Türk devletine ait savaş uçakları ile yapılan bombardıman sonucu Şırnak'ın Roboskî Köyü'nde 34 Kürdün yaşamını yitirdiği katliamın 56'ıncı haftasında Roboskili aileler, adalet arayışlarını sürdürüyor. Katliamın 56'ıncı haftasında katliama ilişki değerlendirmede bulunan BDP PM üyesi Ferhat Encü, Türk Başbakan Erdoğan'ın “Ben Kürt kardeşlerimin üzerine bomba yağdırmıyorum teröristlerin üzerine bomba yağdırıyorum” sözlerini hatırlatarak, "Başbakan tam da buradan katledilen çoğunluğu çocuk olan 34 insanın üzerine hangi ülke, hangi devlet, hangi başbakan bomba yağdırdı? Yoksa başbakan kendisinden olmayan herkesi terörist olarak mı görmektedir?" diye sordu.

Roboski'de F-16 savaş uçakları ile yapılan bombardıman sonucu 34 Kürdün katledilmesinin üzerinden bir yılı aşkın zaman geçmesine rağmen katliamın faillerinin cezalandırılmamasına tepki gösteren Roboskili ailelerin adalet arayışları devam ediyor. Katliamın 56'ıncı haftasında katledilen 34 Kürdün mezarı başında bir araya gelen Roboskili aileler yaptıkları açıklamada, Türk devletinin Dersim'den Zilan'a, Maraş'tan Çorum'a, Roboski'den Paris'e kadar katliamlara devam ettiği vurgulandı. 

Türk devletinin katliamları sürekli gündemde tutmasının iki işlevi olduğunu ifade edilen açıklamada, "Birinci nedeni, katliamla yöneldiği halkı sindirmek, korkutmak ve yapabiliyorsa komple varlığını ortadan kaldırmaktır. Daha önce Rum halkına, Ermeni halkına, Süryanilere ve çeşitli inanç sistemlerine karşı bunu yaptı ve bir çoğunda da başarılı oldu. Bu gün de Roboskî halkının sahsında Kürt halkına aynı şeyi dayatmaktadır. İkinci temel nedeni ise,biz katliamlarda şu durumu çokça yaşadık,katliama maruz bırakılan halkın dışında devletin yürüttüğü savaşı devam ettirebilmesi için bir kesimi de sürekli şoven ırkçı ve cinsiyetçi saldırılarla kontrol eder ve kendi politikalarını destekler durumda tutar. Bu kesim içinde bu katliamlar savaşa desteğin daha fazla verilmesi anlamına gelir" denildi ve Hrant Dink katliamının buna bir örnek olduğu kaydedildi.

Roboskili aileler olarak bu savaş sistemi ve katliamlarla her iki tarafın da tutsak alınmaya çalışıldığı söylenen açıklamada, "Bu yüzden katliamlar kaderimiz değildir diyoruz. Roboski’de yani burada yaşanan katliam ile devletin yapmaya çalıştığı bu oyunu bozacağımızı bir kere daha deklere ediyoruz. Roboski’de ki katliam aydınlanıncaya kadar adalet arayışımız devam edecektir" diye belirtildi.

Açıklamanın ardından katliamda 11 yakınını yitiren BDP PM üyesi Ferhat Encü, 56'ıncı haftada Roboski katliamını değerlendirdi.

Roboski katliamının üzerinde 56 hafta geçmesine rağmen belli olan failler yargı önüne çıkarılmadığına vurgu yapan Encü, "Belli olan failler çıkarılmadığı gibi Başbakan ve hükümeti içinde bulunduğu suçluluk psikolojisi ile bu katliamın üzerini örtmeye ve unutturmaya yönelik bir çaba içine girdiğini katliamın olduğu günden beri görmekteyiz" dedi.

Türk Başbakan Tayyip Erdoğan'ın partisinin grup toplantısındaki, “Ben Kürt kardeşlerimin üzerine bomba yağdırmıyorum teröristlerin üzerine bomba yağdırıyorum” sözlerini hatırlatan Encü, "Başbakan tamda buradan katledilen çoğunluğu çocuk olan 34 insanın üzerine hangi ülke hangi devlet hangi başbakan bomba yağdırdı? Yoksa başbakan kendisinden olmayan herkesi terörist olarak mı görmektedir? Diğer bir söyleminde 'Mardin'de şehit edilen polisin çocuğunun gözyaşlarını ne yapacağız? Bunların kanını yerde mi bırakacağız?' diyor. Barış ikliminin oluşturulmaya çalışıldığı bu dönemde bu gibi söylemler kinin intikamın ve çatışma duygularının ortaya çıkmasının öteye gitmez. Tamda bu söylem üzerine başbakana cevaben burada katledilen 34 kişinin anneleri kardeşlerinin gözyaşları ne olacak onların kanı yerde mi kalacak? Yoksa biz Kürt olduğumuz için annelerimizin kardeşlerimizin gözyaşları sizin için önem teşkil etmez mi?" diye sordu.

Roboskî Araştırma Komisyonu'nun raporunu bir yıldır açıklamamasına da tepki gösteren Encü, "Sözde bir yıldır Roboski için kurulan araştırma komisyonun raporu niye hala kamuoyuna açıklanmıyor niye her ay ertelemeye çalışıyorlar bu raporu hazırlayan kurumlar kimdir? Derhal bu tiyatroya son verilip raporun tamamlanması istiyoruz. Biz Roboski aileleri olarak bu adalet mücadelemizi belli olan failler yargılanana kadar her türlü tehdit baskı tutuklama ve cezaya rağmen sürdüreceğimizi Roboski katliamını asla unutmayacağımız unutturmayacağımızı tüm kamuoyuna duyurmak istiyoruz" diyerek sözlerini tamamladı.