Beştaş: Çözüm süreci çıkışı algı yaratma çabası

HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, Erdoğan’ın Amed’de çözüm süreci çıkışının Kürtlerin oylarını almak için bir algı yaratma çabası olduğunu belirtti.

HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2.5 yıl aradan sonra Amed’e gitmesini ve burada yaptığı konuşmada çözüm sürecinin sonlandırılmasından HDP’yi sorumlu tutmasını ANF’ye değerlendirdi.

‘KÜRTLERİN OYLARINA TEKRAR TALİPLER’

Erdoğan’ın Amed’e gidişinin Kürtlerin oylarına tekrar talip olduğunu gösterdiğini belirten Beştaş, bütün bu yaşananlardan sonra Kürtler olmadan iktidarını devam ettiremeyeceğini ve olası bir seçimde kaybedeceğini gördüğünü ifade etti. Bu ziyaretin aynı zamanda bir seçim çalışması olduğuna işaret eden Beştaş, iktidarın koşulları kendi açısından değerlendirip daha erken bir tarihte seçime gidebileceğini, ancak bu hazırlıkları birkaç ay sonrasına yönelik değil orta vadede bir çalışma olarak okumak gerektiğini söyledi.

HANGİ ÇÖZÜM?

Erdoğan’ın bu ziyarette yaptığı konuşmada tekrar çözüm sürecine değinip, sürecin sonlandırılmasından HDP’yi sorumlu tutmasını ise samimiyetsizliğin dışa vurumu olarak değerlendiren Beştaş, şu anda partilerinin çözüm sürecindeki arabuluculuk rolünden dolayı yargılandığını hatırlattı. Anayasa Mahkemesi tarafından kabul edilen kapatma davasında, çözüm sürecinde yapılan konuşmaların, değerlendirmelerin iddianamede suçlama konusu yapıldığına dikkat çeken Beştaş, “Bir yandan bu ülkenin cumhurbaşkanı ve iktidar partisinin genel başkanı çıkıp ilk defa, ‘Ben çözüm sürecinin arkasındayım, o gün durduğum yerdeyim’ dedi. Ama diğer yandan da partimizi tasfiye etmek amacıyla çözüm süreci suçmuş gibi değerlendiriliyor. Çözüm sürecinde İmralı heyetinde bulunan İdris Baluken, Selahattin Demirtaş hala rehin olarak tutuluyor. Aynı heyette yer alan Sırrı Süreyya Önder hem tutuklandı, hem de Kobanê kumpas davası sebebiyle gözaltına alındı. Yani bir yandan çözüm sürecinin arkasındayım diyeceksin, ama diğer yandan aynı çözüm sürecinden dolayı partimize kapatma davası açılacak, arkadaşlarımız rehin alınacak, yargılanacak. Bunu nasıl izah edecekler? Doğrusu izahı olmayan bir mesele” dedi.

‘KÜRTSÜZ BİR ÇÖZÜMÜN ALICISI YOK’

Erdoğan’ın Diyarbakır Meydanı’nda kayyumu ve Kobanê kumpas davasını savunarak, HDP’ye yönelik bu yargılamaların, kumpas davalarının arkasında kendisinin olduğunu da ilan ettiğini belirten Beştaş, bu açıdan HDP’ye yönelik sert ve kabul edilemez üslup ve haksız ithamlar devam ederken, bir yandan da Kürt halkından oy istendiğini dile getirdi. Bu defa sadece HDP’siz, Abdullah Öcalan’sız değil, aynı zamanda Kürtsüz de bir çözüm sahneye konulmak istendiğine dikkat çeken Beştaş, “Onların öngördüğü çözümde Kürtler olmayacak. Neden? Çünkü Kürtlerin hala dilleri yasak, hala Kürtçe müzik yaptıkları veya Kürtçe hutbe okudukları için tutuklanıyorlar. Ve her gün Kürt halkına yönelik düşmanlık tırmandırılıyor. Bu nedenle Kürtsüz, HDP’siz, Abdullah Öcalan’sız, yani işin hiçbir muhatabı olmadan kendilerine bir çözüm hayali sunmaya çalışıyorlar. Ama bunun alıcısı yok tabii ki” diye konuştu.

‘KÜRT HALKI ARTIK SÖZE DEĞİL YAPILANA BAKIYOR’

Beştaş, bu anlamda Amed çıkışının algı yaratma, kaybettikleri oyları konsolide etme, diğer partilerin yaptığı çalışmaları önleme ve Kürtleri tekrar kazanma çabası olduğunu kaydetti. Kürtlerin ne yazık ki yine seçimlere 2 yıl kala hatırlandığına işaret eden Beştaş, artık Kürt halkının oy vermediği hiçbir partinin iktidara gelemediğinin herkes tarafından kavrandığını, AKP’nin de bunu gayet iyi gördüğünü söyledi. Bu konuda yapılan “AKP, MHP’den uzaklaşmak istiyor” yorumlarına katılmadığını da ifade eden Beştaş, nitekim Erdoğan’ın Amed’de bu konuşmayı yaptığı sırada, MHP tarafından korunan ve sahiplenilen İçişleri Bakanı Soylu ile birlikte resim verdiğini hatırlatarak, bu yapılanlar hakkında iki parti uzlaşmamış olsaydı bu ittifakın devam edemeyeceğine dikkat çekti.

Bütün bu yaşananlardan sonra AKP ile tekrar bir çözüm sürecine gidilip gidilemeyeceği konusunu da değerlendiren Beştaş, eğer bir adım atılacaksa, önce İmralı tecridinin kaldırılması gerektiğinin altını çizdi. Beştaş, şöyle konuştu: “Eğer bir adım atılacaksa, önce çözümün muhatabı olan Abdullah Öcalan’ın üzerindeki tecridi kaldıracaklar. Yine rehin aldıkları eşbaşkanlarımızı, milletvekillerimizi, siyasetçilerimizi bırakabilirler. Belediyelere atadıkları kayyumları geri çekebilirler. Yani somut bir adım olmadan hiç kimse bu sözlere itibar etmiyor. Açıkçası Kürt halkı da artık söze değil yapılanlara bakmak gerektiğini çok iyi anladı.”