasa bir sorun ve 50 yılı çatışma ile geçti. Bu nedenle tüm yasal ve anayasanın değişmesi gereken bir durumdan söz ediyoruz. Tekçi bir sistemden çoğulcu bir sisteme geçilmesiyle ilgili çalışmalar olmalıdır. Bu süreçte Sayın Öcalan baş müzakerecidir ve süreci birebir kendisi yönetiyor.” dedi.

Toplantı, konuşmaların ardından basına kapalı olarak devam etti. Görüşmelerde çözüm sürecinin hukuki temelleri, baroların rolü ve anayasal reform ihtiyacı detaylı şekilde ele alındı.