Fransa’da yapılan bir kamuoyu yoklaması, Fransızların devletin yeni şirket ve işyeri açılmasına yeterli desteği sunmadığını, ancak işverenler ve liberal ekonomi çevrelerinin sıklıkla üzerinde durduğu konularda farklı düşündüklerini gösteriyor.

Le Figaro gazetesi için OpinionWay ve Axys Consultants şirketleri tarafından gerçekleştirilen anket, Fransa’da toplumun halen işverenlerin sürekli şikayet halinde olmasını ‘anlayışla karşıladıklarını’, ancak aşırı liberal çözümlere de karşı durduklarını gözler önüne seriyor.

Ankete katılan Fransızların yarısından fazlası devletin işsizliğin azaltılması için yeni işyeri ve şirketlerin kurulmasını desteklemesi gerektiğini düşünürken, yüzde 62’lik bir kesim işverenlere uygulanan vergilerin ‘oldukça yüksek’ olduğu görüşünde. Şirketlerin devlet tarafından ‘kötü muamaleye maruz kaldıklarını’ düşünenlerin oranları yüzde 49 olurken, yüzde 50’lik bir kesim ise ‘iyi muamele’ gördüklerini savunuyor.

Toplamda halkın yüzde 50’si devletin yeni şirket kurulması aşamasında yatırımcıları ‘engelleyici’ bir rol oynadığı görüşünde.

Hükümetin 2015-2017 yılları için işverenlere getirdiği 40 milyar euro civarındaki prim indirimlerine destek özellikle sağ ve aşırı sağ parti seçmenlerinde yüksek olurken, sol partilere oy verenler arasındaki destek oranı yüzde 44’de kaldı.

İŞVERENLER VE LİBERALLERİN HER İSTEDİĞİNE DESTEK YOK

Le Figaro gazetesi, anket sonuçlarının bir kısmını öne çıkararak ‘Fransızların yeni şirketlerin kurulmasına devletin destek olmadığı’ tezini savunurken, anketin detayları Fransızların aşırı liberal birçok talebe ise sıcak bakmadığını gösteriyor.

Ankette işverenlere yönelik prim indirimleri ve çalışma kanunlarının basitleştirilmesine yönelik desteğe rağmen, Fransızların sadece yüzde 27’si işverenlerin kaldırılmasını istediği haftalık 35 saat uygulamasına karşı çıkıyor. Fransa’da belli başlı bazı sektörler dışında haftalık çalışma süresi 35 saati geçmiyor ve bu uygulama 1997-2002 yılları arasındaki Sosyalist Parti (PS) iktidarının işsizliğe karşı en önemli icraatlarından biri olarak görülüyor.

Benzer şekilde Fransızların sadece yüzde 19’luk bir kısmı devlet tarafından belli kural ve kaideler ile diploma zorunluluğuna bağlanmış noterlik, icra memurluğu, taksicilik, hekimlik ve eczacılık gibi onlarca meslek grubuna ilişkin liberalleştirme taleplerine destek veriyor. Fransızlar, ülkenin milli gelirinin yüzde 6,5’ini oluşturan 37 meslek grubunun devletin kontrolünde işleyişlerini sürdürmelerini istiyor.

Fransızların ezici çoğunluğu işverenler ile liberal kesimlerin üzerinde durdukları işten çıkarmalar konusunda da farklı düşünüyor. İşten çıkarmaların kolaylaştırılmasını isteyenlerin oranı sadece yüzde 6,5 oldu.

Son 6 yıldır ekonomisi sürekli durgun olan ve işsiz sayısının 3,5 milyon ile rekor kırdığı Fransa’da, işverenler ve bazı sağ ve sol liberal kesimler 2000’li yıllarda Almanya’da gerçekleştirilen reformların benzerlerinin yapılmasından yana bastırıyorlar. Fransız halkı ise Avrupalılar arasında sosyal güvenlik, emeklilik, sosyal haklar gibi birçok konuda aşırı liberal politikalara karşı çıkışlarıyla öne çıkıyorlar.