BDP: Mardin'deki saldırı 'toplumun cinnet ve yozlaşmış hali'
BDP: Mardin'deki saldırı 'toplumun cinnet ve yozlaşmış hali'
BDP: Mardin'deki saldırı 'toplumun cinnet ve yozlaşmış hali'
BDP Kadın Meclisleri, Mardin'de 3'ü çocuk ve 2'si kadın beş kişinin hayatını kaybettiği saldırı için "vahşet" tanımını yaptı. BDP, " Bunun tek açıklaması, toplumun cinnet ve yozlaşmış halidir" dedi.
19 Eylül günü Mardin'de cezaevi çıkışı uğradıkları silahlı saldırı sonucu 3'ü çocuk, 2'si kadın 5 kişinin yaşamını yitirdiği saldırıya ilişkin yazılı bir açıklama yapan BDP Kadın Meclisleri, "Bu katliam vahşet kelimesiyle bile açıklanamaz. Hele ki savunmasız iki kadının ve dört, beş ve on bir yaşındaki çocukların kafalarına ateş edilerek katledilmesi, ne töre ne de kan davası denen geri toplumsal olgularla açıklanabilir" diye belirtti.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Erkek şiddetinin diğer adı olan namus, şeref, töre ve kan davası artık tahammül sınırlarını aşmıştır. İnsan kıyımına ve toplumsal sakatlanmaya neden olan bu ataerkil örüntüler insan aklının sınırlarını da zorlamaktadır. Dört ve beş yaşlarındaki çocukların katledilmesi hangi töre ve hangi davayla açıklanabilir? Toplumun en geri, en baş belası törelerinde ve davalarında bile kadın ve çocuklara asla dokunulmamıştır. Bunun tek açıklaması, toplumun cinnet ve yozlaşmış halidir.
Yaşanan bu katliamın cezaevi girişindeki nöbet kulübelerinde bulunan askerlerin 15 metre önünde yaşanması ve askerlerin olaya müdahale etmemesi de açıklanmayı bekleyen önemli bir konudur. Bu iki aile arasında daha önce de husumet bulunduğu ve birçok kişinin yaşamını yitirdiğinin bilinmesine rağmen hiçbir önem alınmamıştır. Gereken önlemler alınsaydı bugün bu insanlar yaşamlarını yitirmeyebilirlerdi.
Barış ve Demokrasi Partisi Kadın Meclisleri olarak, bu vahşete artık yeter diyoruz. Töre ve kan davaları adı altındaki katliamlara, katliamcı zihniyete ve bunlara seyirci kalan devlete dur diyoruz. Kanla yazılan törenizi kabul etmedik ve kabul etmeyeceğiz. Bu vahşetinizi toplumda, adalette ve zihinlerde mahkûm ettirene kadar mücadelemiz devam edecektir. Tüm sivil toplum örgütlerine, siyasi partilere ve kadın örgütlerine bu konuda duyarlı olma ve birlikte mücadele etme çağrımızı yineliyoruz. "