ETHA emekçileri, işkenceci polis Sedat Selim Ay'ın ETHA'ya açtığı davanın ilk duruşmasının ardından Gezi Parkı'nda açıklama yaptı. ETHA Haber Müdürü Derya Okatan, "Baskılara inat susmayacağız. Dün olduğu gibi bugün de hakikati yazmaya devam edeceğiz" dedi.

İşkence mağdurlarının anlatımlarını gündeme getirdiği için Terörle Mücadeleden Sorumlu İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Sedat Selim Ay'ın ETHA hakkında açtığı davanın ilk duruşması, İstanbul 48. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü. ETHA emekçileri, duruşmanın ardından, 10 gündür direnişin sürdüğü Taksim Gezi Parkı'nda açıklama yaptı.

"Özgür basın değil işkenceciler yargılansın" pankartının açıldığı eylemde, "ETHA susmadı, susmayacak", "Özgür basın susturulamaz" dövizleri taşındı. Eyleme, ESP Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, ESP ve SODAP üyeleri ile çok sayıda Taksim direnişçisi destek verdi.

Gezi Parkı çevresinde bulunanların ilgiyle izlediği eylemde, ETHA Haber Müdürü Derya Okatan bir açıklama yaptı.

Bir haftadır devam eden halk isyanına karşı yaşanan polis saldırılarını hatırlatan Okatan, "Polis zulmü bu topraklarda yeni bir olgu değil. Sosyalist basın olarak biz polisi kayıplardan tanıyoruz. Polisi, işkenceyle, tacizle, tecavüzle biliyoruz. Polisi halka dönük şiddetiyle hatırlıyoruz. Unutmuyoruz ve yine hatırlatıyoruz" dedi.

Halkın polis saldırılarıyla yüzyüze kaldığı günlerde sosyalist gazeteciler olarak sanık sandalyesine oturtulduklarını söyleyen Okatan, "İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Sedat Selim Ay, 16 yıl önce işkence yaparak susturmak isteği muhalifleri, şimdi de davalar açarak susturmak istiyor" dedi.

Derya Okatan, Ay'ın Terörle Mücadeleden Sorumlu İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı olarak atanmasının ardından işkence mağdurlarının mektupları ve işkence raporları ile tepkileri haberleştiren 23 gazeteci ve gazete hakkında şikayette bulunulmasına rağmen davanın sadece ETHA'ya açıldığına dikkat çekti.

'BASKILARA İNAT SUSMAYACAĞIZ'

"Baskılara inat susmayacağız" diyen Okatan, şöyle konuştu: "ETHA, sosyalist gazetecilerin 2,5 yıl önce kurduğu bir ajans. Ajans kurucuları ve çalışanları arasında öğrenci oldukları 1990'lı yıllarda gözaltına alınarak Sedat Selim Ay'ın görevli olduğu dönemde İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde işkence gören gazeteciler de bulunuyor. Ajansımızı susturmaya, işkenceyi yazmasına engel olmaya dönük bu uygulamaları biz yıllardır basına dönük baskı, sansür ve şiddet politikalarından biliyoruz. Baskılara inat susmayacağız. Dün olduğu gibi bugün de hakikati yazmaya devam edeceğiz."

'İŞKENCELERDEN BAŞBAKAN ERDOĞAN'DA SORUMLUDUR'

Okatan'ın ardından gördükleri işkenceleri anlatan Mukaddes Erdoğdu Çelik, Bilgi Tağaç ve ETHA Sorumlu Müdürü Goncagül Telek konuştu.

Sosyalist yazar Çelik, bir haftadır isyanlarını sürdüren herkesi selamladı. Çelik, "Bu isyan bir onur isyanıdır. Biz de yıllardır insanlık onuru işkenceyi yenecek dedik. Bugün de bir işkencecinin açtığı davada tanıklık yaptık. ETHA'ya dava açan polisin duruşmaya katılması gerektiğinde ısrar ettik. Bu ısrarımız sonuç verdi ve hakim talebimizi kabul etti. Böyle bir durumun yaşanması isyan günlerinin sonucuydu."

Yaşadıkları işkenceleri anlatan Çelik, şunları söyledi: "Gencecik insanlar ve özellikle kadınlar bu işkencelerin en ağırına uğradılar. Gözaltına alınan tüm kadınlar, en aşağılık küfür ve hakaretlerle cinsiyetçi saldırıya uğradılar. Kimilerine tecavüz edildi. Bu Sedat Selim Ay'ın da görev yaptığı dönemde, Erdoğan da mağdur olduğunu söylüyordu. Ama Ay'ı terfi ettirerek, bu işkencelere ortak olduğunu gördük. Bu ortaklık nedeniyle de bu işkencelerden Erdoğan sorumludur. Bir haftadır isyanda olan halkın taleplerinden biri de işkencecilerin yargılanmasıdır. Halk günlerdir onurlu bir direniş sergiliyor. Bizler de işkencelerde onurlu direnişler verdik. İnsanlık adına direndik. Sosyalizm davası için direndik. İşkencecilerin yargılanması için alanda bulunanlarla ortak bir mücadele verilmesi çağrısında bulunuyorum."

TAĞAÇ: YANILDILAR

Sosyalist kadın olarak değişik dönemlerde gözaltına alınarak işkenceye uğradığını söyleyen Bilgi Tağaç, "Sosyalistlerin devrimcilerin işkencelerle yıldırılacağını düşündüler, mücadelelerini engelleyebileceklerini düşündüler ama yanıldılar. Günlerdir yaşananlar bunu göstermiştir" dedi.

ETHA'ya dava açılmasının "suçüstü" olarak değerlendiren Tağaç, "Asiye Güzel Zeybek, Muhabbet Kurt ve daha birçok devrimci ve sosyalistin yaşadıkları ortadadır" dedi. Tağaç da işkencecilerin yargılanması için birleşik ve ortak mücadeleye çağrı yaptı.

Sedat Selim Ay tarafından işkenceye uğrayan Goncagül Telek de yaşadıklarını anlattı. Sosyalist gazeteciler olarak gerçeği yazmaya devam edeceklerini belirtti.

Üniversite dönemlerinde gözaltında işkenceye maruz kaldığını ancak dava açamadığını söyleyen ETHA Editörü Arzu Demir, "Dava açmadım çünkü, o dönemde davalar ya açılamıyordu ya da takipsizlik veriliyordu. Çünkü gördüğümüz işkenceleri ispatlayamıyorduk. Doktorlar sağlam raporları veriyorlardı" dedi.

Demir, Sedat Selim Ay'ın kendisine işkence yaptığı sırada yüzünü gördüğünü söyledi. Ezilen halkların bir yola girdiğini belirten Demir, işkencecilerin yargılanması mücadelesini sürdürmeye devam edeceklerini kaydetti.