İsveçli vekillerden Taksim’e destek

İsveçli vekillerden Taksim’e destek

Taksim’de başlayan ve tüm ülkede AKP’ye karşı genel bir direnişe dönüşen eylemlere yönelik polis şiddeti karşısında İsveç Hükümeti sessizliğini korurken, görüşlerine başvurduğumuz  iktidar ve muhalefet partilerinin milletvekilleri, Taksim ve Türkiye’nin diğer illerinde direnen eylemcilerin yanında olduklarını söyledi ve İsveç Hükümeti’nin sesizliği bozarak insan hak ve özgürlüklerini, basın ve gösteri özgürlüğünü savunmasını talep etti.

Sol Parti Milletvekili Jacob Johnson Avrupa Birliği’ne üye olmak isteyen bir ülkede demokratik haklarını kullanarak meydanlara çıkan insanlara yönelik polis şiddetinin hiç bir biçimde mazur görülemeyeceğini belirtti ve Dışişleri Bakanı Carl Bildt’in zaman geçirmeden polis şiddetinin durdurulması için Başbakan Tayyip Erdoğan’la ilişkiye geçmesini istedi.

Hükümet ortağı Hıristiyan Demokratlar’ın Dış Politika Sözcüsü Desirre Pethrus, Taksim ve Türkiye’nin diğer illerinden İsveç ve Dünya basınına yansıyan görüntülerin Türkiye’de yaşanan insan hakları ihlallerinin ulaştığı boyutları tüm çıplaklığıyla ortaya koyduğunu söyledikten sonra, Türkiye’de olanların ülkenin iç sorunu olarak görülemeyeceğini söyledi.

MEDYANIN TUTUMU İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ ÜZERİNDEKİ BASKILARIN BOYUTLARINI ORTAYA KOYUYOR

Türk medyasının olayları kamuoyundan gizlemesinin Türkiye’de ifade özgürlüğü üzerindeki baskıların ulaştığı boyutları ortaya koyduğunu Pethrus, “Biz barışcıl gösteriler yapan halkın yanında olduğumuzu göstermeliyiz. Hükümetin de göstericilerin de şiddet uygulamasına karşıyız. Avrupa Birliği göstericilere yönelik polis şiddetini kınadı. Biz de İsveç olarak bu açıklamaya katılıyoruz.” şeklinde konuştu.

Sol Parti Milletvekili Amineh Kakabaveh, Türkiye’de ortaya çıkan eylemleri halkın yaşam tarzına müdahale ederek ülkeyi teokratikleştirmeye çalışan, demokratik hak ve özgürlüklerinın sınırlarını genişletme yerine, ortadan kaldırmayı yeğleyen AKP İktidarına karşı topyekün bir direniş olduğu ve Sol Parti olarak direnişi desteklediklerini söyledi. İsveç Hükümeti’nin olanlar karşısında sesiz kalmasını eleştiren Kakabaveh konuyu iki ayrı soru önergesiyle parlamentonun gündemine taşdıklarını da hatırlattı.

“Demokratik bir ülkede insanların hoşnutsuzluklarını dışa vurma hakkı olduğunu, anlaşmazlıkların şiddetle değil, diyalogla çözülmesi gerektiğini” söyleyen Sosyal Demokrat İşçi Partisi Milletvekili Shadiye Heydari, Dışişleri Bakanı Carl Bildt’in göstericilere yönelik şiddete karşı çıkması gerektiğini belirtti.

AKP YANLIŞ YOLDA

Merkez Partisi Milletvekili Abir Al-Sahlani, Demokratik bir seçimle işbaşına gelen bir hükümetin halkına karşı şiddet uygulamasını oldukça üzücü bulduğunu, demokratik bir ülkede vatandaşların düşüncelerini ifade etme hakkı olduğunu söyledikten sonra, AKP İktidarının yanlış bir yol seçtiğini söyledi. Yaşadığı ülkelerden bağımsız olarak demokrasinin herkes için geçerli olduğunu dile getiren Al-Sahlani Carl Bildt’in olanlar karşısında sesiz kalmasını tahaf karşıladığını ifade etti.

 

TÜRKİYE’NİN DİKTATÖRLÜKTEN DEMOKRASİYE GEÇMESİ İÇİN ÇOK YOL KATETMESİ GEREKİR

Sosyal Demokrat İşçi Partisi Milletvekili Arche Hamedanca, Türkiye’de yaşananların oldukça kaygı verici olduğunu, Hükümet ve polisin tutumunun hoş görülmeyeceğini ifade ettikten sonra “Beni en fazla kaygılandıran Başbakan Erdoğan’ın göstericileri çapulcu ve teröristler olarak suçlaması. Bu ifadeler insanların düşüncelerini açıklama ve gösteri yapma haklarının ihlali anlamına gelir. Barışcıl gösteriler yapan halka yönelik polis şiddeti kaygı verici boyutlarda” dedi.

İsveç Hükümeti ve Dışişleri Bakanının Avrupa’nın bir parçası olan Türkiye’de olanlara sesiz kalması ve tepki göstermemesi kaygı verici bulduğunu söyleyen Hamedanca, “İsveç Hükümeti tıpkı Avrupa Birliği’nin yaptığı gibi açıkca göstericilere yönelik şiddeti protesto etmeli” şeklinde konuştu.

“Türkiye’de AKP’nin seçimle işbaşına geldiğini biliyoruz. Ama bu Hükümete  halkın taleplerini şiddetle bastırma hakkını vermez. Ekranlarda polislerin barışcıl gösterilere nasıl gaz bombaları ve tazyikli su ile saldırdığını izliyoruz” diyen Sol Parti Milletvekili Siv Holma, Hükümetin yapması gerekenin göstericilere saldırmak değil onlarla diyalog kurmak olduğunu söyledi. Türkiye’nin diktatörlükten demokrasiye geçebilmesi için çok yol katetmesi gerektiğini de ifade etti.

EYLEMLER KÜRT SORUNUNUN ÇÖZÜMÜNÜ KOLAYLAŞTIRACAK

Türkiye’deki eylemlerin Arap Baharının devamı olduğu değerlendirmesini yapan Çevre Partisi Yeşiller Milletvekili Valter Mutt, “Erdoğan seçimle işbaşına geldi ama otoriter bir başbakana dönüştü. Halk bunu kabul etmiyor. Ortaya çıkan eylemler Türkiye’de Türkler, Kürtler ve diğer azınlıkların birlikte ülkeyi demokratikleştirmekte kararlı olduklarını gösteriyor. Bu Kürt sorununun çözümünü de kolaylaştıracaktır. Dış dünyanın bu gelişmeye ve mücadele edenlere  destek vermesi önemli” şeklinde konuştu.

İsveç Hükümetinin olaylar karşısında sessiz kaldığını hatırlattığımızda “Türkiye ve İsveç Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Sözleşmesi’ne imza attı. İnsan hakları evrenseldir, bir ülkenin iç sorunu olarak görülemez.Vergiler bir ülkenin iç sorunu olabilir ama insan hakları ve ifade özgürlüğü herkesin sorunudur. Hükümetin sessiz kalması çok üzücü ama bu konuyu yarın parlamentoda yapacağım konuşmada ele alacağım ve Bild’ten tavır almasını isteyeceğim” dedi.

CARL BİLDT DEVEKUŞU GİBİ KAFASINI KUMA GÖMÜYOR

Türkiyenin Arap Baharını yaşadığını söyleyen Sol Parti Milletvekili Bengt Berg “Halk sokaklara çıktığında karşısında duvar olduğunu görüyor. Türkiye’de basın ve ifade özgürlüğünün baskı altında olduğunu zaten biliyorduk. Artık bunu tüm dünya gördü. Bizim görevimiz demokrasi ve özgürlük için meydanlara çıkan halkı desteklemektir” dedikten sonra İsveç Hükümetinin tutumunu şu cümlelerle eleştirdi:

“Çok konuşan ama tavır almayan bir hükümetimiz var. Carl Bildt devekuşu gibi kafasını kuma gömerek Türkiye’de olanları görmek istemiyor. İşine geldiği zaman istemediğimiz kadar konuşuyor. Ama bu tür şeyler söz konusu olduğunda ağzını açmıyor.”

ŞİDDET DEĞİL DİYALOG ESAS ALINMALI

Çevre Partisi Yeşiller Milletvekili Mats Pertoft, Türkiye’de gelişmelerin oldukça kaygı verici olduğunu AKP Hükümeti’nin göstericilerin taleplerini ciddiye alacağını umduğunu ifade ettikten sonra Carl Bildt’in Türk Hükümetiye olan ilişkilerini kullanarak AKP İktidarını ikna etmek için devreye girmesini istediklerini vurguladı.

Halk Partisi  Milletvekili Anna Steele Türkiye’de göstericilere yönelik polis saldırısını korkunç olarak niteledikten sonra AKP İktidarına polis şiddetini engelleme ve sorunu şiddet değil diyalogla çözmesi çağrısında bulundu.