Fittja Festivali’nde barış ve kardeşlik mesajları
Fittja Festivali’nde barış ve kardeşlik mesajları
Fittja Festivali’nde barış ve kardeşlik mesajları
Stockholm’un Fittja semtinde yapılan festivale katılan Fıttja Kürt Kültür Derneği “Öcalan’a özgürlük, Kürdistan’a statü” talebiyle sürdürülen kampanya kapsamında imza topluyor. Festivalde Kürt sanatçıların okudukları şarkı ve marşlar eşliğinde Kürdistanlılar hep birlikte halay çekiyor.
Fittja Kürt Kültür Derneği Başkanı Hatice Yeşilgül, her yıl yapılan festivalde değişik kültürlerden insanların bir araya geldiğini, kendilerinin de Kürt yemekleri sattıklarını ve kültürlerini tanıtıcı çalışmalar yürüttüklerini söylüyor.
Değişik kültür ve inançlardan halkların bir araya gelmelerinin tolerans ve anlayışın gelişmesine katkıda bulunduğunu belirten Yeşilgül, kendilerinin de kendi renkleriyle festivalde Kürt halkını en iyi bir biçimde temsil etmeye çalıştıklarını, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın özgürlüğüne kavuşması için imza topladıklarını ifade etti.
Sosyal Demokrat İşçi Partisi’nin Botkyrka Şube Başkanı ve Belediye Meclis Üyesi Serkan Köse her yıl belediyelerinin Haziran’ın ilk haftasında örgütlediği festivalin amacını “Kültürlerin, dillerin, dinlerin, milletlerin buluşmasını sağlamak” olarak özetledi. 30 yıldır yapılan festivallerin barış ve kardeşlik havası içinde geçtiğini ve bugüne kadar en ufak bir tatsızlık yaşanmadığını söyleyen Köse Kürtler, Türkler, Araplar, Süryaniler ve Latin Amerikalılar başta olmak üzere tüm halkların kendi bayrakları ve renkleriyle festivalde temsil edildikleri dile getirdi.
AKP İKTİDARI KÜRTLERİN İYİ NİYETİNİ ANLAYAMIYOR
Türkiye ve Kürdistan’daki gelişmelerle ilgili sorumuzu Türkiye’deki gelişmeleri kaygı ile izlediğini ve artık Türkiye’nin temel insan haklarına, evrensel hukuka uyma zamanının geldiğini söyledikten sonra “Avrupa Birliği’ne girmek isteyen bir Türkiye dahademokratik, daha özgürlükçü, daha toleranslı olması gerekir. Ama ülkeyi yönetenler sorunu baskı ile çözmeye çalışırlarsa bunu başaramazlar” diyerek yanıtladı.
AKP İktidarının barış sürecini başlatan Kürtlerin iyi niyetini anlayamadığını söyleyen Köse “Kürtler bugün belki de istemedikleri halde, kan dökülmemesi için adımlar attı. Ama bu tek taraflı olmamalıdır. Süreç ileleyecek ve Türkiye demokratikleşecekse AKP İktidarı somut adımlar atmalıdır. 30 yıldır kan, gözyaşı ve savaş içinde yaşayan halk barış istiyor. Kürtler çoşkulu, Kürtler umutlu ama beklentileri var. Bu umutlar kırılmamalı, en kısa zamanda talepleri karşılanmalı. Bu olmazsa hiç istemediğimiz manzaralarla karşılaşabiliriz. Kürtler üzerine düşeni yapmıştır. Şimdi top Hükümette ve AKP’dedir. Hükümet bu süreci iyi değerlendirmeli ve bu fırsatı heba etmemeli” dedi.
Festivale katılan bazı Kürt, Türk ve Süryanilere Türkiye’de Taksim’de başlayan ve tüm ülkeye yayılan eylemlerle, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın başlattığı barış süreci hakkında ne düşündükleri sorusunu yönelttik.
HALK SOKAKLARA ÇIKARAK AKP HÜKÜMETİNE DUR DEDİ
Adem Okur, uzun yıllardan beri Fittja’da yaşayan ve Bölge belediyesinde 3 dönem Belediye Meclis Üyeliği yapan Kululu bir Türk. Taksim’de başlayan ve tüm ülkeye yayılan eylemleri ülkede demokrasinin gelişmesi açısından çok önemli bulduğunu söyleyen Okur, İktidar partisinin anti-demokratik uygulamalarına halkın sokaklara çıkarak dur dediğini söyledikten, bir başbakanının halka alkolist, çapulcu gibi hakaretlerde bulunamayacağını belirttikten sonra konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Başbakan ve Hükümet % 50 veya % 60 oyla seçilebilir ama seçildikten sonra 76 milyonun başbakanıdır. Ama Başbakan kendini sadece % 50’nin başbakanı gibi görürse bu tür patlamalar olur.”
BİZ TÜRKLERE BU ÜLKEDE TANINAN HAKLAR TÜRKİYE’DEKİ KÜRTLERE TANINMALI
Kürt sorununun yurt dışında sürekli olarak önlerine gelen bir sorun olduğunu söyleyen Okur, Kürt sorununun mutlaka çözülmesi gereken bir sorun olduğunu belirtti. Kürtlerin kültürel haklarını, ana dilde eğitim yapma haklarını istediklerini ifade ettikten sonra “Biz nasıl İsveç’te Türkler olarak 30-40 yıl bu ülkede geçmişimiz olmasına rağmen ana dilde eğitim hakkımız, kültürümüzü geliştirme hakkımız varsa, Bin yıllardır topraklarında yaşayan Kürtlere ana dilde eğitim, seçme ve seçilme hakkı verilmelidir.”
Türkiye’de sürekli olarak Kürtlerin seçme ve seçilme hakları var Cumhurbaşkanı ve Başbakan olabiliyorlar gibi şeylerin söylendiğini hatırlattıktan sonra “Kürtleri Kürt olarak tanımıyorlar. Türk olduğunu söylersen her şey olabiliyorsun. Bugün Parlamentoda AKP’den Kürt kökenli bakanlarımız var. Buradaki sorun Kürdü Kürt olarak kabul etmek ve haklarını vermektir. Biz nasıl İsveç’te Kürt veya Türk olarak parlamentoya girebiliyorsak, onlar da Kürt kimliğiyle Türkiye’de aday olabilmeli” dedi.
HALK TAKSİM’DE DİRENİŞ VE BARİKATLARI YÜKSELTMEYE KARARLI
Bir haftadan bu yana Taksim direnişinde yer aldıktan sonra İsveç’e dönen Sanatçı Hakan Vreskala da festivale katılan sanatçılardan biriydi. Eşcinsellerden ekolojik derneklere, Kürt Özgürlük hareketinden Kemalistlere kadar herkesin Taksim içinde bir arada olduğunu ve direndiğini belirten Vreskala herkesin ortak talebinin hükümetin istifa etmesi olduğunu söyledi. İnsanların Taksim’de birbirlerinden çok şeyler öğrendiklerini, isyanı ve barikatları yükseltmeye karar verdiklerini dile getirdi.
İnsanların çok kararlı olduğunu ve Türkiye’de inanılması güç olan şeylerin yaşandığını belirttikten sonra “Eksikler var ama bunları eleştirmek çok anlamsız. Bu kendi kendine gelişen ve çok kitlesel bir eylemlilik. Her akşam Taksim’e yarım milyon insan toplanıyor. Herkesin bu mücadeleye destek vermesi gerekir” şeklinde konuştu.
Süryani Nail Akçay Türkiye’de hem barış süreci hem de Taksim’de başlayan ve tüm illere yayılan eylemlerin sadece Türkiye’yi değil tüm Orta-Doğu’yu etkileyeceğini belittikten sonra “Türkiye istese de istemezse de artık reformlar yapmak ve halklara hakkını vermek zorunda kalacak” diye konuştu.
ARTIK TÜRK HÜKÜMETİ ÜLKEYİ İSTEDİĞİ GİBİ YÖNETEMEYECEĞİNİ ANLADI
“Artık Türk Hükümeti halkı istediği gibi yönetemeyeceğini, azınlıklara ve halklara haklarını vermesi gerektiğini anladı. Eylemler halkın taleplerini savunmada kararlı olduğunu gösterdi” diyen Akçay kendilerinin direnen eylemcileri desteklediklerini söyledi.
Süryani Musa Demircan 1976 yılından bu yana İsveç’te yaşıyor. Taksim’de ortaya çıkan ve ülkeye yayılan olayların halkın hükümetten memnun olmadığını gösterdiğini söylüyor. Süryanilerin 1970’li yıllarda İsveç’e göç ettiklerini hatırlattıktan sonra bu şartlarda ülkelerine geri dönmelerinin zor olduğunu, ancak Türkiye reformlar yapar ve azınlıkların haklarını tanırsa bazı Süryanilerin topraklarına dönebileceğini düşünüyor. Bunun için de Türkiye’nin ilk önce Süryanileri bir halk olarak kabul etmesi gerektiğini ifade ediyor.
Festivalde Kürtçe şarkı ve marş söyleyen Kürt sanatçılardan Ferhat Kanat Taksim’de ortaya çıkan ve ülkeye yayılan eylemlerin bir kaç ağacın kesilmesine karşı çıkışla izah edilemeyeceğini, halkın baskı ve şiddete tepki gösterdiğini, gençlerin özgürce yaşamak istediğini meydanlara çıkarak ifade ettilerini söyledi.
Bugün de sürecek olan festivalde Sanatçı Armanc Kürtçe şarkı ve türküler söyleyecek.