Hakkari (Colemêrg) ve Muş'ta BDP'nin çağrısına uyan binlerce kişi "Öcalan'a özgürlük Kürtlere statü" sloganı ile sokaklara çıkarak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bugün açıkladığı "demokratikleşme" paketine tepki gösterdi.

HAKKARİ: BDP Hakkari İl Örgütü tarafından "Öcalan'a özgürlük, Kürtlere statü" şiarıyla düzenlediği yürüyüş için Hakkari merkez ve ilçelerinden gelen binlerce parti binası önünde toplandı. Buradan Hakkari Belediyesi'ne doğru yapılan "davul-zurnalı" yürüyüşe  BDP ve HDP il ve ilçe örgütleri ve belediye başkanları, DTK delegeleri, STK temsilcileri, Barış Anneleri İnisiyatifi, belediye ve il genel meclisi üyeleri katıldı.

"Kürt halkının özgürlüğü Sayın Öcalan'ın özgür olmasından geçer", "Azadiya gelê kurd, di azadiya birêz Ocalan re derbas dibe", "Özgürlük için direnişe devam" ve "Onurlu bir barış ancak özgür önderlikle mümkün olur" pankartlarını taşıyan binlerce kişi, Altay Caddesi ve Bulvar Caddesi boyunca sık sık, "Öcalan'a özgürlük Kürtlere statü", "Bijî Serok Apo" sloganları atarak, zılgıt çekti. Açıklamanın yapıldığı alandaki bir binaya dev sarı, kırmızı ve yeşil flama asıldı. Belediye binası önünde bir süre davul zurna eşliğinde halay çeken yurttaşlar, daha sonra konuşmanın yapılacağı alanda toplandı.

PARALI ANADİLDE EĞİTİM GÖRMEK İSTEMİYORUZ

Demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına bir dakikalık saygı duruşunda bulunulmasının ardından konuşan Hakkari Belediye Başkan Vekili Şaban Alkan, Erdoğan tarafından günlerdir açıklanması beklenen "demokratikleşme paketi"nin içinden Kürtler için olağanüstü bir şey çıkmadığını, paketin bir balon gibi boş çıktığını söyledi. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın çağrısı sonucu silahların sustuğu, barış beklentilerinin ortaya çıktığı bir ortamda Kürt ve Türk halklarının 9 aydır adım atılması beklentisi içinde olduğunu dile getiren Alkan, pakette Kürt halkının kırmızı çizgilerine dair hiçbir maddenin bulunmadığını söyledi. Alkan, "Kürt halkının kırmızı çizgisi PKK Lideri Sayın Abdullah Öcalan'ın özgürlüğüdür. İkinci kırmızı çizgimiz anadilde eğitimdir. Özel okullarda para ödeyerek, eğitim görmek istemiyoruz. Biz de Türkler gibi devletin bütçesinden eğitim harcaması yapılarak anadil eğitimi istiyoruz. TMK'de değişiklik beklerken, pakette hiç değinilmemiş. Yerel yönetimlerde özerklik şartı temel talebimizdi. Köy isimleri ve yasaklı harfler konusunu biz çoktan bu yasakları kaldırdık. Bu paket taleplerimizi karşılamıyor" diye konuştu.

DTK delegesi Mikail Atan ise, bu davul zurnalı yürüyüşü, paketi kutlamak için değil, talepleri için mücadele etmekte kararlı olduklarını göstermek için gerçekleştirdiklerini dile getirdi. Açıklamanın ardından kitle sessizce dağılırken, yürüyüş öncesi Kıran ve Berçelan mahallelerinde biraraya gelen bir grup gence, polis zırhlı araçlarla müdahalede bulundu. Polise taşlarla karşılık veren gençler daha sonra mahalle aralarına dağıldı. Yapılan müdahale nedeniyle birçok kişinin yürüyüşe katılamadığı öğrenildi.  

NİTELİKLİ BİR MÜZAKERE OLMADAN ÇÖZÜM OLMAZ

MUŞ: BDP Muş İl Örgütü'nün de aynı şiarla Cumhuriyet Caddesi'nde bulunan su deposu önünden başlattığı yürüyüşe polisin engellemelerine rağmen çok sayıda kişi katıldı. Yürüyüşe BDP Muş Milletvekili Demir Çelik, BDP PM üyesi Nimet Sezgin, Varto Belediye Başkanı Gülşen Çelebi, Malazgirt Belediye Başkanı Nuri Balcı, Bulanık Belediye Başkanı Ziya Akkaya, BDP Malazgirt, Bulanık, Varto ve Korkut ilçe örgütleri temsilcilerinin de aralarında bulunduğu yurttaşlar katıldı. Öcalan'ın posterleri ve "Demokratik kurtuluş, özgür yaşam hamlesiyle demokratik özerkliği inşa ediyoruz", "Önder Apo'ya özgürlük, Kürdistan'a statü", "Özgür önderlik, özgür dil, özgür Kürdistan şiarıyla zafere yürüyoruz", "Örgütlü gençlik önder Apo'yu özgürleştirecek", "Özgür önderlik ile barışa yürüyoruz" pankartlarının açıldığı yürüyüşte, "Bijî serok Apo", "Öcalan", "Be serok jiyan na be" sloganları atıldı. Yürüyüşe geçen kitlenin önü bir süre sonra polis tarafından kesilerek, yürüyüşe izin verilmeyeceği belirtildi. Yurttaşlar polis engeline rağmen yürüyüşüne devam etti. Zaman zaman polis ve kitle arasında arbede yaşanmasına rağmen kitle yeni katılımlarla Muş Belediyesi önündeki alana kadar yürüyüşüne devam etti.

Muş Belediyesi önünde son bulan yürüyüşün ardından konuşan BDP Muş Milletvekili Çelik, AKP hükümetinin açıkladığı "demokratikleşme paketi" ile 90 yıllık inkarcı ve imhacı zihniyeti ile halkların ve inançların taleplerini zamana yayarak çürütme arayışında olduğunu dile getirdi.

Çelik, "Biz onurlu bir barış, demokratik bir ülke için olmazsa olmazları dillendirdik, dillendirmeye devam ediyoruz. Kürt gerillasının 8 Mayıs'ta yürüyüşe başladığı günden bugüne 4 aylık bir zaman geçti. Kürt gerillalar niçin yürüyüşe geçmişti? Demokratik siyaset yer edinsin, demokratik siyasetle her türlü siyasal projenin, düşüncenin dile getirildiği bir Türkiye olsun istenmişti. Ama 4 ay geçti, 4 ay sonra 30 Eylül itibariyle Sayın Başbakan'ın açtığı paketle adeta bizlerle, zekamız ve aklımızla oyun oynarcasına dünü bugüne evirerek kandırmanın, aldatmanın yoluna bakmıştır" diye konuştu.

Cumhuriyetin ilanından beri aklın almayacağı sayıda paket ilan edildiğini belirten Çelik, şöyle devam etti: "Paketler gün oldu Islahat Fermanı'ydı, gün oldu tehcirdi, gün oldu inkar ve imhaydı, gün oldu süslenmiş aldatma paketleriydi. Ama hiç biri tarihsel olan Kürt sorununu çözmeye yetmedi. Çünkü Kürt sorunu sosyal, siyasal, kültürel ve anayasal bir sorundur. Siz 12 Eylül faşist diktatörlüğünün faşist anayasasını kaldırmadan, sivil eşitlikçi ve özgürlükçü bir anayasa var etmeden değil beşinci, yüzüncü paketi de getirseniz, Kürt sorununu çözemeseniz. Kürt sorununun çözümü Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan'ın da söylediği gibi, süreci görüşmelerden, diyalogdan, müzakere sürecine çevirmek gerekiyor. Çünkü söz konusu savaş ve çatışma ise nitelikli bir müzakere olmadan çözülemez. Takvime bağlanmış adımlar atılmadan Kürt sorunu çözülmez, çözülemez."

Açıklamanın ardından kitlenin dağılacağı sırada isimleri öğrenilmeyen BDP Gençlik Meclisi üyesi 2 kişinin Muş girişinde polisler tarafından gözaltına alındığını duyan kitle, oturma eylemine geçti. Yaklaşık yarım saat oturma eylemi yapan kitle, daha sonra "Baskılar bizi yıldıramaz", "Bijî serok Apo" sloganları ile Muş Adliyesi'ne doğru yürüyüşe geçti. Kitlenin önüne geçen polisler yürüyüşe izin vermeyeceklerini belirtti. Polis ile kitle arasında yaşanan arbedede Milletvekili Çelik ve emniyet komiseri arasında tartışma çıktı. Polis amirinin Çelik'i iteklemesi ve "Muhatabım değilsin" demesi üzerine yurttaşlar ve polisler arasında karşılıklı itişmeler yaşandı. Yaşanan arbedenin ardından BDP'lilerin 10'ar kişilik gruplar halinde Muş Adliyesi önüne gidebileceği belirtildi. Bunun üzerine gruplar halinde, Muş Adliyesi'ne yüründü. Kitlenin Muş Adliyesi önündeki bekleyişi sürüyor.