İsveç ve Norveç medyasında yer alan haberlere göre DAİŞ saflarında savaşırken ayrılan ve  Türkiye’ye geçen eski bir çete mensubu, Norveç televizyonu NRK’ye Avrupa’nın bir çok ülkesinde DAİŞ’ın uyuyan hücreleri olduğunu ve Orta-Doğu’daki merkezden emir gelmesi durumunda terör eylemlerine başuracaklarını açıkladı.

Söz konusu kişi Avrupa’da doğmuş Müslüman gençleri kazanmanın Suriye’den gelen ilticacılara nazaran daha kolay olduğunu, ikinci kuşak göçmenler üzerindeki polis denetimi daha az olduğu için daha kolay terör örgütlerinin saflarına katılabildiklerini belirttikten sonra şunları söylüyor:

“Örneğin birisi benimle ‘İslam Devleti’nin saflarına katılmak için ilişkiye geçerse, başka amaçlarla kullanılması için kendisine olduğu yerde kalması söyleniyor” diyor.

Kendisinin de ‘kafirleri’ öldürdüğünü itiraf eden söz konusu kişi, fazla ileri gidildiğini düşündüğü için DAİŞ’tan ayrıldığını söylüyor. Avrupa’nın bir çok ülkesinde DAİŞ’ın eylem yapmak amacıyla bekleyen terör hücreleri olduğuna dikkat çekiyor.

Norveç Güvenlik Polisi (PST) Basın Sözcüsü Martin Bernsen, Norveç’e yönelik terör tehditinin arttığını bu nedenle de Suriye, Irak ve Somali’de çatışmalara katılan veya askeri eğitim gördükten sonra Norveç’e dönenler üzerindeki denetimleri artırdıklarını söylüyor.

İsveç Güvenlik Polisi (Säpo) yetkilileri de, bu yıl büyük bir çoğunluğu DAİŞ çeteleriyle ilişkisi olan 45 kişinin iltica veya vatandaş olma başvurularnın ülke için güvenlik riski olabilecekleri için reddettiğini açıkladı. Säpo Müsteşarı Anders Thornberg de, geçtiğimiz günlerde 300 civarında cihatcının DAİŞ saflarına katılmak için Suriye’ye geçtiklerini ve bunlardan 20’sinin çatışmalarda öldürüldüğünü  açıklamıştı.

İsveç ve Norveç’de DAİŞ çetelerinin girişebilecekleri terör eylemlerine karşı önlemler arttırılırken, terör uzmanlarından bazıları DAİŞ’ın Avrupa’daki uyuyan hücreleri ve saldırı riskinin abartıldığını düşünüyor.

Stockholm Savunma Yüksek Okulu Öğretim Üyesi ve Terör Uzmanı Magnus Ranstorp, İsveç’te DAİŞ’ın alt yapısı ve kapasitesinin olduğunu ve bazı kişilerin gençleri örgüte katılmaya teşvik ettiklerini ve ancak DAİŞ liderlerinin Irak ve Suriye’de İslam Devleti ve Halifeliği sağlamlaştırmak için yoğunlaştırdıklarını söylüyor. Bu nedenle de Avrupa ülkelerinde terör eylemlerine başvurmaları olasılığının abartıldığını dile getiriyor.