İpek: Koruculuk sistemi uyuşturucu ve fuhuşun gelişmesinde etkili oldu

İpek: Koruculuk sistemi uyuşturucu ve fuhuşun gelişmesinde etkili oldu

Amed Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Hafize İpek, Kuzey Kürdistan’da geliştirilen koruculuk sisteminin de uyuşturucuya ve toplumsal aşınmalara yol açtığını kaydederek “Koruculuk uyuşturucu ve fuhuşun gelişmesinde çok büyük bir etki oldu. Korucular toplumsal boyutuyla da bu kirli sisteme hizmet ediyor” dedi.

Bağlar ilçesi Kaynartepe Mahallesi, 5 Nisan Mahallesi, Muradiye Mahallesi, Seyrantepe, Dicle Mahallesi civarı, Ferit Köşk Mahallesi, Saray Kapı, Fiskaya, Hançepek ve Suriçi bölgelerinde uyuşturucu madde kullanımı ve satıcılığının hat safhaya ulaştığı Amed’de çocuklar ve gençler uyuşturucunun pençesinde.

Uyuşturucu kullanım yaşının ilkokul seviyesine kadar düştüğü Amed’de, bir çok park ve mahallede çocuklar esrar içiyor ve satıyor. Ailelerin günden güne artan uyuşturucu kullanımı ile tedirginliği büyüyor. Türkiye’de metropol kentlerine göç ettirilen Kürt gençlerine uyuşturucunun pençesine atan sistem, Kuzey Kürdistan’da geliştirdiği yozlaştırma politikalarıyla Kürt gençlerini uyuşturucu batağına çekiyor.

Amed Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Hafize İpek ANF’ye yaptığı değerlendirmede belediye olarak uyuşturucu ile mücadele kapsamında çalışmalar yürüttüklerini anlattı.

“12 Eylül’le beraber bölgemizde büyük bir inkar ve imha politikası gelişerek devam etti” diyen ve 12 Eylül zihniyetini irdelemek gerektiğini vurgulayan İpek, “Sistem belli yozlaşma hareketleri yarattı. Bunların başında fuhuş ve uyuşturucu geliyor. Çünkü 90’lı yılların başında yaşanan büyük göç ve yoksullaştırma politikaları ile birlikte aynı zamanda düşünsel anlamda da kendi öz kimliğinden kopararak yabancılaştırmayı esas alan bir zihniyetle uyuşturucu daha çok gelişti” şeklinde konuştu.

Türk devletinin uyuşturucuyla mücadele etmesi gerekirken uyuşturucu tacirlerini ve kullanıcılarını adeta beslediğini ifade eden İpek, “Sistem gözü kapalı kendi gerçeğinden uzak eğitimsiz bir halk örmeye çalıştı. Ve bu noktada belli bir aşamaya kadar başarıya ulaştı” dedi.

Uyuşturucu ile mücadelede belediyelere büyük görevler düştüğünü belirten İpek, belediyelerin STK’lerle birlikte hareket ederek aktif rol alması gerektiğinin altını çizdi.

Uyuşturucu bağımlısı çocukların birçoğunun evlerinden uzak, sokaklarda yaşayan çocuklar olduğunu belirten İpek projelerini şöyle dile getirdi: “Kaç çocuk uyuşturucu bağımlısı? Sokakta yaşayan kaç çocuk var? Bunların tespit edilmesi gerekiyor. Mesela belediyemize bağlı olan Sosyal Hizmetler birimimizde özellikle kağıt işçiliği yapan çocuklar için bir istasyon oluşturmayı düşünüyoruz bu konuda kentin bazı yerlerinde merkezler oluşturuyoruz. İsterlerse bu çocuklar gelip orada yemeklerini alıp tekrar işine gidebilecek. Bunun amacı da o çocuklara gidebilecekleri bir yerlerinin olduğunu fark ettirmektir.”

‘SADECE TEDAVİ ETTİRMEK YETMİYOR’

Eğitim-Sen gibi birçok kurumla uyuşturucuyla mücadeleye ilişkin temas halinde olduklarını belirten İpek,  “Sadece tedavi ettirmek yetmiyor, eğitim ve sosyal boyutunun iyi irdelenmesi gerekiyor. Uyuşturucu kullanımının önüne nasıl geçilir bunun zeminin oluşturulması gerekiyor. Ve hepimizin bu noktada kafa yorması gerekiyor. Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığımızla beraber bu konuda envanterlerimizi topluyoruz. Kurum ve kuruluşlarımızla beraber tedavi merkezlerini arttırmamız gerekiyor. Düzenli bir eğitim boyutu oluşturulmalı. Aileler bu konuda bilinçlendirilmeli ve bunlar ev ev gezilerek yapılmalıdır” diye konuştu.

“Özellikle biz belediyeler bazı mahallelerimizde yıkılması gereken eski-harabe evleri bir an önce yıkmalıyız. Çünkü en çok oralarda kalarak o gibi mekanlarda uyuşturucuyu kullanıyorlar” diyen İpek, bu konuda çalışmalar yaptıklarını dile getirdi.

Önceki yönetimin yapmış olduğu Koşuyolu Parkı’nı çevreleyen duvarın üzerindeki parmaklıkları kaldırdıklarını, çalıları seyrekleştirdiklerini ve özellikle bazı büyük ağaçları altında ateş yakıldığı ve uyuşturucu kullanıldığı için yerlerinden sökerek başka yere naklettiklerini belirten İpek, yine bu kapsamda uyuşturucu kullanımının en yoğun olduğu Koşuyolu Parkı’nı halkın rahat ve güvenli kullanabilmesi için ışıklandırma sistemini de arttırdıklarını kaydetti.  “Bu mekanları halkın, toplumun kullanabileceği mekanlar haline getirmeye çalışıyoruz. Bu yöntemin bir parça da olsa caydırıcı olduğunu düşünüyoruz” dedi.

İpek sözlerini şöyle sürdürdü:  “Bio-iktidar dediğimiz sistem Kürt halkı üzerinde yozlaştırma politikalarını uygulamaya çalıştı. Elbette zaman zaman boşluklar oldu. Fakat bu boşlukların kapatılabilmesi için yoğunlaşmamız gerekiyor. Uyuşturucu yalnızlaştırıyor, yabancılaştırıyor. Aynı zamanda kapkaç ve fuhuşa da sevk ediyor.”

Kuzey Kürdistan’da geliştirilen koruculuk sisteminin uyuşturucuya ve toplumsal aşınmalara yol açtığını kaydeden İpek, “Koruculuk uyuşturucu ve fuhuşun gelişmesinde çok büyük bir etki oldu. Korucular toplumsal boyutuyla da bu kirli sisteme hizmet ediyor” diyerek koruculuk sisteminin lağvedilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.