Halen devam eden "KCK" İstanbul ana davasında savunma yapan BDP Maltepe İlçe Örgütü eski yöneticisi Akgül Bozdağ, BDP için hazırladığı raporun PKK raporu olarak değerlendirildiğini ve buna benzer mesnetsiz iddialarla 2 yıl cezaevinde tutulduğunu söyledi. 

İçlerinde insan hakları aktivistin de bulunduğu 205 Kürt siyasetçinin yargılandığı "KCK" İstanbul ana davasının 7'inci duruşması İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam ediyor. BDP İstanbul İl Örgütü üyesi Mehmet Selim Çelik'in savunmasının ardından Çelik hakkında delil ikamesine geçildi. Delil ikamesi sırasında Mahkeme Başkanı Ali Alçık'ın "Evinizde 'özeleştiri raporumdur' diye bir belge ele geçmiş. Bu sizin mi?" sorusunu Çelik, "Evet bu benimdir. BDP'de eleştiri ve özeleştiri mekanizması işler. Bu da iddia makamının tabir ettiği gibi örgütsel rapor değil BDP'ye sunmak için hazırladığım rapordur" diye yanıtladı.

İddianamede "KCK yöneticisi" olmak ile suçlandığını ve bunun ağır bir iddia olduğunu belirten Bozdağ, "Savcı niyet okumalar ile böyle ağır iddialarda bulunamaz. Çünkü bu iddia maddi dayanaktan yoksun, mesnetsiz bir iddiadır. Ona rağmen iki yıldır temel haklarımdan yoksun bir şekilde cezaevinde tutulmaktayım" dedi. İddianamede 5 toplantıya katıldığını ve bunların fiziki takip sonucu öğrenildiğinin belirtildiğini ifade eden Bozdağ, "Fiziki takip için alınmış bir resmi belge olmamasına rağmen ben takip edilmişim. Yine de bu toplantılara katıldığıma ilişkin herhangi bir belge bulunamamıştır. Buna rağmen tamamen legal olan BDP il ve ilçe örgütü binalarına girip çıkmam, toplantılara katıldığıma dair delil olarak sunulmuş. Hukuk, varsayımlar ile hareket edilerek uygulanamaz" diye belirtti.

Üç toplantıya katıldığının ve burada konuştuğunun iddia edildiğini aktaran Bozdağ, "İddianamede bu toplantılarda konuşmamla ilgili tek kelime bulunmuyor. Çünkü ben bu toplantılara katılmadım. Bu da gösteriyor ki; bilinçli veya bilinçsiz olsun bu iddianame de polisin art niyet ile mahkemeyi yanıltmaya çalıştığının göstergesidir" şeklinde konuştu.